39- Akşam Yemeği

43.9K 3.1K 2.1K
                                    

Çok uzun bir bölüm, yavaş yavaş okuyun bol bol yorum yapın dostlar...

Medya: Tekelci Salih

Şarkı: Mor ve Ötesi, Daha Mutlu Olamam

Sıcaktan terlemeye başladığımı hissederken huzursuz bir şekilde gözlerimi açtım. Haziran ayında olduğumuz için hava ayrıca çok sıcaktı. Parmaklarımla alnımda biriken ıslaklığı sildim, bakışlarım hemen komidinin üzerindeki saate kaydı.

18:55

Gözlerimi kapattım, akşam olmuştu neredeyse. Tüm gece Erez sürekli uyanmış nefesimi kontrol etmişti. Nabzımın üzerini öpmüş, kalp atışlarımı dinlemişti ve bu yaptıkları sürekli uykumdan uyanmama sebep olmuştu. Erez ise sabaha karşı uyumuştu.

Kafamı hafifçe arkama çevirdiğimde bana sıkıca sarılmış adama baktım. Kaşları çatıktı, bir kolunu belimin üzerinden diğerini ise alt kısmından geçirip bir halat gibi sarmalamıştı. Bu kadar sıcaklamamın nedeni de buydu sanırım.

Küçük hareketlerle kollarının arasından çıkmaya çalıştım, önce daha da sıkıştırsa da daha sonra uykusu derinleşti ve kollarını belimden ayırdım. Onu uyandırmamaya dikkat ederek lavaboya ilerledim.

Erez yanımdaydı ama huzursuzdum. Hatta hayatım boyunca ne zaman bu kadar huzursuz hissetmiştim bilmiyordum.

Lavaboya girdiğimde direkt musluğu açtım, bakışlarım aynaya kaydığında kısa saçlarımı görmemle bir an afalladım.

Saçlarımı kestiğimi unutmuştum.

Derin bir nefes aldım, soluklaşmış suratımı soğuk suyla sertçe yıkadım. Defalarca su çarptım, geri çekildiğimde lavabonun içinde gördüğüm kopmuş kirpiklerimle umursamadan su ile gidere gitmelerini sağladım.

Bakışlarımı tekrar aynaya çevirdim. Saçlarım kısacıktı, kirpiklerim seyrekleşmişti. Suratım her zamankinden daha beyazdı ama tezat bir şekilde göz altlarım morarmıştı. Zayıfladığım için suratım daha da çökmüş gözüküyordu, kehribar rengi gözlerimin feri sönmüş gibiydi.

Çok çirkin hissediyordum.

Dişlerimi fırçaladım ve yüzümü tekrar yıkadıktan sonra banyodan çıktım. Aklıma bugün sınavın 2. oturumunun olduğu gelirken sıkıntıyla derin bir nefes aldım.

Diğerlerinin de psikolojisini mahvetmiştim. Kim bilir Devran benim yüzümden nasıl bir psikoloji ile girmişti sınava, onlara iyi gelmiyordum. Yük olacaktım hepsine.

Özellikle de Erez'e.

"Tarife baktın mı oğlum?" Devran'ın sesini duyduğumda ne kadar kötü hissetsemde dudaklarım kıvrıldı. Onların sesini evimin içinde duymayı seviyordum.

"Baktım dedim ya!" dedi Uygar ters bir şekilde. "En son tarife bakarak bir şeyler yaptığında Ekin kusuyordu, hatırlatırım" dedi Hasan gülerek.

Bana yaptıkları limonlu kek geldi aklıma, bok gibiydi gerçekten.

"Allahım bu yemeği düzgünce yapalım, yemin ederim horoz keseceğim" dedi Devran ağlamaklı sesiyle.

"Abartma göt, krep alt tarafı" dedi Uygar huysuzca. Yavaş adımlarla mutfağa ilerledim. "Günaydın" diye mırıldandığımda herkesin bakışları bana döndü.

Devran büyük ihtimalle saçlarımı kestiğini ve farklı bir tepki vermemeleri gerektiğini onlara söylemişti ama yinede hepsinin şaşkın bakışlarını görebiliyordum.

Devran büyük adımlarla yanıma gelip bir kolunu omuzlarıma attı ve dün akşam kestiği saçlarımı uzunca öptü. "Günaydın kurt bakışlım, yemek yapıyorduk bizde" dedi, sesini olabildiğince normal tutmaya çalışıyordu.

disiplinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin