Medya: Ekin Yakuz
Günün ikinci bölümü, uyumayanlara selam olsun✨ Keyifli okumalar!✨
Çenemde gezinen dudaklar gözlerimi kapatmam için beni zorlarken elimdeki kağıtlara odaklanmaya çalıştım.
Ne ara bu hale geldik bilmiyordum.
Okul çıkışı beni eve bırakmak için ısrar etmişti ben de yukarı çağırmıştım ama sınav okumam gerektiğini de belirtmiştim. Başta benimle uğraşmasa da son on dakikadır dudaklarını çenemden bie saniye bile ayırmıyordu. Isırıyordu, emiyordu, öpüyordu, nefeslenmek için duruyor yine dudaklarını çenemden ayırmıyordu.
Beni ne kadar zorladığını farkında bile değildi.
"Erez" diye mırıldandığımda emdiği çenemi sesli bir şekilde bıraktı. "Hm?" dediğinde yutkunup gözlerimi kapattım. "Odaklanamıyorum" dediğimde çenemin üstünde gerilen dudaklarından gülümsediğini anladım. "Öyle mi" dediğinde çeneme temas eden dudakları tekrar yutkunmama sebep oldu.
"İz bıraktıysan eğer gözüme gözükme" dediğimde birden oturduğu yerde dikleşti. "O zaman bana müsaade" dediğinde gülerek bileğini tuttum. Sırıtarak koltuğa geri oturdu.
Ama saniyeler içinde aklına her ne geldiyse birden yüz hatları gerildi, çenesi kasıldı. Kaşlarımı çattım. "Ne oldu şimdi?" diye sordum avucumdaki bileğini okşarken. Sinirle titrek bir nefes aldı.
"O orospu çocuğuna denk geldin mi?" dediğinde ilk önce kimden bahsettiğini anlayamadım. Ama anlayınca derin bir nefes çektim içime. Benim ses kaydı aldığımı öğrendiğinden beri onu tekrar görmemiştim. Erez ile karşılaşmadığı için mutluydum. Böylece Erez biraz soğumuştu ve olabilecek bir kavgayı önlediğini düşünmüştüm. Ama aklına geldiğinde bile bu kadar gerildiyse onu gördüğünde ne yapar bilemiyordum.
"Erez" dediğimde halıya diktiği bakışlarını yavaşça bana çevirdi. "Ters bir hareketini görmeyeceğim. Anlatmadım sana ama elinde fotoğraflarım var"
Oturduğu yerde dikleşirken gözleri kısıldı. "Anlamadım?" dediğinde sakin olması için bileğini okşamaya devam ettim.
"Eski sevgilimle bir fotoğrafım var elinde. Kasabaya yaymakla tehdit etti."
"Bir de şantaj mı yaptı?" dediğinde sesindeki sakin tını benimde gerilmeme sebep oldu. "Artık yapamaz, elimde ses kaydı var" dediğimde bir kaç saniye düşündü. Aklında bazı şeyleri oturtmaya çalışıyor gibiydi.
"Eski sevgilin kim?" dediğinde kaşlarımı alayla havaya kaldırdım. "Buna mı takıldın?" dediğimde "Merak ettim Ekin, söyle" diye diretti.
"Turan" dedim. Lise zamanlarımda çıkmıştık, ilk erkek sevgilimdi ve yönelimimi onunla beraber öğrenmiştim. Ne kavgalı bir ayrılık ne de kötü bir birliktelik yaşamıştık. Birbirimize iyi gelmediğimizi fark edince medeni insanlar gibi ayrılmıştık. İyi birisiydi.
"Onun adını sikeyim" dediğinde kaşlarımı çattım. "Küfür etme adama" dedim ağzımın içinden. Hala arada konuşurduk Turan ile, arkadaş kalmıştık.
Gergin yüz hatları daha çok gerilirken "İstediğimi söylerim" dedi öfkeyle.
Şu an zaten gergin olduğu için onu daha fazla germek istemiyordum. Gözlerimi devirsem de cevap vermedim. Ama sinirle dizlerini titretiyordu. Bir kaç saniye öylece durup bir şeyler düşündüğünde derin bir nefes alıp bakışlarımı kağıtlara çevirdim bende. Aklında neler dönüyordu bilmiyordum. Bileğini okşamayı bırakmadım.
Bir kaç kağıdı okumayı bitirdim, sessizce yanımda oturdu. Beni öpmeyi bırakması içimde anlamsız bir burukluk oluşturuyordu ama yüzsüz gibi 'öp beni' diyemezdim. Daha birbirimizi kabul edeli saatler oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
disiplin
Teen FictionYeni mezun olmuş bir edebiyat öğretmeni, İzmirden ayrılarak körpe bir kasabaya taşınır. • İki erkeğin aşkını konu alır. Cinsellik ve argo vardır.