PAPARAZZİ | Zayn Malik

27.BÖLÜM

Bu bölüm düzenlenmiştir.
-KURGUDA DEĞİŞİKLİK OLABİLİR

Seni duyamıyorum." Diye bağırdım Eleanor'a bakarken.

"Tanrım burası cidden fazla gürültülü!"

Ayağıma batan bir taşla ufak çaplı bir çığlık attım. Ama yüksek sesli bir yerde bulunduğumuzdan sesim kimseye gitmemişti. Bu iyi bir şeydi.

Müzik sesinden biraz daha uzaklaştığımızda derin bir nefes vererek kumsala oturdum. Ve ayakkabılarımı yanıma bıraktım. Eleanor'da tıpkı benim gibi oturdu.

"Bundan emin misiniz?" diye sorduğumda gözlerimi devirdim.

"Ben değil El. Bundan Zayn emin."

"Vay canına! Louis'le kavga ettiğimizde en fazla bir saat konuşmamıştık. Sizin kavganızın üzerinden tam tamına on gün sekiz saat geçti ve siz hala konuşmuyorsunuz!"

"Biliyorsun basit bir kavga etmedik."

"Ah, evet biliyorum fazla şiddetliydi. Kafasından aşağı bir tencere dolusu yemek döktün."

"Bunu hak etmişti!" diyerek kendimi geriye attım ve kumsala uzandım. "Bana bağırdı."

"Ama onu sinirlendirdin. Ve en sevdiği pantolonunu kestin."

"İkimizde biliyoruz ki o pantolondan milyon tane var."

"Bu onun pantolonunu keseceğin anlamına gelmez."

"Tanrı aşkına! Sen kimin tarafındasın?" kaşlarımı çattım. "Kadın dayanışması nerede?"

Hafifçe kıkırdadı. "Her koşulda yanında olurum tatlım fakat şuanda olaya objektif bakıyorum ve-"

"Ve onu haklı buluyorsun. Benimde haklı olduğum yanlarım var!" doğrularak oturdum.

"Mutlaka vardır ama sen bir korumayı kaçırdın, sana yapma dediği şeyi yaptın. Orada zarar görebilirdin. Yani Bill her ne kadar geri çekilmişte olsa sana zarar verebilirdi. Zayn bunun olmasından korkuyor."

"O günden sonra onu görmedik ki zaten."

"Evet, ama bu onun vazgeçtiği anlamına gelmiyor. Onu iyi tanıyorum. Sana zarar vermeyi hep deneyecektir."

"Bu umurum da değil." Kendimi tekrar geriye attım ve tekrar kumsala uzandım.

"Başkalarının umurun da ama!" o da benim gibi kumsala uzandı.

Gözlerimi yıldızların üzerine dikerek derin bir nefes verdim.

"Benim yüzümden zarar görmesine izin veremezdim ki El."

"Bunu da nereden çıkarttın? Zayn'in zarar görebileceği düşüncesi bana çok anlamsız geliyor. Kim olduğunu biliyorsun. Ve Louis'in dediğine göre o gün Bill ile konuşup tamamen halledeceklermiş konuyu. Sen gelince işler değişmiş."

"Hayır." Dedim bir mızmız çocuk gibi. "Eğer dediğin gibi olsaydı neden ben gelince vazgeçsin ki?"

"Bilmiyorum... İkiniz de hatalısınız."

"Bilmiyorum, kendimde hata bulamıyorum. Yanlış bir şey yapmadım."

"Saçmalama! Oraya gitmen büyük bir hataydı."

"Pekâlâ, hata olduğunu varsayalım. Zayn'de bana bağırdı. Bundan hiç hoşlanmıyorum. İkimizde hatalı olduğumuza göre nötrüz. Yani benimle bu kadar uzun süredir konuşmaması saçmalık."

"Bence Zayn yaptığın şey için hala sinirli ve bu yüzden sana hala küs. Neden onunla konuşmaya çalışmıyorsun?"

"Hayır." Diye kesin bir dille onu reddettim. "Ben onunla defalarca konuşmaya çalışmama rağmen bana tek bir cevap bile vermedi. Tanrım o resmen benden bir şey istediği zaman Niall'a söylüyor ve Niall'da bana iletiyor! Bu saçmalık!"