ULYA

17

OY+YORUM

Titreyen parmaklarımı avuçlarıma geçirirken odadan çıkmak için arkamı döndüm.

"Ulya özür dilerim öyle dem-"

Kolumu tuttuğu an adeta nevrim döndü;

Kolunu tuttuğum gibi bükerek ters çevirdim mermilerin bulunduğu dolaba bedenini fırlatırken suratına bir tane geçirdim bileğimi tutmak için kalkan ellerini durdurarak karnına dizimi geçirdim o nefes almaya çalışırken hıncımı alamayıp çığlık atarak gözüne bir yumruk daha indirdim.

Boşluğumdan faydalanarak diz kapağıma tekme geçirdiği sırada hamlesine devam etmesine müsade etmeden masaya bıraktığım silahı alarak ona doğrulttum.

Silahı tutan ellerim zangır zangır titrerken;

"Saçmalama bırak şunu."

"Kes sesini."

Beynimin içindeki ses tetiği çek diyordu acınla dalga geçti affetme diyordu parmaklarımı tetiğe yerleştirirken;

Hıçkırık kaçtı dudaklarımdan;

"Ulya bir kaza çıkacak bırak hadi."

Odanın kapısının açılma sesini duyduğum an tetiği çektim cam tuzla buz olurken.
Elimdeki silah alındı.

Titreyen ellerimi kafama konumlarken olduğum yerde kitlendiğimi hissettim.
Vücudum kas katı kesilmişti.

Bedenime dolanan kollar beni soyutlarken burnuma dolan kokunun sakinleştirici etkisine kapıldım.

"Susmadı. Dayanamadım bu sefer yapamadım tutamadım içimde Alaz."

"Geçti güzelim."

"Çıkar beni burdan lütfen."

"Merter burası sende. Silah temizlerken kazayla oldu anlaşıldımı."

"Emredersiniz komutanım." Sesleri odada yankılanırken ben kafamı kaldıramıyordum.

"Güven Abi kameraları halledin sende revire gitmiyorsun anladınmı?"

"Siz farkındamısınız beni öldürüyordu.
Ölüyordum lan ben bunun üstünü ört bas edemezsiniz buna izin vermem cezası neyse çek-"

"Yarım bıraktığı işi tamamlamaktan çekinmem Reha." Diyen Alaz beni kucaklarken kimseyle göz göze gelmemek adına kafamı iyice omzuna bastırdım.

"Bu olay burdan dışarı çıkmayacak."

Odadan çıktığımızı uğultu niteliğindeki seslerin kesilmesiyle idrak ettim.

Alaz koridorun sonundaki deponun kapısını aralarken boynuna gömdüğüm kafamı kaldırdım.

Beni kolilerin üzerine bırakmasının ardından kapıyı kapatarak yanıma geldi. Sağ taraftaki koliye oturdu.

Bir süre sormasını bekledim.

Fakat tek kelime etmedi.

Sorsa bile anlatmak istermiydim ki?

Ne dicektim benimle dalga geçti geçirdim iki tane mi? Diyecektim.

'Öldürücektin.' Diye bir ses yankılandı beynimde.

Sahiden öldürecekmiydim? Bu kadar ileri gitmişmiydim gerçekten.

Bakışlarımı kitlediğim yerden ona çevirirken;

"Sormayacakmısın?" Diye sordum.

Kafasını iki yana salladı.

"Hazır hissettiğinde anlatırsın."