°
°
°Saklandığım koca ağacın arkasından hafifçe öne sarkıp, iki parmağımla tam karşımda duran Ares'e işaret verdim.
Ares işaretimi anlayıp hemen harekete geçti.Okadar hızlı bir şekilde hareket etmişti ki neredeyse gözle seçemeyecektim.
Derin'in mirsaya gelip benimle konuşmasının üzerinden bir hafta geçiyordu ve bu bir haftada kraliçe ve Can'ın yardımıyla büyük çaplı bir plan yapmıştık.Aslında planı Can ve kraliçe yapıp bizide bilgilendirmişlerdi.
Şu anda cehennemdeydik ve ben kırmızı gövdeli,mavi yapraklardan oluşan ağacın arkasından gizlenmiş düşmanın gelip gelmediğini diğerlerine bilgilendiriyordum.
Buraya kadar bir kaç zebaniden başka gelen kimse olmamıştı ve hepsinide Ares sayesinde yok etmiştik.
Plana göre Ben ve Ares bir takım olmuş ve asıl kalenin önünde nöbet tutuyorduk.
Volkan ve Melodi kalenin içine girmiş ve bilgi topluyorlardı.
Haritaya göre cehennem 5 kattı.En alt katta zebaniler ve küçük bir kale vardı.Kalenin içi çoğunukla küçük küçük kafeslerden oluşuyordu ve o kafeslerin içindede bazı yaratıklar tutuluyordu.
Genel olarak anlatmak gerekirse ilk kat koruma katı gibi bir şeydi ve çok önemi yoktu ancak diğer kata çıkmak için kalenin içinde ki haritayı bulmamız gerekiyordu ve bunuda sessiz sedasız bir şekilde yapmak şarttı.Çünkü diğer katlar içeriye girdiğimizi öğrenirlerse bize saldırıp işimizi bitirirlerdi.Bizimde görevimiz tam olarak o haritayı bulmak ve güvenli bir şekilde ikinci kata çıkmaktı . Şöyle ki Melodi ve Volkan bilgi toplayıp katları tek tek çıkacak ve en son kata yetiştikleri zaman bize saldırı için haber vereceklerdi.
Can ve kraliçeye gelecek olursakda,Mirsada koca bir ordu hazırlamakla meşgüllerdi.Biz yeterince bilgi edindikten sonra geleceklerdi ve büyük bir saldırı yapacaktık.
Kulağımda küçük bir kulaklık vardı ve Ares'in güçleri sayesinde zihinsel irtibatada geçebiliyorduk.Tabii bunda benim de güçlerimin katkısı vardı.
Özet geçirecek olursam benim güçlü hislerim ve düşmanın gelip gelmediğini anlama iç güdümle,Ares'e düşmanın geldiğini belirtiyordum.
Ares ise vampir hızı ve gücüyle düşmanı sessiz bir şekilde yok ediyordu.Böylelikle yukarı çıkmış olan Volkan ve Melodiye bilgi toplamları için zaman kazandırıyorduk.
Volkanın kurt adam gücü ve Melodi'nin ışınlanma gücüde onlara yardımcı oluyordu.
Aresin zihnime girip 'Bitti.' Demesiyle kafamı salladım.Bir engelden daha kurtulmuştuk.
Biraz geçtikten sonra,Melodi'nin sesini kulaklıktan duydum.
"Ares?Yankı?Beni duyuyorumusunuz?"dedi telaş ve endişeyle.
Tam o anda Ares de hızlı bir şekilde önümdeki ağacın üstüne zıplayarak bana okey işareti vermişti.Melodiyi duyduğunu anlamıştım böylelikle.
Kafamı hafifçe eğip çok yavaş bir şekilde,"Dinliyoruz."dedim.
Bir kaç hışırtıdan sonra tekrar Melodi'nin sesi geldi.
"Bir kötü ve bir iyi haberim var.İyi haber nasıl asıl kaleye ulaşacağımızı çözdük ve şu an son kata çok yakınız. "dedi hızlıca."Kötü haber?"dedim endişeyle.
"Burada durumlar karıştı..."
Sesi bir anda kesildi ve hışırtı sesleriyle bağırış sesleri geldi.
"Melodi? Melodi? İyimisiniz?!"
Ne kadar endişeyle seslenip bağırsamda duyduğum şey sadece hışırtı sesiydi.
Ares'in olduğu tarafa baktığım zaman onunda benim kadar endişeli olduğunu gördüm.
Bir kaç saniye yüzüme baktıktan sonra etrafına bakıp kimsenin olmadığını anladıktan sonra hızla yanıma geldi.
"Ne yapacağız?Başları belaya girdi sanırım."dedim endişeyle.
Kafasını sallayıp,"Olayları hızlandırmalıyız."dedi.
"Peki ne yapacağız?"
"B planına geçiyoruz! Yankı hemen Can ve kraliçeye haber vermelisin,ben yukarı çıkıp Melodi ve kurt çocuğa yardım edeceğim."
Ne kadar stres olsam da kafamı sallayıp onayladım.Şu an sakin olmalıydım ve bana verilen görevi başarılı bir şekilde tamamlamalıydım.
Ares bana kafasını salladıktan sonra,"Sana güveniyorum."dedi ve hızla ağacın tepesine zıplayıp uzaklaştı.
Derin bir nefes alıp bende kanatlarımı çırparak uçmaya başladım.Bu bölgede ki zebanilerin çoğunu Ares yok ettiği için rahatça hareket edebiliyordum.Ama yinede tek tük zebani vardı.
Hızla dış kapıya doğru uçarken zebanilerden biri beni fark etmişti ve kulak tırmalayan bir ses çıkartıp havaya,daha doğrusu bana doğru zıplamıştı.
Anında onu görüp, hissederek yana doğru kaymış ve hamlesinden kurtulmuştum.Ardından aceleyle gücümü kullanıp güçlü bir rüzgarla zabaniyi büyük ağacın gövdesine doğru fırlatmıştım.
Eğer büyük tırnaklarını kanadımı geçirseydi işim biterdi.
Zebaniler zayıf olmalarına rağmen keskin ve büyük çengel gibi toynakları vardı ve çok uzun bir mesafe yukarıya doğru zıplayabiliyorlardı.Fırlattığım zebani anında ölürken rahat bir nefes alıp hızla cehhenemden uzaklaştım.
Hemen mirsaya ulaşıp Can ve kraliçeye haber vermeliydim.
Melodi,Volkan ve Ares umarım ben gelene kadar dayanırsınız!
°
•
°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil Vampire | Gay
General Fiction[Tamamladı.] +18,cinsellik,şiddet ve doğa üstü olaylar içeriyor. • • Bir anda kolumdan tutup çekmesiyle ayaklarımın ucunda durmak zorunda kaldım,yaralı ve kanamış kolumu ağzına götürüp boylu boyunca yaladı.Ben dehşetle bir tepki bile vermeden ona ba...