[Tamamladı.]
+18,cinsellik,şiddet ve doğa üstü olaylar içeriyor.
•
•
Bir anda kolumdan tutup çekmesiyle ayaklarımın ucunda durmak zorunda kaldım,yaralı ve kanamış kolumu ağzına götürüp boylu boyunca yaladı.Ben dehşetle bir tepki bile vermeden ona ba...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• ° •
Açık ağzım ve irileşmiş gözlerimle önümde ki manzaraya bakıyordum.Hayat beni daha ne kadar şaşırtacak,daha ne kadar süpriz yapacakdı bilmiyordum.
Az önce çocukluk arkadaşım gözlerim önünde iri,siyah tüylü bir kurt'a dönüşmüştü.Kurt o kadar iri ve büyüktü ki uzaktan ayı olduğunu bile sanabilirdin.
Volkan,kurt'a dönüşür dönüşmez havaya zıplayıp pençelerini Can'ın gövdesine geçirerek onu yere serdi.
Can,bu hamleyi beklemediği için geri geri gidip yere doğru savruldu.Gövdesinin bir kısmında kesik oluşup kanadı.
Korkuyla çığlık atıp,"Can!"diye bağırdım ancak ikisinin hırıltı ve nefes alış verişleri o kadar yüksekti ki beni duyduklarını sanmıyordum.
Can çok geçmeden Volkan'ı hızla üzerinden itip ardından bir kaç saniyeden az bir hızda geriye doğru sıçradı ve siyah,kara kanatlarını iki tarafında açıp havalandı.Gövdesinde ki az önce kanayan yer hızla iyileşip eski haline döndü.
Volkan azı dişlerini gösterek hırlayıp büyük pençelerini yere bastırarak tetikte kafasının üzerinde uçan kırmızı gözlü bedene baktı.
Elim ayağım titriyor ve ne yapacağımı bilmiyordum.Aralarına girsem onları ayıramazdım.Gidip yardım çağırsam her kes Can ve Volkan'ın ne olduğunu anlar başımız belaya girerdi.
Ben öylece ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde titreyerek ağaca tutunmuş dururken.Can havada iki tur atıp elini havaya kaldırdı.
Gözlerini kısa bir an yumup ardından daha koyu bir kırmızıya bulanmış irislerini araladı ve bir anda avucundan çıkan ateş topunu süratle hâlâ tetikte bekleyen Volkan'a doğru attı.
Korkuyla bir adım öne atıp,"Dur!"diye bağırdım ama beni duyan yoktu.
Neyse ki Volkan tam zamanında hareket etmiş ve seri bir şekilde geriye doğru sıçramıştı. Can'ın ona fırlattığı ateş topu yeri boylayıp zeminin bir kısmını yaktı.
Bir şeyler yapmalıydım.Bir şeyler yapıp onları ayırmalıydım yoksa bir birlerine zarar vereceklerdi.
Volkan sinirle hırlayıp geri geri gitti ve süratle koşup havada uçan Can'ın üzerine sıçradı ve dişini Can'ın siyah kanadını gecirip ısırdı sertçe.
Can acıyla inleyip kanadı yaralandığı için süratle yere bıraktı kendini.Ardından ona yakın duran siyah kurt'u boğazından iki eliyle sertçe kavrayıp sıktı.
Kocaman kurt'u iki eliyle öyle güçlü tutmuştu ki.Volkan nefessiz kaldığı ve canı acıdığı için uluyor gibi inledi ve uzun tırnaklı pençesini Can'ın koluna ve boynuna geçirdi. Can'ın kanadında ki yara iyileşse de boğazına ve koluna aldığı derin kesiklerle acıyla tıslayıp Volkan'ın boğazını bıraktı.
Volkan hızla geri sıçrayıp yine azı dişlerini göstererek hırladı.
Daha fazla dayanamadan Volkan'ın üzerine yürümeye hazırlanan Can'ın önüne geçip,"Can lütfen dur!"diye bağırdım.
Bakışları kısa bir an bana döndü,kırmızı irisleri maviye dönecek gibi oldu ancak Volkan'ın süratle benim önüme atlayıp beni arkasına alarak Can'a dişlerini gösterip hırlamasıyla tekrar kırmızıya döndü gözleri ve sinirle homurdanıp elinden çıkan ateş topunu Volkan'a taraf fırlattı.
Volkan bu sefer çok seri hareket edemediği için ateş kolunun kenarına deyip bedenini yaktı ve acıyla tıslamasını sağladı.
Göz yaşlarım hangi ara gözlerimden akıp yüzümü ıslatmıştı bilmiyorum.Bütün uzuvlarım korku ve endişeyle titriyordu.Öldüreceklerdi birbirlerini!
"Volkan!Can!Ne olur durun!"diye avazım çıktığı kadar bağırsam da hiç biri duymamıştı beni.
Volkan tekrar Can'ın üzerine sıçradı ancak Can kanatlarını çırpıp havalandı ve Volkan'a güçlü bir tekme savurdu. Volkan'ın kurt'a dönüşen bedeni hızla geriye savrulup yan bir sekilde ağaçların birinin gövdesiyle buluştu ve yere düştü. Ancak çok geçmeden yerinden kalkıp hızla Can'a taraf koştu ve kafasıyla Can'ın karnına sertçe geçirip bu sefer onun bir ağaca taraf savrulmasını sağladı.
Hissettiğim endişe,korku ve bir şey yapamamın getirdiği öfke o kadar yoğundu ki.Bir anda boğazımdan öfke dolu bir bağırış ve ardından,"Size durun dedim!"diye bir çığlık koptu.
Gerisi ise yine o gün barda olduğu gibi her şeyin kontrolüm dışına çıkmasıyla oldu. Önce kürek kemiklerim sızladı ve beyaz kanatlarım iki yanımda bıçak gibi açıldı.Daha sonra gözlerim ve saçlarım çok hafif bir şekilde yandı,renklerinin değiştini anladım.
Bedenim yerden havalanırken sağ elim kendi başına havaya kalktı,elimin ve kolumun üzerinde çok hafif görünen ve parlayan mavi renkte hatlar oluştu ve bir anda şiddetli bir rüzgar esmeye başladı.
Göz kapaklarım kapandı ve rüzgarla bir olduğumu tam avucumun içinde rüzgarı hissettim.Gözlerimi tekrar araladığımda ağaçların rüzgar etkisiyle sertçe sallandığını gördüm.
Can ve Volkan ikilisi Rüzgara rağmen benden biraz uzakta boğuşmaya devam ediyorlardı.
Kanatlarımı çırpıp onlara taraf uçtum ve elimi havaya kaldırıp avucumun içinde rüzgarı hissettim daha sonra şiddetli bir rüzgar ikiliye taraf gitti ve ikisini sertçe ayırıp her birini ayrı bir köşeye fırlattı.
Şaşkın bakışları bana taraf dönünce Volkan hareketsiz bir şekilde yerinde kalakaldı ve Can'ın kırmızı gözleri hızla maviye bürünüp bana taraf yürümeye başladı.
Ancak elimi havaya kaldırıp ona taraf güçlü bir rüzgar savurdum ve tekrar geriye doğru savrulmasına neden oldum. Hiç bir şeyi ben kontrol etmiyordum.Sanki bir kuklaydım ve biri beni hareket ettiriyordu. Bilincim yerindeydi ne olduğunu görüyor ve anlıyordum ama bakışlarımı bile kontrol edemiyordum.
Bu sefer Volkan yerinden kalkıp dört ayakla koşarak yanıma gelmeye çalıştı ama onu da Can gibi kuvvetli bir rüzgarla geriye doğru fırlattım.
İki üç ağaç hâlâ esen şiddetli rüzgar yüzünden yerinden kopup havada uçmaya başladı.
Can rüzgarın şiddetine zor bela dayanıp ellerini herde ki toprağa bastırdı sertçe. Ardından toprak elinin altında birazcık sarsıldı ve zemin ikiye ayrılıp bir çukur oluşturarak ona yer açtı.
Can kendini yerde oluşturduğu çukura sıkıştırıp güç bela yürüyerek bana taraf ilerledi ve ben daha ona bir hamle yapamadan ayak bileğimi güçlü bir şekilde tutup yere doğru çekti beni.
Ben yere düşer düşmez hızla mühür sembolü olan bileğimi tutup kendi mühür sembolüne bastırdı ve mavi-kırmızı ışık oluşup hızla gözlerimin kapanıp bilincimin kaybolmasına sebeb oldu.
