Çatışma...

1.5K 68 2
                                    

Polis memuru: Savcım yer tespiti yapıldı.
Demesiyle oturduğum sandanyeden ayağa kalktım.
Musab : Nerdelermis
Polis memuru: Silivri tarafında terk edilmiş bir dağ evi
Musab : Tamam peki hazırlıklar yapıldı mı hemen çıkalım.
Polis memuru: Evet savcım.
Hızlıca araçlara geçtik.
Ziya yedim seni bu günü bir kazasız atlatayim seni vakit kaybetmeden içeri tikicam .
Elime telefonu alıp E kişi yazan mesajlaşma tıkladım.
" Geliyoruz , yerinizi tesbit ettik. Çatışma çıkabilir o yüzden dikkatli olun. "
Yazdıktan sonra zeynebede kısaca durumu mesaj halinde bildirdim. Arka koltukta oturan genç polis olan hasan çelik yeleği bana uzatıp
Polis memuru: Savcım bu çelik yelek sizin malum çatışma çıkabilir.
Uzattığı çelik yeleği aldım ve üzerime geçirdim.
Musab : sizde giyin hiç birinize bir zarar gelmeden bu işi halledelim .
Polis memuru: tamam savcım.
Musab : Komser Aliye de haber verdiniz mi ?
Polis memuru: evet savcım biraz dan Ali komserimizin aracı katılır bize.
Demesiyle başım ile onayladım.

