Oy vermeyi unutmayın.
Her mesleğin kendine göre bir zorluğu vardır ya hani bana yaptığın meslekte seni en çok zorlayan etken nedir diye sorsalar hiç düşünmeden vereceğim cevap dosya doldurmak olurdu. Tek tek okumak imzalamak sisteme girmek bir çoğumuza işkence gibi gelirdi.
"Kendime kahve alıcam isteyen var mı?"
Diye sordu Güven Abi.
"Ben isterim Abi sonuçta ne demişler nerede beleş oraya yerleş."
"Merak etme kardeşim kahve beleş olur bu ay sana kitleyeceğim nöbetlerin ile ödersin."
"Aşk olsun Abi bir kahvenin lafını ediyorsun hem ne demişler bir kahvenin kırk yıl hatrı vardır."
Rehanın ciddiyetle kurduğu cümleye Alaz alayla karşılık vermişti.
"Reha sen kahveyi unut koçum üç yıldır zor sabrediyoruz kırk yılı düşünmek istemiyorum"
Reha hariç hepimiz gülmüştük.
"Haklısın o halde ikinize alıyorum."
"Bensiz kırk yıl sonra torunlarınızla selfi çekilemeyin inşallah, inşallah dişleriniz dökülür takma diş taktırırsınız da yemek yerken düşer amin inş-"
"Höst lan. Merterle dura dura Merterden beter oldun."
"Reha beddua döner dolaşır sahibini bulur."
Dedim bu dediğimle hepsi bana tuhaf bakışlar atarken.
"Ulya, Halil abine çok yaklaşma bu ara abim." Güven abi'nin büyük bir ciddiyetle söylediği sözlere Alaz'dan destek gelmişti.
"Katılıyorum." Dördümüzde gülmüştük. Sohbetin sonlanması ile Güven abi odadan çıkmıştı. Onun çıkışı ile hepimiz işlere gömülürken çok geçmeden kapı tıklandı.
Bakışlarımın hedefi kapı olurken"Gel." Komutunu veren Alaz ile odanın kapısı aralandı.
"Cihan Ertürk Sinop Emredin Komutanım."
"Rahat Asker." Diyen Alaz ile Cihan pozisyon Alarak bana döndü.
"Komutanım bu paket size geldi." Elindeki paketi bana getirirken şaşkınca bakmakla yetindim bir şey sipariş etmemiştim oysa.
Cihan paketi masama bırakmasının ardından izin alarak odayı terk etmişti.
"Kız bana yılbaşı hediyesimi aldın." Diye sordu Reha
"Şansına küs Üsteğmenim." Dememin ardından paketi elime aldım.
Bantları makas yardımıyla kesmem ile kutuyu açtım önüme çıkan plastik kutu ile ne olduğunu çoktan anlamıştım.
Siyah plastik kutuyu kartonların arasından çıkarmam ile masaya koydum.
"Vay online silah siparişi demek ha."
Reha'ya cevap verme gereği duymadan kutuyu açtım karşıma çıkan Siyah silahı incelerken kabzasın da bulunan Bal porsuğu işlemesiyle yüzümde bir tebessüm oluşmuştu çoktan. Silahı elime alırken işlemeyi okşadım. Ankara da sürekli silah aldığım yerden alınmıştı bu silah Onur tarafından.
Telefonumun melodisi yankılanırken masadaki telefonu elime alarak arayana baktım. Onur'un aradığını görmem ile tereddüt etmeden aramayı yanıtladım.
"Bal porsuğum kızını beğendin mi?"
"Bayıldım desem inanırmısın."
"İnanmam mümkün değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ULYA
Teen FictionHayattan kendini soyutlamış bir kadındı Ulya geçmişinin karanlığından çıkmayı başaramamıştı. O sadece bir Bedenden ibaretti yaşamayı bilmeyen bir beden. Alaz ise bu kadına yaşamayı öğreticek olan adamdı. Onların hayatlarında tek bir kanun yer alıca...