11. BÖLÜM

1.5K 143 22
                                    

Bu bölüm düzenlenmiştir
-KURGUDA DEĞİŞİKLİK OLABİLİR-

Fazlasıyla gergindim. Çok gergindim. Çok ama çok gergindim. Çok ama çok ama çok gerindim. Gergindim işte. David gibi birini nasıl olurda bela ederdim ki başıma? Belki de bu işten vazgeçmeliyimdir. Uzak diyarlara gidip kaybolmalıyımdır. Kimsenin beni bulamayacağı bir yerde tek başıma, huzurlu, mutlu bir şekilde yaşamalıyımdır. Benim hemen bu işten kurtulmam gerekli. Zayn'i ve Louis'i başka birileri de yakalatabilir. Benim gibi sıradan bir paparazzi değil. Ne olmuş ki yüksek derecede bir eğitim almışsam? Ben bir kızım ve bir erkeğe göre güçsüzüm. İçinde olduğum işte üç erkek olduğunu da hesaplarsak bu durumda korkak olmak hiç kötü bir fikir değil ha?

Evet, ama bu sefer de pes etmiş olacağım. Başladığım işi bırakmış olacağım. Her şeyden, herkesten kaçıp bir fare gibi yaşayacağım. Kendime verdiğim söze ihanet edeceğim. En önemlisi de Hector amcaya ihanet etmiş olacağım. Ona her zaman pes etmeyeceğime dair söz vermiştim. Evet, pes etmeyeceğim. Başladığım bu işte onu hapse tıktırmadan pes etmeyeceğim. Beni bir bombayla ölüme terk etmesini unutmayacağım... Zayn ve Louis'le iyi geçinecek onları kendime çekeceğim. Bütün zayıf yönlerini bulup ikisini de o iğrenç deliğe tıktıracağım. Evet, bunu yapacağım.

"Lütfen beni öldürmek için plan kurduğunu söyleme." Duyduğum Louis'e ait olan ses beni düşüncelerimden sıyırmıştı. Kendime gelerek ona baktım. Endişeyle bana bakıyordu. Zayn ise elinde telefonuna odaklanmış bir şekilde ekrana bakıyordu.

"Hayır, Louis." Dedim ona bakarak.

"Yemeğine başlaman gerektiğini biliyorsun değil mi?" diye sorduğunda tabağıma baktım. Gerçekten yemek güzel görünüyordu ama et kokuyordu. Bu iğrenç. İçinde et vardı.

"Bu yemek küflü bir peynirin, puro içilmiş bir banyoda iki ay unutulmuş ve kedi pisliğiyle bütünleşmiş hali gibi kokuyor." Diye cevap verdim yüzümü buruşturarak.

Zayn bir anlığına kafasını telefondan kaldırıp anlamsızca bana baktı.

"Midemi bulandırmayı keser misin?" Louis'te tıpkı benim gibi yüzünü buruşturarak konuşmuştu. Ama yemeğine devam ediyordu.

"Koku analizinin olduğunu öğrendiğim iyi oldu." dedi Zayn. Ve sonra telefonuna geri döndü.

"Afiyet olsun." Diyerek masadan kalktım. Açlıktan ölsemdr et yemeyecektim.

Zayn "Otur!" diye sert bir tonda konuştuğunda şaşkınca ona baktım. Hal ve hareketlerine asla anlam veremiyordum. Ne olmuştu ki şimdi? Ona cevap dahi vermemiştim. Ben seninle iyi geçinmeye çalışıyorum malik. Buna mecburum lütfen işleri yokuşa sürme!

"Yemediğim bir masada neden oturayım ki?" oldukça sakin bir cevap vermiştim. Yani, bence.

"Çünkü ben öyle istiyorum." Sinir bir şekilde konuşuyordu.

"Ne yani sırf sen istiyorsun diye oturacağım ha? Öyle mi?"

"Evet, öyle." Sesi biraz olsun yumuşak çıkmıyordu. Sert, kararlı, kontrollü...

"Senin sorunların var." diyerek masadan uzaklaşıp salondaki turkuaz koltukların tekine oturdum.

"Demek benim sorunlarım var ha?" hemen o da yanıma gelmişti. Bir an olsun üzerinden çıkarmadığı siyah pantolonu yine üzerindeydi. Bunun rengi hiç solmuyor muydu? Belki de aynısından milyon tane vardır ha?

Karşımdaki koltuğa oturduğunda bembeyaz koltuğun üzerinde siyahlar içinde bir şaheser gibi olmuştu. Kötü bir şaheser...

"Evet, Zayn senin sorunların var. İnsanları sürekli yönlendirmeye çalışıyorsun."

PAPARAZZİ | Zayn MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin