22

195 18 0
                                    

OY+YORUM

Saatler süren yemek pişirme aşamasının bitmesi ile yengemin özenle yaptığı yemekleri servise hazırlıyordum.

Güzel Ankaramın meşhur yemeği Ankara tavayı tabağa yerleştirmemin ardından tabakları salona kurduğumuz masaya yerleştirdim.

Son dokunuşları yapmam ile bir kaç adım geri çekilerek sofrayı detaylıca inceledim.

Ankara yöremize ait yemeklerle dolu sofra iştahımı kabartmıştı.

"Sofra adeta ben Ankaralıyım diye bağırıyor." Diyen Onur elini sarmaya attığı sırada ensesine elimi geçirdim.

"Oh napıyosun be." Diye çemkirmesi ile;

"Asıl sen ne yapıyorsun git mutfaktan al görüntüyü bozuyorsun."

Elleri ile ağzını kapatırken ayıplayan bakışlarını yolladı.

"Gelin hanım da pek bir gergin."

Kaşlarım havalanırken;

"Duvağımla boğarım seni ayağını denk al çekirge."

Kahkaha atan Onur'a sırıtarak baktım.

"Duvağın demek ha bakıyorum tanışmadan level atladin hemen"

"Ne sandın Onurcum bu işler böyle bugün tanışma yarın nişan ohoo. Sen anlamazsın yorma kafanı."

"Haspama bak kırk yılın başı bir sevgili yapmış havasından geçilmiyor. Bak küçük hanım abinle iyi geçin valla verdirmem seni."

"Peki Abim ne derse o."  Dedim alayla mutfağa adımlarken;

"Aferin böyle yola gel." Diyen Onur'a gülerken mutfağa girmiştim.

Tatlının sosunu döken yengem kafasını kaldırarak

"Hallettin mi canımın içi." Diye sordu.

Yanına giderek yanağına öpücük bıraktım.

"Evet. Her şey harika görünüyor Yenge çok teşekkür ederim sen birtanesin."

"Ne yaptım sanki kız inşallah tatları da güzeldir."

"Ne mi yaptın bütün Ankara bizim masada daha ne yapacaktın."

Gülen yengeme hayran hayran baktım.

Yaşına rağmen yıllar ondan hiç birşey almamıştı.

"Alaz'da beğenir umarım."

"Beğenir beğenir merak etme o yemek seçmez bir kere komando bulduğunu yer."

"Adam göreve gitmiyor Gelincik çiçeği yemeğe geliyor."

"Gelincik çiçeği mi? " Diye sordum

"Ona mı takıldın." Diyen Onur ile yengem söze girdi;

"Oğlum sen bu yaratıcılıkla nasıl evde kaldın."

"Minel hanımcığım aramıza bir mesafe girmek üzere haberin olsun bak. Ne evde kalması be ben elimi sallasam ellisi."

"Niye biz hiç o ellisini göremiyoruz." Diye sordu Yengem.

"Kendide göremiyor ki Yenge biz nasıl görelim." Diyerek araya girdim.

"Tıck,tıck ben koynumda yılan beslemişim içinizde neler tutmuşsunuz meğer." Onur alınmışcasına bize bakarken;

Dayım'ın sesi duyulmuştu;

"Rahat bırakın oğlumu ben vermiyorum onu kimseye turşusu kurulacak daha."

ULYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin