Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- Devran -
Kuş gibi titreyen bedene bakarken akmak için çırpınan göz pınarlarımı sertçe silip elimdeki makinayı çalıştırdım.
Ekin önümde öylece lavabonun önünde oturuyordu, yolduğu için seyrekleşmiş saçları içimi öyle acıtıyordu ki traş makinasını tutan ellerim titriyordu. Dişlerimi sıkıp parmaklarımı nazikçe saçlarında dolaştırdım. Bu hareketimle derince iç çektim.
"Saçlarımı yoldu" dediğinde kaşlarım çatıldı, nasıl bir kavga ettilerse sesi öyle çok kısılmıştı ki duyulmuyordu bile. "Saçlarımı kopardı Devran" dedi titrek sesiyle.
Neden bahsettiğini anlayamıyordum ama ses tonu bile içimi acıtıyordu. Ekin'in hayatımdaki yeri kendi benliğimden bile büyüktü. Beni hayata bağlamıştı, hayatımı değiştirmişti.
Konuşsam ağlayacağımı bildiğim için parmaklarımı çenesine sarıp dudaklarımı şakaklarına bastırdım. "Uyuyalım ister misin?" diye sordum, bunu istemesi için can atıyordum ama o bana "Kes saçlarımı, istemiyorum. Sen kesmezsen kendim keseceğim" dediğinde dişlerimi sıktım. Titreyen sesi öyle netti ki, karşı koyamıyordum.
İstemsizce ağlamaya başladığımda elimin tersini gözlerime bastırıp sertçe burnumu çektim. "Tamam.." diye mırıldandım ve makinayı tekrar çalıştırdım.
Numarasını ayarladım makinanın, tamamen kesmek istemşyordum. Üç numaraya ayarladım. "Ekin..." dedim son kez, dur dese duracaktım. İçim gidiyordu, kesmek istemiyordum.
"Kes şunları" dedi iğrenir gibi. Yumruklarını sıkmıştı.
Derin bir nefes alıp makinayı yavaşça saçlarında gezdirdim, ince tutamları soğuk zemine düşmeye başladığında dudaklarımı dişledim. Omuzları sarsılmaya başladığında dişlerimi sıktım, ağlıyordu.
Makinayı kaldırıp saçlarını kesmeye devam ettim. Bir süre sonra yumuşak kumral saçları yerini sert, kısacık bir görüntüye bıraktığında makinayı kapattım. Hiç beklemeden kollarımı arkadan omuzlarına sarıp dudaklarımı başına bastırdığımda omuzları sarsılmaya devam ediyordu.
"Gel bebeğim" dedim onu karnından tutup kaldırmaya çalışırken, birden öne doğru eğildi. Ellerimden hızla kurtulup tuvalete eğildiğinde ne olduğunu anlayamamıştım. Öğürdükten sonra birden kusmaya başladığında "Ekin!" diye bağırdım istemsizce.
Arkasına gidip omuzlarını tuttuğum sırada klozetin içinde gördüğüm kan titrememe sebep oldu. Bağırmamla beraber lavabonun kapısı birden açılırken "Ne oluyor!" diye bağırdı Bera endişeyle.
"Çık" dedim hızla. Bera büyük bir afallamayla Ekin'e bakarken kollarımı nazikçe karnına sardım.