##
Oğlum ile kapalı kalmistim bu odada . Duvarlar sanki üstüme üstüme geliyordu. Yeşil olan gözlerimden bir iki damla kucağımdaki oğlumun üzerine düştü. Tek Rabbim ile başbaşa iken akitabiliyordum bu damlaları . İnsanlar anlamıyordu beni ya da ben anlatamıyorum. Kendimi sürekli telkin ediyordum bu bir imtihan " sen sabredersen rabbin mükâfatını verecektir. " Diye .
Aslında oğlum ile ikinci kez bir odada kapalı kalıyordum .Hamileliğim ilk aylarinda odaya kitlenmistim. O zaman ki imtihanım şuankinden daha ağırdı. Eşim tarafindan en yakınım olarak kabul ettiğim tarafından kapatılmıştım. İnsan yakını ile imtihan olunca acısı bir daha başka oluyor. Şimdi ise tanımadığım adamlar tarafindan tanımadığım bir adam dolasiyla bu odaya kapatıldim. O gün ömerim'e hamile olduğumu öğrendiğim gündü. Onun da buna sevinceğine umut etmiştim belki o zaman her şey değişir düşüncesiyle hamile olduğumu söyledim. Çok sinirlenmişti, ayağa kalkıp odada bir tur attıktan sonra yüzüme tokat atmıştı. "Senin gibi bir kadından çoçuğum olamaz." Demesiyle beni koltuktan iki kolumdan tutup kaldırıp sarsmaya başladı."Aldıracaksın!duydun mu beni " diyerek yere doğru beni itmişti. Canımı sadece tek bir kelime acıtmıştı ."Aldıracaksın!" Rabbimin bana emanet ettiği bir canı öldürmemi istemişti benden . Ona Hiç bir şey söyleyememiştim bile kalbim o kadar acımıştıki ona karşı direnecek halim bile kalmamıştı.Sonra beni odaya kitleyip gitmişti. 2 gün o odadan beni çıkarmadı . Ağlıyarak " Allah rızası için kapıyı aç ,Karnımda bir can var yemek yemem lazım lütfen , bak bu can bize Rabbimizin emAneti Allahın verdiği bir cana nasıl kıyarız . " belki merhamete gelirde kapıyı açar diye ona anlatmaya çalışıyordum . Ama farkında bile değildi , onun gözleri , kulakları ,kapalıydı beni duymadı. Ona karşı içimde hiç bir zaman nefret beslemedim. Çünkü ben Hep onu imtihanım olarak gördüm . Şimdi de bir imtihandayım Rabbim çok şükür bana senin ilmini almayı nasip ettin . Yoksa ben bu imtihanın altından kalkamazdım. Ne zaman nefsime yenik düşsem beni toparlayan Hadis-i Şerif'i aklıma getiriyorum. "Asıl sabır, bela ile ilk karşılaşma anında ona tahammül edebilmektir." Buyurmuş imtihan ile bir ömür geçiren canım Peygamberim Hz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem.
Ömerimin ağulaması ile yüzümü ona döndüm . Oğlum , sende inşallah İslam davasını omuzlayanlardan olursun diye sana Hz Ömer'in ismini verdim biliyormusun ? Dedim akan gözyaşlarımın eşliğinde bir tebessüm ile.
O sırada cebimdeki titremeyi hissettim ve oğlumu koltuğa dikkatlice bırakıp cebimden telefonu çıkardım. Ve gelen mesajı okudum. Rabbim sen bize yardım et. Kazasız belasız evimize dönebilelim deyip elimi yüzüme sürdüm ve telefonu cebime geri bıraktım.
##
Yaklaşmıştık , Ve ben böyle durumlarda sakin olan ben şu an hiçte sakin değildim. Arkada oturan polisin telefonu çalınca açtı.
Polis memuru : Savcım Ali komserim diyorki burda durup ne yapacağımızı konuşalım ve harekete öyle geçelim.
Musab : Tamam .
Dememle konvoy olan polis araçları ile dikkat çekilmeyecek bir yerde durduk. Arabadan indim Ali komiser 'in yanına gittim.
Musab : Plan nedir ?
Ali : Musab Savcım sizi ilk defa sitresli görüyorum. İsterseniz siz bu süreçte geride kalın.
Musab : Hayır ali komser böyle bir şey olmayacak.
Ali : Peki ...
Dedikten sonra etrafında olan polislere döndü.
Ali : Arkadaşlar siz arka tarafa dolanıyorsunuz. Sizde yanlarda kalıcaksınız . Sizde savcım ile benle geliyorsunuz .
Musab : Biz önlerine çıkınca arkada ve yandakiler yerlerinizi belli etmeyin bizi az sansınlar ki Ziyanın adamlarının hepsi bize yoğunlaşsın. Allah yardımcımız olsun.
Ali : Amin , Anlaşıldımı ?
Demesiyle hepsi başları ile onay verdi.
Ve herkes yerlerine geçti. Sabırsızdım burdan tez vakitte aslan parçasını alıp çıkmak istiyordum.
İşaret gelince biz bahçeye daldık.
Ali : Teslim olun .
İkazı bulundu ama nafileydi. İlk ziyanın adamları ateş açtılar. Çatışma başlamıştı ama benim gözüm eski olan evdeydi.
Ziya : Savciii
Şahsiyetsizin seni duymam ile sesin geldiği tarafa baktım. Evin içinde olan bir odanın camını açmış pis pis sırıtıyordu. Ateş kes emrini elim ile verdim.
Ziya : oh be savciii iyiki susturdun şu silah sesini başımız ağrıdı da
Musab : Ziyaaaaa nerdeler ?
Ziya : aaaa savciii kalbimi kırıyorsun. İnsan bir hatrımı sorar.
Musab : Ben senin hatrını karakolda ifade alırken sorucam sen merak etme!
Ziya : Hımmmmm öyle diyorsun..
Musab : Ziyaaaa
Ziya : tamam tamam sinirlenme bak burda kim var ?
Dedi ama kimse gözükmüyordu.
Ziya : Ya sen buraya kendi isteğinle gelirsin ya da ben sana dokunarak seni getirtmeyi bilirim .
Diye bağirıyordu şahsiyetsiz.
Musab : ziya ona dokunursan.
Ziya : savciii inan ona bende dokunmak istemiyorum desem yalan olur ama bak şimdiki gibi böyle tehdit edince hiç inat etmiyor.
Demesiyle camın önünde belirmişti. Gözleri her zamanki gibi yerdeydi.
Musab : ziyaaaa benim sabrımı sınama hemen onları bırak.
Ziya : Ya savciiii merak ediyorum hangisi senin için daha değerli.
Dedikten sonra adamlarından birinin kucağında aslan parçası ile ziyanın diğer yan tarafına geçti.
Musab : Lan ben senin..
Diye tam adım atıckken Ali komser beni tuttu .
Ali : musab savcım sakin olun ona istediğini vermeyin.
Ziya : Yaaa savciiiii çocuk var ayıp sakın devamını getireyim deme.
Ellimi saçımın arasına geçirip bıraktım.
Musab : Bırak onları lan
Ziya : tamam savci gel senle bir anlaşma yapalım ben sana sadece birisini vereyim olur mu ?
Musab : yok ben kime laf anlatıyorum çatişarak olucaksa olsun.
Ziya : savciii elimdeki tabancayı görüyormusun acaba hangisine denk gelir.d
Deyip tabancayı aslan parçasına uzattı .
Musab : sakınnn
Elif : Hayır
Diye sesini duydum ardından bir silah sesi . Ne olmuştu şimdi o silah sesi nerden geldi derken çatışma tekrardan başladı cama baktım ama camın önünde yoklardı .Çatışmanın ortasında eve doğru yürüyordum yanımdan geçen mermilerden bir haber ateş seslerini ise duymuyordum sadece önüme gelen kişilere ateş edip duruyordum. Gözüm şuan hiç bir şey görecek halde değildi. Eve girdim evde ses seda yoktu, merdivenlerden çıktım kapısı açık olan odaya girdim ve gördüğüm manzara karşısında ayaklarımın beni taşımadığını hissettim ve dizlerimin üzerine çömeldim.

Şer Görünenin Ardındaki HAYIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin