Medya: Ekin ve Erez
Şarkı- Perdenin Ardındakiler, Beni Kendinden Kurtar
Uzun bir bölüm, yavaş yavaş, sakin sakin okuyun...✨
"Biz dışarı çıkıyoruz" diye bağırdı Devran, kafama şapkamı takarken Devran boynuna atkısını doluyordu.
Kış aylarındaydık artık. Havalar soğuyordu.
"Nereye?" diye bağırdı Bera mutfaktan.
"Dışarı"
"Gerizekalı" diye homurdandı Bera. Devran bana gülümseyerek baktı. "Aşık bana ya"
O sırada Hasan'ı gördüm merdivenlerde. Hem ceketini giymeye çalışıyor, hem de merdivenlerden koşarak iniyordu. Bizim gitmediğimizi görünce adımları yavaşladı. "Bu sefer de beni dışlasaydınız kabus olur gecelerinize çökerdim"
"Aaa, kaşara bak" dedi Devran sırıtarak. Hasan botlarını giyiyordu. "Biraz terbiyeli ol ya" diye homurdandı meşgul bi sesle.
"Kaliteli kaşar" dedi bu sefer, sırıttım. "Oğlum kaşar ne kadar olmuş sen biliyor musun? Bana kaşar deseler ben gururlanırım, göğsüm kabarır, mutlu olurum, o kadar değerli miyim derim..."
"Ekonomi uçuyor ya"
"Abi yok, ben gideceğim Norveçte pompacı olacağım" dedi Devran ciddiyetle. "Ülkemin kedileri köpekleri bile derbeder olmuş"
"Devran bak Devran, uçağın kalkıyor Devran, bak bak uçuyorsun"
Devran Hasana sesli bir şekilde el hareket çekti.
Ben de ellerim cebimde onları bekliyordum, saat akşam on iki olmuştu. Ayrıca iki gün sonra artık ameliyatıma kadar hastanede yatmam gerekecekti, öyle çok korkuyordum ki zamanda geriye dönmek ve sağlıklı halimi tekrar görmek istiyordum. Eski Ekini artık hatırlayamıyordum bile.
Onun yerini cılız, özgüvensiz, korkak, güçsüz bir adam almıştı ve ben o adamdan nefret etmeye başlamıştım.
O sırada yeni duş aldığı için boynunda asılı bir havlu ile Erez merdivenlerden indiğinde gülümsedim. Bu aralar çok yoruluyordu. Hem işe gidiyor, hem üniversite sınavına hazırlanıyordu tekrar ama zaten geçen seneden donanımlı olduğu için sadece tekrar yapması yetiyordu, bir de...benimle uğraşıyordu.
"Fıstığım, nereye gidiyorsunuz?" diye sordu, çatık kaşlarıyla Devran ve Hasana bakıyordu.
"Markete" dedim "Canımız bir şeyler almak istedi"
"Bırakalım sizi, işiniz bitince alırız" dedi Erez, Devran hızla olaya girerek "Bizi bir salar mısınız?" dedi isyan ederek "İki dakikalık mesafede zaten market"
"Devran" dedi Erez, uyarıcı bir ses tonuyla. "Ekin çok yürüyünce dizleri titriyor, biliyorsun" dediğinde bir kaç adım atarak yanına ilerledim ve elimle işaret ve orta parmağını tuttum.
"Sorun değil, market çok yakın"
"Ama saat çok geç oldu" diyerek mutfaktan çıktı Bera. "Biz götürelim sizi"
"Ay şiştim" Devran hafifçe bağırdı. "Sanki Ekini alıp pavyonda konsomatris olarak işe sokacağım, marketten bir şeyler alıp geleceğiz ya"
"Saat geç" dedi Erez üstüne basa basa. "Ekin halsiz, hem sizi en son böyle baş başa bıraktığımızda karakoldan topladık"
"Birisi karakol mu dedi?" Doğu ortama giriş yaptı.
Arkasından uykulu gözleriyle Uygar geldi, galiba sese uyanmıştı. Doğu onu görünce gülümseyerek bir elini omuzlarına doladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
disiplin
Teen FictionYeni mezun olmuş bir edebiyat öğretmeni, İzmirden ayrılarak körpe bir kasabaya taşınır. • İki erkeğin aşkını konu alır. Cinsellik ve argo vardır.