Şer Görünenin Ardındaki HAYIR

Musab

Masamda yeni gelen davayı incelerken cep telefonumun çalması ile telefonu açtım.
Musab : Efendim
Ziya : Savcııı
Telefondaki kişinin sesinden kim olduğunu anlamam ile yüzümün gerilmesi bir oldu.
Ziya : savcı bu davadan ya çekil ya da ailenin başına gelen olay bu kadarı ile kalmaz.
Deyip telefonu kapattı.
Annemle babaannem bu gün hastaneye gittikleri aklıma gelmesi ile annemi aramam bir oldu. Annem açmıyordu iyice meraklanmıştım bir daha aradım ve 2.çalışımda annem telefonu açtı.
Meryem : oğlum
Musab : anne iyimisiniz
Meryem : Oğlum bulunduğumuz cafe ' i taşladılar .
Musab : tamam annem konum at hemen geliyorum.
Meryem : tamam oğlum.
Annem telefonu kapatır kapatmaz hızlıca odadan dışarıya çıktım .
Ben arabaya bindiğimde annemin konumu attığını gördüm hemen vakit kaybetmeden arabayı çalıştırdım.

######

Cafe' m taşlanmıştı bütün camlar yerle bir oldu. Müşteriler taşlanma bittikten sonra kendilerini dışarıya atmışlardı.
Allah tan kimsenin kılına bir zarar gelmemişti. Yasemin abla Nazlı Esma yanıma gelmişlerdi, beni baştan aşağıya üçüde süzüyordu bir şeyim varmı yok mu diye bende onlara tebessüm sunup
Elif : merak etmeyin elhamdülillah bir şeyim yok.
Bu esnada yeni tanıştığım Meryem teyzenin telefonu çalmıştı ilkinde panik olduğu için açamadı ikinci kez arandığında elleri titreyerek telefonu açtı . Yasemin ablanın bana seslenmesi ile ona döndüm
Yasemin : elif ben hemen polisi arıyorum.
Elif : tamam abla, esmacım sana zahmet peçemi getirir misin
Esma : tamam abla
Deyip peçem'i getirmek için kasaya doğru koştu.
Bu arada Meryem teyze telefon ile konuşmasını bitirmişti. Meryem teyze ve Fatma nineye dönerek
Elif: hakkınızı helal edin bir yerinize bir şey gelmedi İnşallah
Fatma : yok kızım biz de iyiguz Allah cümlemuzu korudu.
Meryem. : Helal olsun o nasıl söz öyle
Yasemin abla yanıma gelip
Yasemin :polisler birazdan burda olurlar
Bende esmanın getirdiği peçemi elim titreyerek takmaya çalışıyordum.
Nazlı : abla müsade et ben yardım edeyim.
Peçem'i nazlının eline verdim . Onunda eli benim kadar olmasa da titriyordu . Nazlı peçem'i taktıktan sonra ;
Yasemin : elif şu sandalyeye otur , sen iyi gözükmüyorsun.
Elif : yok abla biraz korktum sadece.
Esma : abla karnına cam falan gelmedi dimi .
Esmanin söylediği ile herkesin bakışları karnıma kaydı.
Meryem : kızım sen hamilemisin.
Elif : evet .
Dedim tebessüm ederek
Fatma : Allah sağlıcakla kucağına almayı nasip etsin .
Hep bir ağızdan "AMİN" dedik.

Aradan 10 dakika sonra polis memurları geldi.
Polis memuru: Geçmiş olsun , olay nasıl oldu.
Yasemin : sağolun . Bizde ne olduğunu anlamadık camlar taşlandı ve gördüğünüz gibi.
Polis memuru : buranın sahibi kim?
Elif : buyrun , benim
Polis memuru : bir düşmanınız varmı ?
Elif : Hayır yani kim benle ne alıp veremediği olsun ki ben yani kendi halinde birisiyim.
Polis memuru : Hanımefendi biz sizinle kimin ne alıp veremediği olduğunu bilemeyiz ...
Musab : ama öğrenmek için varsınız dimi memur bey. Ama ben sizi bu konuda aydınlatabilir im çünkü olay benim yüzümden oldu
Polis memuru : siz kimsiniz ?
Musab : Savcı Musab Kahramoglu.
Polis memuru : Evet sizi dinliyorum Musab bey.
Musab : Bir davadan çekilmemi istedikleri için bir kaç gündür tehdit alıyordum. Bana göz dağı vermek için ailemi hedef almışlar . Ailemde bu cafe de oldukları için burayı taşlamışlar.
Polis memuru : anladım. O zaman siz de suç duyurusunda bulunacak siniz
Musab : evet , hanımefendinin de zararını da ödemek isterim.
Elif : gerek yok, teşekkür ederim.
Polis memuru: Hanımefendi bugün korakalo gelmenizi isticeğim Musab bey bileceğiniz gibi sizde gelmeniz gerekiyor.
Elif : Tamam bu gün uğrayacağım inşallah.

Polis memuru kendini savcı olarak tanıtan beyfendi ile tokalaşıp , çıktı.
Duyduklarımı açıkçası tamda anlayamadım çünkü karnıma arada sancılar girip duruyordu. Sandalyenin birini çekip yavaşca oturdum.