33- Umut ve Çaresizlik Arasında

41.7K 3.1K 1.5K
                                    

Medya: Erez

Şarkı- Tom Odell, Another Love


"Ya bak golleri bana sokup sokup duruyorsun kul hakkı diye bir şey var, amına koyarım!" diye bağırdı Devran, gülümsedim onları izlerken.

"Küfür etme babanı si-"

"Lan!" diye bağırdı Uygar sertçe Hasan'ın ensesine vurarak. Hasan homurdanarak elindeki kol ile hararetle oyun oynamaya devam etti. Devran yatakta uzanmış, yaralı olmasına rağmen büyük bir hırsla oynuyordu. Elimdeki bulaşıkları makinaya yerleştirirken Bera bir yandan bana yardım ediyordu bir yandan sürekli göz ucuyla Devran'ı kontrol ediyordu. Erez duşa girmişti.

Hastalığımı öğrenmemin üzerinden bir hafta geçmişti, o zamandan beri kemoterapiye ve kontrollere gidiyordım.
Söyledikleri gibi halsizlik vardı ama henüz saçım dökülmeye başlamamıştı, yoksa Erez'e açıklayamazdım.

Bendeki farklılıkları anlamaya başlamıştı ama hem Devranla ilgilenmekten hemde sınavın temposundan tam olarak benimle ilgilenememişti. İşime geliyordu tabii ki, sınavdan sonra anlatacaktım her şeyi.

"Sude'nin doğum günü varmış yarın, hepimizi çağırıyor. Sınavdan önce biraz kafa dağıtırız hem" dedi Devran elindeki kolu kenara bırakırken.

Ekrandaki sonuca baktım. Devran 8, Hasan 2

"Hocam kolunuz bozuk, haberiniz olsun" dedi Hasan kafasını koltuğa yaslarken. Gözlerimi devirdim ve makineyi kapatıp çalıştırdım. "Ekinciğimin kolu ile ne alakası var? Ben eminim bütün kolları sapasağlamdır" dediğinde kaşlarımı çatıp bu sefer Devrana baktım, sinsi sinsi gülümsedi. O gülümseyince bende gülümsedim.

Halsizlikten dizim titremeye başlayınca elimi hızla dizime bastırdım ve küçük adımlarla Devran'ın yanına gidip oturdum. Sakince içmesi gereken ilaçları verdim ve nabzına parmaklarımı yerleştirip bileğimdeki saate bakarken nabzını kontrol etmeye çalıştım.

Sadece bir kaç parça tabak yerleştirmiştim, bu kadar yorgun olmamam gerekiyordu. Sikeyim.

Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Kendine gel Ekin.

"Bera, gidecek miyiz?" diye sordu, ben yanına oturunca anında omuzumu öpmüş arkasına geri yaslanmıştı. Sanki bir sıkıntım olduğunu hissediyordu, Devran benim için çok farklıydı.

"Gideriz yavrum" dedi Bera meşgul bir sesle.

Kaşlarım havalanırken Devran büyümüş gözleriyle Bera'ya bakıyordu. Sertçe yutkunup önüne geri döndüğünde nabzı hızlanmıştı. Kaşlarım çatılırken kafamı kaldırıp Devran'a baktım.

"Hasta mı hissediyorsun Devran?" dediğimde yutkundu. "Daha da kötüsü" dediğinde kaşlarımı çattım. "Galiba aşık oluyorum" diye fısıldadı bir sır verir gibi.

"Hassiktir" dedim tepkimi gizlemeyerek. Devran ters ters suratıma baktı. "Ama hocam yani... Oldu mu bu tepki?" dediğinde sırıtarak nabzını bırakıp yanağına uzandım ve sıkıca öptüm. Kollarını belime sarıp boynuma yakın bir yeri öptü.

Çok duygusaldım, normalden daha da çok. Dün gece Devran bana yanlışıkla karısının boğazını kesen bir sihirbazı izletmişti. Saatlerce ağlamıştım kadının çırpınışlarına, kafayı yiyordum ben galiba yavaştan.

Sonra Hasan'da zorla köpeği parçalayan bir pitbull terrier videosu izletmişti. Bende Erez'e şikayet etmiştim. Evden kovmuştu.

Telefonumun sesiyle Devran'dan ayrılırken yavaşça oturduğum yerden kalkıp odama doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda Erez'i gördüm. Üzerini giyinmişti, saçlarını havlu ile karıştırırken çatık kaşlarıyla telefonuma bakıyordu.

disiplinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin