14

545 62 12
                                    

Oy ve yorumları unutmayalım lütfen!!

Sınır: 22

Arkadaşlar okuma sayısına göre oy sayısı çok çok düşük lütfen oy verin bu kadar zor bir şey olmamalı. Bir önceki bölümün oy sayısı sınırı hala geçmiş değil sırf oy veren ve bölüm bekleyenler için bu bölümü yayınlıyorum...

                                *

"Geçmiş olsun." Murat'a Teşekkür ederek revirden yavaş adımlarla çıktım. Her ne kadar üzerinden iki hafta geçmiş olsada ayağım beni zorlamaya devam ediyordu kurşun her ne kadar sıyırsada dokularım bayağı zedelendiği için süreç biraz ağır işliyordu. İki haftadır kışlada kalıyordum Onur'a acil görev emri verildiği için bana veda bile edemeden gitmişti yaralandığımdan bir haber olması beni oldukça rahatlatmıştı onu ve Dayımları boş yere endişelendirmeye gerek yoktu.

Tim'de o olaylı günün akşamı göreve gitmişti iki haftadır kendimi yanlızlık kuyusuna düşmüş gibi hissediyordum.

Telefonumun titreşmesi ile cebimden çıkartarak arayana baktım.

Leyla ismini görmem ile direkt yanıtladım;

"Efendim."

"Canım bugün nasılsın."

"Daha iyiyim canım sen."

"Bende iyiyim teşekkür ederim. Kendini çok yormuyorsun değil mi?"

"Yok be kızım kendimi yoracak bişey yapamıyorum zaten."

"Öyle diyosun inanıyorum bak."

"Aşk olsun Leyla, Bu arada Eren nasıl oldu okula gidiyor mu?"

"Hayır ben gitsin istemiyorum onunda işine geliyor tabi."

"Güven Abi gelince İstanbul da mı okul bakıcaksınız."

"Büyük ihtimalle öyle olucak ama Güven tayin alabilirse temelli gitmemiz daha iyi olacak gibi baksana okulu asmış İstanbula bizsiz gitse okulu hiç sallamaz gibime geliyor."

Eren o gün okuldan kaçtığı için o olayların hiç birine şahitlik etmemişti Güven Abi bu duruma bir o kadar sevinsede Ereni bir güzel fırçalamıştıda.

"Hayırlısı olsun canım çocuk kırk yılın başı okuldan kaçmış çok üzerine gitme sende."

"Ulya sakın bunu ona da söyleme Merter yeterince gazlıyor zaten."

"Merter gazlıyorsa sıkıntı büyük Leyla sen ergenine baskı kurmaya devam et."

İkimizde gülmüştük.

"Ulya bu arada Güven'den üç gündür haber alamıyorum normelde habersiz bırakmaz bir bilgin var mı?"

"Malesef canım bilgim yok."

"Anladım bir haber alırsan bana mutlaka söyle olur mu?"

"Tabiki söylerim."

"Teşekkür ederim. Bu akşam yemeğe bekliyorum hem Laçinde seni sorup duruyor."

"Bu akşam güzel olabilir bir ev yemeğine ihtiyacım var gibi gelirim."

"Tamam canım akşam görüşürüz o zaman dikkat et kendine."

"Sende Laçini öp benim yerime, görüşürüz."

Aramayı sonlandırmamın ardından telefonu tekrar cebime yerleştirdim.

Gördüğüm askerlerin selamını kafam ile aldığımdan boynumu ovalayarak tim ile ortak olan odaya girdim.

Kışlaya gitmem için binadan çıkmam gerekiyordu bu nedenle biraz dinlenmek için tim ile ortak olan odaya gelmiştim.

ULYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin