•
°
•Okulun bahçesine geçer geçmez gözlerim her zaman oturdukları bankta oturan üçlüye kaydı,Can yayvan bir şekilde oturmuş Melodi ve Ares de onun koruyucuları gibi iki yanında ayak üstünde durmuşlardı.
"Kanka dün çok tuhaf rüyalar gördüm amınakoyayım!Sen bana gel gidelim Can'ın evinden kitap falan çalalım dedin, sonra biz gidince Canlar bizi yakaladı.Lan o Ares denen korkunç çocuk beni bayılttı! Gözleri falan bir acayipti,kırmızıydı vampir kılıklının!"
Derin'in coşkulu ve bir o kadar ürperti dolu sesiyle gözlerimi karışı bankta oturan Candan çekip ona çevirdim.Derin de benim gibi yaşananları rüya sanıyordu ve ben de ona ayak uyduruyordum.
Elimi omzuna koydum ve"Kanka bu aralar çok film izliyoruz ondan böyle saçma rüyalar görüyoruz bence."dedim.
Kafasını sallayırak beni onayaldı ardından karşı bankta ayak üstünde duran ve dik dik Derin'e bakan Ares'e bakarak "Bu Ares çok korkunç lan!"dedi yavaştan arkama geçerken.
Bu hareketlerine göz devirip "Oğlum çocuğun iki katısın lan! Biraz boyundan utan korkak herif!"dedim azarlar gibi.
Kaşlarını çatıp "Teğesüf ederim ama kanka! Ne korkması benim ki sadece tiksinti."dedi alınmış bir şekilde.
Allah'ın geri zekalısı sanki böcekten bahsediyor.Kafamı iki yanna sallayıp bir tane koluna geçirdim ve "Çok konuşama da sınıfa git, ben Can'la konuşmaya gidiyorum.Ders anlatırken bayıldım ya ayıp oldu."dedim kafamı hafifçe kaldırıp yüzüne bakarak.
Derin kafasını sallayıp "Tamam kanki sana iyi şanslar!"dedikten sonra önden okul binasına girdi.
O gittikten sonra derin bir nefes alıp bankta oturan üçlüye ilerledim ve direkt Melodiye bakarak "Konuşalım."dedim.
Melodi mavi lens takmış gözlerini bana dikip kafasını hafif hafif salldakıtan sonra Can ve Ares'e bir bakış attı ve ayağa kalkıp "Sesiz bir yere gidelim."dedi.
Biraz korksam da aldırış etmeden peşinden gittim.Okulun arka bahçesine gelince büyük bir ağacın olduğu köşeye gidip durdu ve ellerini göğüsünde bağlayıp "Kitabı okudun mu?"dedi gözlerime bakarak.
Ona biraz daha yaklaştım ve "Okudum."dedim.
"Ve? Yardım edecek misin?"diye sordu biraz gergin gibiydi, bende gergindim.
Soluğumu dışarı bırakıp kafamı salladım ve "Yardım edeceğim ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum ve birinin- bu Can olsa bile- kanımı içmesi korkunç geliyor."dedim dürüst olarak.
Yardım edeceğimi duyduğu için rahatlayan ifadesiyle gülümseyip bana yaklaştı ve omzumu kavrayıp "Gerçekten teşekkür ederim Yankı,bu konuda endişelnme. Canla mühürlendikten sonra bunu hissetmeyeceksin bile."dedi.
"Şu mühür olayı nedir peki? Kitapta bir şey yazmamıştı."dedim merakla.
Paş parmağıyla dudağının kenarını kaşıyıp "Bir nevi insanların evliliği gibi bir şey ."dedi.
Kaşlarımı çattım "Nasıl yani? Biraz açıklar mısın?"dedim.Evlilkten kastı neydi bilmiyordum, hem iki erkek evlenebilir miydi?
"Sevişiceksiniz demek istiyor!"
Gelen sesle arkamı dönüp kollarını önünde bağlamış ve sırtını telden duvara dayayan Can'a baktım. Sevişmek mi? Nasıl sevişmek? Ben ve Can mı?!
