ULYA

8

BU BÖLÜM TAKSİM ŞEHİTLERİMİZE İTHAF EDİLMİŞTİR...
şehitlerimize Allahtan Rahmet yaralılara şifa diliyorum.

21. Yüzyılda şehrin göbeğinde olan bu patlamayı aklım almıyor yüreğim kaldırmakta güçlük çekiyor. Daha görecek, öğrenecek çok şeyi olan Ecrin bebek Anne Babasına doyamayan İlayda ve Yağız içimi yaktı adeta.

Çok üzgünüm kelimeleri nasıl taparlıyacağımı inanın bilemiyorum.

Bildiğim tek bir şey var Şehitlerimin kanları yerde kalmayacak intikamları en güzel şekilde alınacak.

Bizlerin özgürlüğüne kepenk vurmaya çalışan yüreklerimize korku vermeye kalkan İnsanlarımızı hayattan kopartan Teröre lanet olsun...

Lütfen şehitlerimizi unutmayalım

"Güven abi arka girişler sende."

Yüzbaşı elimizde krokisi yer alan bölgenin daha önce işaretlediğimiz yerlerini tekrar gösterdi.

"Merter dört kilit noktaya patlayıcı
yerleştir. "

"Baybars, Oğuz siz ikiniz tırların bekletildiği bölgeyi temizleyin."

"Emredersiniz komutanım."

"Ulya kendine güvenli bir bölge ayarla senin atışınla başlıyoruz."

"Emredersiniz."

"Reha sen de Ulya'ya yakın bir yerde mevzilen."

"Halil Abi sende benimlesin."

"Detayların üzerinde defalarca durdum emrin dışına çıkmayın. Unutmayın önceliğiniz yanınızdaki adam. Hepiniz birbirinize dikkat edin. Kulaklıklarınız etkin olsun dağılabilirsiniz."

Hepimiz bulunduğumuz alandan çıkarak dağıldık. Her birimizin sırtında neredeyse elli kilo çantalar vardı. Reha ile elimizdeki silahlarla kontrollüce yürürken karşımıza çıkan harabe binaya doğru ilerledim.

"Ben buradayım, mesafeyi çok açma."

"Tamamdır." Diyen Reha gözden kaybolana kadar bekledim daha sonra dışarıyı son bir kez kontrol ederek. Binaya adımımı attım ilk katın kontolünü gerçekleştirmemin ardından ikinci kat üçüncü ve son olarak dördüncü katıda kontrol ettim hiç bir olumsuzlukla karşılaşmadığım için dördüncü katın camlarından dürbün ile etrafı iyice gözlemledim görüş kabiliyetinin en iyi olduğu noktayı bulmam ile sırtımdaki çantayı yere bırakarak istiklali ayarladım daha sonra görüşü netleyerek etrafta benden başka keskin nişancı var mı diye incelemeye başladım.

Adamlar köyü ele geçirip tonlarca uyuşturucu üretimi yapsın ama bir keskin nişancı koymasın. Oldukça saçma olmasının yanı sıra şüphe doluyduda.

Etrafı gözlemlemeye devam ederken aynı zamanda kulaklığımı etkinleştirerek konuşmaya başladım.

"Bulunduğum noktada Keskin nişancı göremiyorum olmaması imkansız. Yer değiştiriyorum."

"Hayır. Sakın çıkma o binadan." Diyen Yüzbaşı ile Kaşlarım çatılırken o sözlerine devam etti.

"Sanırım geleceğimizden haberleri vardı. Reha Ulya'ya en yakın olan sensin binanın girişinde buluşun."

"Emredersiniz komutanım."

Çantamı tekrar sırtıma takmamın ardından İstiklali omzuma geçirdim daha sonra ayaklaranak elimdeki silahla kontrollüce bir alt kata indim. Diğer katlarında inmemin ardından merdivenden gelen ayak sesleri ile odalardan birine girdim. Sırtımdaki çantayı çıkartıp duvara yaslanarak sesin yaklaşmasını bekledim.