Bu Bölüm şehit Mustafa Erdal için yazılmıştır..
Şehidimizin ruhuna 3 ihlas 1 fatiha.Öğlen Güneşi tam tepeden bakarken kış ayında bile havanın bu kadar sıcak olmasına lanet ettim. Ter içinde kalmıştım
Alnımda biriken ter taneleri şakaklarımdan aşağı kayarken kendimi attığım çimenlerden yavaşça kalktım."Bana müsade Beyler, yarın aynı saatte eksiksiz buradasınız. Ercan Yeni gelenler olucak Sen ilgilenirsin"
"Emredersiniz komutanım"
Hafif bir kafa selamı ile yanlarından uzaklaştım. Bugünkü eğitim beni oldukça motive etmişti. Dört aydır onlar ile eğitim yapıyordum ilk zamandan bu yana kat ettikleri yol beni mutlu ediyordu. Her biri ile tek tek ilgileniyordum formdan düşmelerine müsade edemezdim.
Kışlaya girişimin ardından kendimi odama attım temiz ünüformamı ve Mavi Beremi Dolaptan çıkartarak Yatağıma koydum.
Ayağımdaki postalları hızla çıkartarak. Banyoya geçerek kısa bir duş ile Vücudumdaki terlerden arındım.
Temiz Ünüformamı giyinerek Saçlarımı alttan sıkı bir topuz yapmış bir şekilde Mavi Beremi kafama taktım. Postallardan dolayı Nasır tutan ayaklarıma krem sürerek sızısının hafiflemesini ümit ettim. Postallarımın kokusunu umursamadan ayağıma geçirerek bağcıklarını hallettim.
Ünüformamdaki iki yıldıza gurur ile bakarak Silahımı ve kasaturamı kılıflarına yerleştirdim. Komidindeki Künyeyi boynuma takarak odadan çıktım.
Bugün birliğe yeni askerler gelicekti Onları karşılaması için Ercan'ı görevlendirmiştim.
Yemek saati olduğu için birliğin çoğu Yemekhanedeydi. Gazino bu saat aralığında fazla dolu olmazdı bir çay içip kendime gelmeyi planlıyordum.
Gazinoya girdiğimde daha önce olduğu gibi fazlasıyla sakindi. Mutfak tarafında kimse olmadığı için çayı demlemek bana düşmüştü kendime Tavşan kanı bir çay yapmak için Su dolu Demliği ocağa koydum. Her seferinde oturduğum masaya geçerek daha önce bıraktığım kitaplardan birini alarak okumaya başladım.
Fakat Kapının büyük bir hızla açılması ile kaşlarım çatılı bir şekilde bakışlarımı kitaptan kaldırdım.
"Komutanım çok özür dilerim. Onur Yüzbaşı yeni gelen birlik ile sizi bahçede Bekliyor."
"Tamam, geliyorum çıkabilirsin."
Onun çıkışı ile bende okuduğum sayfanın arasına ayracı yerleştirerek ocağı kapatıp,
Gazinodan çıktım. Dik duruşumdan ödün vermeden postallarımın yere uyguladığı sert sesin yankısı eşliğinde bahçeye çıktım.Onur işinde ki ciddiyeti koruyarak elindeki dosyaları inceliyor aynı zamanda Karşısındaki topluluğa bir şeyler söylüyordu. Adımlarımı hızlandırarak Yanındaki yerimi aldım."Kıdemli Üsteğmen Ulya Asi Acar Ankara emret komutanım"
Onur Dosyadaki bakışlarını gözlerime çıkartarak alaycı bir ifade ile "Rahat Asker"
Dedi o ifadenin nedenini çok iyi biliyordum.
Kendisi ile aynı akademi mezunuyduk ve Aynı zamanda kuzen oluyorduk İkimizde eğitim hayatımız boyunca yarış halindeydik. Dün kendisi ünüformasındaki iki yıldıza üçüncüyü ekleyerek Komutanım olmuştu ve o bakış bunun havasıydı."Üsteğmen, arkadaşların bir çoğu harp akademisinden diğerleride altı aylık vatan görevlerini yerine getirmek için buradalar 2. Bölük senin gerekli konuşmayı yaparsın."
Gözlerim büyürken kendi sorumluluğunu üstüme neden attığını sorguladım.
" yapamayacağın sorumluluklara girmemen gerektiğini sana söylemiştim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ULYA
Teen FictionHayattan kendini soyutlamış bir kadındı Ulya geçmişinin karanlığından çıkmayı başaramamıştı. O sadece bir Bedenden ibaretti yaşamayı bilmeyen bir beden. Alaz ise bu kadına yaşamayı öğreticek olan adamdı. Onların hayatlarında tek bir kanun yer alıca...