Anında kıp kırmızı oldum ve kaşlarımı çatarak "N-ne diyorsunuz siz ya? Ne sevişmesi? Ben sevişmem kimseyle!"dedim,utanınca aşırı saçmalıyordum ama pat diye sevdiğim çocukla sevişeceğimi öğreniyordum tepkim gayet normaldi.
Can bu lafıma alayla gülüp "Hadi ama! Sanki senin istediğin de bu değilmiş gibi konuşma.Eminim benimle olmak için can atıyorsunudur!"dedi alayla.
Söyledikleri ne kadar doğru olsada,bu laflarıyla aşırı utanıp sinirlendiğimi hissettim ve büyük adımlarla karşısına geçip "Küstahlaşma! Benim değil senin bana ihtiyacın var benimle böyle konuşamazsın!"dedim sinirle.Ukalalığı sinirimi bozmuştu.
Hahlayıp kafasını diğer taraf çevirince kudurduğumu hissederek sinirle omzundan itip "Boşversene ya! Ben neden uğraşıyorum ki! Yardım falan etmiyorum sana, geber!"dedim öfkeyle ve ona omuz atıp yanından geçerek yürümeye başladım.Kendi omzum acımıştı etten değil taştan yapılmıştı sanki!
Bu malın neyine aşık olmuştum ki ben? Küstah ve ukalanın tekiydi!
Homurdana homurdana giderken bir anda kolumdan tutulup çekilince durmak zorunda kaldım.Ben sinirle Can'ın gözlerine bakarken o oflayarak sarı saçlarını karıştırdı ve "Tamam! Özür dilerim biraz ileri gittim ama bu sıralar çok gerginim ve dediğin gibi sana ihtiyacım var! O yüzden böyle gitme lütfen."dedi ardından ona oranla daha küçük olan elimi tutup sıktı.
Temasıyla kalbim ağzımda atarken yanaklarım ve ensem yanıyordu. Şerefsiz çok güzeldi. Yutkunup kafamı salladım sadece,bana bu kadar yakınken ve böyle bakarken ona nasıl hayır diyebilirdim ki?
Can gülümseyip elimi bıraktı ve biraz uzaklaşıp "Seni anlıyorum.Bende ilk defa bir erkekle olacağım ve gerginliğini tahmin ediyorum ama mühür işini hemen halletmemiz gerek o yüzüden bu akşam odama gel ve daha detaylı konuşup her şeyi halledelim."dedi ve elini uzatıp alnıma düşen saçlarımı geri itti.
Ben titreyen bedenimle melül melül yüzene bakarken ağzımı açıp tek bir kelime edemezken sadece kafamı sallamkla yetindim.Her şey çok hızlı gelişiyordu, çok hızlı ve çok saçma! Daha dün ne kadar inkar etmeye seçsem de bir insan olmadığımı anlamıştım ve bu gün üç yılık platonik ve imkansız aşkımla sevişeceğimi öğreniyordum.
Artık şok olmaya bile fırsat bulamıyordum hayat hızla akıp benide kendiyle beraber savuruyordu ve ben olanları sadece kabullenip önüme bakmaya mecbur kalıyordum,her ne kadar bir tarafım hala ısrarla bunların bir rüya ve ya bir şaka olduğuna inansamda.
Can'ın ondan hoşlanıp hoşlanmadığımı bildiğini bilmiyordum ama demin ki imaları ve benim ona yardım etmemle anladığını düşünüyordum. Bu beni her ne kadar utandırsa da rahatlamış hissediyordum çünkü en başından beridir ona itiraf etmeye çabalamış ve bir anda kendimi bam başka bir dünyada bulmuştum.
Can son kez gözlerime bakıp "Akşam sana mesaj atarım."dedikten sonra yanımdan geçip giderken benim elim ve alnımda ki dokunduğu yer alev alev yanıyordu.
•
°
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil Vampire | Gay
General Fiction[Tamamladı.] +18,cinsellik,şiddet ve doğa üstü olaylar içeriyor. • • Bir anda kolumdan tutup çekmesiyle ayaklarımın ucunda durmak zorunda kaldım,yaralı ve kanamış kolumu ağzına götürüp boylu boyunca yaladı.Ben dehşetle bir tepki bile vermeden ona ba...