Tartışma

1.7K 75 4
                                    

Odadan çıktığımda gözümle onları aradım. Ama etrafta gözükmüyorlardı. Yanımdan geçen polise sorduğumda Ali komserin odasında ifadesi alındığını söyledi. Hızlıca Alinin odasına doğru ilerledim. Alinin odasının önüne geldiğimde kapı açıktı içeriye doğru kafamı uzattığımda bir erkek polis ,aslan parçası ve o içerdelerdi. İstem dışı yüzümde tebessüm oluştu. Polisin beni farketmesi ile yüzümdeki tebessümü kaldırdım .
Polis : Buyrun, savcım hanımefendinin ifadesinı aldım.
Diyerek oturduğu yerden kalktı ve dışarıya çıktı. Aslan parçası annesinin kucağında uyuya kalmıştı.
Musab : Gidelim
Dememle yerde olan gözlerini bana doğrulttuğu gibi geri çekti. Hiç bir şey söylemeden yerinden kalktı. Bende önden ilerlemeye başladım. Korakoldan çıkmadan önce polislere " Çıktığımızı Ali komsere söylersiniz" diyerek cebimde olan arabamın anahtarını çıkardım . Karakolun bahçesine park ettiğim arabamın kilitlerini anahtarın düğmesine basarak açtım. Bir kaç adım sonra arabanın yanına varınca göz ucuyla onlara bakıp arabanın kapısını açıp oturdum. Arabayı çalıştırırken arka sag tarafın kapısını açıp yavaşca oturdu. Dikiz Aynamı onları görecek şekilde ayarladım.
Musab : Ömeri mevanın oto koltuğuna yatırda rahat etsin .
Elif : gerek yok.
Musab : gerek varmı demedim zaten.
Derken arkaya doğru döndüm. O ise hareketsizce duruyordu. Bir şey de söylememişti. " Ya sabır " diyerek arabadan indim sol arka tarafın kapısını açtım.
Musab : Yatır şuraya çoçuğu
Dememle irkildi. Sonra yavaşca ömeri yatırdı. Bende aslan parçasının kemerlerini takıp kapıyı kapatıp geri yerime geçtim. Ve arabayı sürmeye başladım. Dikiz aynasından arada aslan parçasına bakıyordum. Onun yüzünü gördükçe içimi bir mutluluk kaplıyordu. O sırada aslan parçasının annesi ise sag sola bakınıp duruyordu.
Elif : Nereye gidiyoruz.
Musab : Bizim eve
Elif : Anlamadım.
Musab : Anlaşılmayacak bir şey yok sizi bizim eve götürüyorum.
Elif : Lütfen bizi kendi evimize bırakırmısınız.
Musab : Bırakamam .
Elif : Neden ?
Yüksek bir sesle söylemişti, bana bu ses tonu yabancı gelmemişti bir kere daha bu ses tonu ile bana çıkışmıştı.
Musab : çünkü orası sizin için güvenli değil.
Elif : Bakın her şey için teşekkür ederiz ama bizi kendi evimize bırakın .
Musab : Olmaz.
Dedim kararlı bir şekilde.
Elif: Durdurun arabayı
Musab : ne
Elif : Durdurun dedim.
Musab : Ya sabırrr
Elif : Durdurmazsanız kapıyı açarım
Demesiyle dikiz aynasından ona baktım bana bakmıyordu . Küçük bir tebessüm edip kapıları kitledim.
Elif : Napıyorsunuz siz
Musab : ses tonunu alçalt aslan parçası uyanacak.
Elif : Sizene benim oğlumdan sizene
Diyerek biraz daha yükseltmişti ses tonunu. Sinirlenmiştim direksiyonu sıkmaya başladım. Dişlerimin arasında.
Musab : Bağırma
Elif : Sizde o zaman dediğimi yapın .
Musab : Bana emir veremezsin
Elif : Sizde .
Musab : Sen anlamıyormusun sizi o eve bırakırsam sizi koruyamam.
Elif : Size kim söyledi bizi korumanızı. Siz kimsiniz de bizi koruyacaksınız kim..
Duyduğum cümle ile sinirim hat safhaya ulaşmıştı . Bu şekilde arabayı kullanırsam hiç iyi şeyler olmazdı o yüzden hızlıca arabayı sağ çektim. Ve kemerimi çıkartıp arka tarafa doğru döndüm.
Musab : Hiç kimse.
Dedim tıslayarak. Bir an duraksadı sonra ömerin koltuğunun kemerini açmaya başladı.
Musab : Napıyorsun sen çoçuk uyunacak.
Elif : Benim oğlum sizden daha iyi düşünürüm merak etmeyin.
Önüme dönüp Ellerimi yüzüme getirip sakinleşmeye çalıştım. Sonra tekrar arkaya dönüp.
Musab : Bak bu saatte sizi o eve bırakamam .
Elif : Yakaladınız o adamı
Musab : evet yakaladık ama onun bir sürü dışarda iti var .
Dememe rağmen hala kemeri çıkarmaya çalışıyordu.
Musab : Sana diyorum duyuyormusun beni
Cevap vermemesi beni çileden çıkarmıştı.
Musab : Sen sen
kilidi açıp arabadan dışarıya attım kendimi. 'Ne zor bir kadın ' diye sayıklıyordum.
##
Artık dayanamayıp patlamıştım . Ne hakla ya ne hakla bana sormadan böyle bir şey yapabiliyor.
Ben sinirli bir insan değildim ama çok kötü hissettim kendimi bana haram olan adamın eşi sandılar onu geç haram olan birisi ile gereğinden fazla bir araya geldim , konuştum . Bide benden evine gitmemi istiyor ama artık bu çok fazla.
Bide haklıymış gibi sinirleniyor aaaaf bu kemer niye açılmıyor. Diyerek pes etmiştim . Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Ona baktığımda ise dışarda olta atıyordu. Allahım ne olur bu durumdan beni hayırlısı ile çıkar . Ben burda bana haram olan bu adamla birlikte olmak istemiyorum. Derken arabaya girip kapıyı kapattı.
Musab : Tamam sizin eve bırakacağım sizi
Diyerek arabayı çalıştırdı. Yol boyunca akan gözyaşlarıma engel olamamıştım. Arabanın durması ile geldiğimizi anlamıştım daha öncesinden açamadığım kemeri açmak için tekrar uğraşmaya başladım. O kadar kaptırmıştım ki kendimi onun arabadan inip sol taraftaki kapıyı açtığını bile fark etmemiştim.
Musab : Ben hallederim
Deyince ellerimi çektim . Saniyesinde kemeri açmıştı. Bende vakit kaybetmeden oğlumu kucağıma aldım ve hızlıca arabadan inip eve doğru yöneldim . Taki anahtarımın olmadığı aklıma gelince durakladım. Yasemin abla da benim evin yedek anahtarı vardı ama onu bu saatte rahatsız edemezdim peki napıcaktım ben şimdi. Durakladığım yerde dururken bir el anahtar uzattı . Kim uzattı diye baktığımda onda benim anahtarımın olması ile şaşkınca baka kalmıştım.
Musab : Karşı komşunuzun eşi vermişti .
Deyince anahtarı hızlıca alıp apartmana girdim. Oğlum hareketlenmeye başlamıştı. Hızlıca dairemin kapısını açıp içeri girdim. Çok şükür evimize geldik diyerek oğlumu odama getirip yatağın üzerine yatırdım düşmemesi içinde yatağın kenarlarına yastıklar bıraktım sonra hızlıca kapıyı kilitledim camlar açık mı diye kontrol ettikten sonra üstümü çıkardım. Çok yorgundum oğlumun yanına kıvrıldım. Çalan kapının zili ile gözümü açtım saate baktığımda 08:00 geliyordu hızlıca kalkıp kim geldiğine delikten baktım yasemin ablayı görmem ile yüzümde bir tebessüm oluştu ve vakit kaybetmeden kapıyı açtım. Yasemin abla içeri girince kapıyı kapatır kapatmaz ona sarıldım.
Yasemin : Çok merak ettik seni . Bir zarar vermediler dimi size.
Derkende beni inceliyordu.
Elif : Hayır yasemin abla merak etme.
Yasemim : ömer nasıl
Elif : Çok şükür iyi odada uyuyor.
Yasemin : Çok şükür.
Elif : Benim geldiğimi nerden anladın.
Yasemin : Kapıdakinden
Elif : anlamadım.
Yasemin abla gülerek.
Yasemin : Sizi bıraktıktan sonra gitmemiş arabada beklemiş. Sefa bu gün izinli ekmek almaya giderken görmüş sonrada geldi bana haber verdi. Aslında bize ömerle senin onların evinde kalacağını söylmişti zeynep.
Elif : Yok abla orda kalmam doğru olmaz.
Yasemin: Öylede elifim bu adamlar çok tekin değilmiş sefa oyle diyip duruyor yani sanki orda kalsan sizin için daha güvenli olmaz mı ?
Elif : Yok abla olmaz . Neyse kızlarıda çağıralım onlarıda çok özledim.
Yasemin : Tamam ben bir sefalara bakayım bir şey istiyorlarmı ?
Elif : Misafiriniz mi var ?
Yasemin :Sefa musab kardeşi çok beğenmiş, ilk gördüğünden beri çok delikanlı bir çoçuk diyip duruyor. Onuda arabada görünce kahvaltıya davet etmiş.
Elif : Anladım.
Yasemin : Bne geliyorum şimdi
Diyerek evden çıktı.
Niye beklemiştiki sabaha kadar . Allahım sen koru bizi kötü niyetli o adamlardan diyerek oğlumun yanına gittim. Aklımdan çıkmayan kızım mevam kokusu burnumda tütüyordu. Nasıl özlemiştim onu Allahım sen hiçbir evladı annesinden babasından ayırma ya rabbim çok zor. Diyerek dua ettim sonra askıdaki çarşafımın cebinden telefonu çıkarıp zeynebi aradım. İkinci çalışında telefon açıldı.
Zeynep: Elif abla
Elif : Zeynep nasılsınız
Zeynep: biz iyiyiz Zeynep abla asıl siz nasılsınız.
Elif : Bizde iyiyiz canım ben mevamı sorucaktım o nasıl
Zeynep: Meva hanım huysuz galiba senin kokunu arıyor
Elif : Bende onu çok özledim.
Zeynep gülmüştü,
Zeynep : 10 dk sonra anne kız hasret giderirsiniz.
Elif : nasıl yani.
Zeynep : biz uyanır uyanmaz evden çıktık sizi görmek için.
Elif : yaaa gerçekten mi ?
Zeynep: Evet, aslında dün biz sizi bize bekliyorduk ama sen gelmek istememişsin.
Elif : Aslında ben
Zeynep: anlıyoruz seni elif abla açıklama yapmana gerek yok . Neyse kapatalım zaten birazdan ordayız gelince konuşuruz.
Elif : tamam canım.
Deyip telefonu kapattım. Oğlumun yanına gidip " Ömerim birazdan kardeşin geliyor ." Diyerek alnından öptüm.

Bir kaç dakika sonra yasemin abla ve kızlar gelmişti . Sarılıp biraz hasret giderdik ten sonra kahvaltı hazırlamak için hep beraber mutfağa geçtik. Aslında evde pek bir şey yoktu sağolsun yasemin abla evden getirdigi bir kaç şey ile hazırlık yapmaya başlamıştik. Salataları keserken aklıma gelen soru ile yasemin abla dönüp
   Elif : Yasemin abla benim evin anahtarını sefa abi mavamin babasına vermiş.
    Yasemin : Aaaa evet canım polisler kanıt için evi kontrol edip durdukları için defada lazım olur diye vermişti.
   Elif : Anladım.
O sırada kapı çaldı. Ve heyecanlanmistim hızlıca elimdeki bicagi bırakıp kapıya koştum. Kapıyı açmaya çalıştığım da bir el kapıyı dışardan tuttuğu için kapıyı tam olarak acamamistim. Delikten kim olduğuna baktığımda mevam babasının kucağında duruyordu. Anlaşılan benim acicagimi tahmin ettiği için kapıyı tutmuştu. Bu harekti beni şaşırtmıştı, bu kadar dusenceli birisi olması yüzünden aniden bir tebessüm oluşmasına sebep oldu . Kapının ardındaki gelen sesle yüzümde ki tebessümu sildim
   Musab: Zeynep hadi sizi bekliyorum . Annemler nerdeler.
   Zeynep : tamam abi annem sağ olsun getirdiği erzaklar 1 yıl yeter . Tabi sende kızını alınca erzaklari taşımak bize düştü.
   Musab : Soyleseydiniz ben yardım ederdim.
    Zeynep: Olsun abicim ozlemisindir kızını yavaş yavaş yaşıyoruz biz
   Musab : Sen elindekileri bırak mevayı al bende annemlere yardım edeyim.
   Zeynep: aaa kapı açık mı ?
   Musab : Evt bn hemen arkamdan gelirsiniz diye zile bastım.
  
Kapının deliğinden onlara bakıyordum . Zeynep elindeki poşetleri yere bırakıp mevayı kucağına aldı. Onun kapının ordan uzaklastigini görünce Aralık olan kapıyı açtım.
   Elif : Hoş geldiniz.
Dedim gülerek
   Zeynep : Hoşbulduk elif ablacım . Sen kızını alda kucağına bende rahatca ayakkabımı çikarayim
   Elif : tabi
Mevami kucağıma aldım . Kokusunu içime bir güzel çektim . Çok özlemişim kızımi. Şükür kavuşturana.
Zeynep ise ayakkabısını çıkartıp posetleri eline alıp içeri girdi ve kapıyı kapattı.
    Elif : Ne zahmet ettiniz canım benim
    Zeynep: Valla elif abla annem bir yıllık sana yetecek şeyler getirdi.
Dedi gülerek.
O sırada zil çaldı
     Zeynep: Zeynep abla sen kenara geçte abimde gelmiştir simdi
  Başım ile onaylayıp kenara geçtim zeynepte kapıyı açtı. İçeri ellerinde poşetlerle Meryem teyze ve Fatma nine girdiler. Zeynep kapıyı kapatırken
     Zeynep : Abim nerde ?
     Fatma : Eve geçtu, üstünü degistireckmis.
  Derken biz  Meryem teyze ile sarıldık . Sonra Fatma ninenin elini öptüm.
      Fatma: Oy kızım iyi gördüm seni maşallah
      Elif : Çok şükür iyiğim.
      Fatma : uşak da iyidur
     Elif : evet çok şükür
     Meryem: Kızım bu poşetlerde börek ,yaprak sarma ,etli lahana sarma ,içli köfte , mısır ekmeği bilemedik sen ne seversin hepsini dün hazırladık.
      Fatma : gül gibi lahana sarma mısır ekmegu varken ne gerek vardu şu içli köfte ye ben bilmirem da
    Zeynep : Babaanne biz karedenizliyiz diye herkes bizim yöremizin yemeklerini benecek diye bir şey yok ya hani
    Elif : Ne zahmet ettiniz ellerinize sağlık  . Ben hepsinde çok severim.
    Fatma : duydun gelun severmiş kız boşa ettin şu içli köfteyi.
Fatma ninenin bu hallerini çok özlemişim . Herkes Fatma nineye gülüyordu. Herkesi içeri buyur ettim . Yasemin abla ve kızlar da içeri geldi hosbesden sonra ben çocuklarımın karnını doyurmaya odama geçerken kızlarda sofrayi kurmak için mutfağa geçtiler.
    Mevam kızım karnını doyurduktan sonra uyuya kaldı kucağımda . Ömerim ise huysuzluğu başlamıştı . Kizmi dikkatlice yatağa yatırıp etrafına yastıkları bırakıp huysuzlanan oğlumu kucağıma alıp odadan çıktım.
     Nazlı: Ömercik hayırdır neyin var
Diye nazlı Ömer'i kucağına aldı.
     Elif : Bilmiyorum ki nazlicim huysuzlasti Gine.
     Yasemin : sanki birisini istiyor gibi bir hali var
     Esma : karnı mi aç acaba
     Elif :  daha yeni doyurdum.
     Zeynep: Şey acaba abimi mi arıyor.

  
   

   

Şer Görünenin Ardındaki HAYIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin