3

1.5K 66 6
                                    

VATAN SİZE MİNNETTAR
5 şehit aynı karede sanki içlerine doğmuş
Sanki bizleri unutmasınlar diye bu fotoğraf karesini bırakmışlar gibi ...
Unutmayacağız..
^^

İnsanlar tüm duygularından soyutlanıp ruhsuz bir canavara dönüşebilir mi?

Çocukken yaşıtlarıma göre oldukça olgundum bu olgunluğumun temellerini beni etkisi altına almayı başaran travvalarıma borçluydum. travvalarım ise ruhsuz canavarların eseriydi.

ben küçük bir çocukken tanışmıştım canavarlarla Bende isterdim yaşıtlarım kadar çoçukluğunu doyasıya yaşamak Bende o canavarlarla tanışmak istemezdim. Bu soruların olgunluğuma olgunluk katmasını istemezdim elbette.

Normal bir hayat sahibi olmak isterdim fakat canavar ruhlu insanlar ile aynı havayı soluduğumuz sürece normal kavramına veda etmiştik bunun sonucunda ise sadece Hayat kavramı önümüze sunulmuştu. Bu kavram güçlü olmakla birlikte savaşmayı gerektiriyordu istediğini elde etmek için savaşman şarttı.

istediğimi elde etmek için hep savaşmıştım bugün ise bir başkasına özgürlüğünü ve savaşçıl ruhunu verebilmek için elimden geleni yapacaktım.

gece yarısı rehberimde kaydı olmayan numara tarafından telefonuma gelen arama sebebiyle uyanmıştım. Aramayı yanıtladığımda ifademi vermem için karakoldan çağrıldığım bilgisine ulaşmıştım. Pezevengi nöbetçi mahkemeye çıkaracakları için acilen beni beklediklerini vurgualyan memur ile onu onaylayarak aramayı sonlandırdım.
Yakatan kalkarak kısa sürede üzerimi değitirip gerekli olan eşylarım ile evden çıktım. Uzun zamandır sürmediğim arabam ile karakola olabildiğince hızlı bir şekilde gelmiştim.

Emniyet binasına girişimin ardından bir saatlik ifadem başlamıştı. Çeşit çeşit en ince ayrıntısına kadar sorulan bir çok soru vaktin dolmasıyla son bulmuştu.

İfademi sisteme işledikten kısa bir süre sonra Canavar olarak nitelendirdiğim şerefizi nezaretden çıkartarak Jöhler ile Adliyeye sevk etmişlerdi.

Onların gidişinin ardından bende Onuru arayarak durumdan bahsetmiş daha sonrada arabama binerek Adliyeye doğru yola çıkmıştım.

Yirmi dakikalık süren yolculuk Ankara Adalet sarayına gelişim ile son bulmuştu.
Aracımı binanın bahçesinde yer alan otoparka park ederek binaya girdim.

İçerisi çok yoğun değildi. Bu saatlerde genelde ağır suçların davası görülürdü.

Cübbeler içinde bir çok insanı geçerek Davanın görüleceği salonun kapısına vardım. Henüz davanın başlamasına yarım saat vardı salonun önündeki sandalyelere oturarak ellerimi göğsümde birleştirerek kafamı duvara yasladım.

Uyku sorunlarım sebebiyle içtiğim ilaçlar yüzünden sersem gibiydim kafamın içi adeta zonkluyordu.

"Ulya"

Onur'un sesi ile kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.

"Ne zaman başlayacak."

Cebimdeki telefonu çıkartarak saate baktım 05.45 geçiyordu benim gelişimin üzerinden on beş dakika geçmişti.

"On beş dakika sonra."

"Uykulu duruyorsun."

"Öyleyim"

Geçen dakikaların ardından
Onur'un ayarladığı avukat arkadaşlarıda gelmişti. Bade nin davalarına daha önce girmişim bu nedenle onun işini layıklıkla yapacağına emindim.fakat Ceyda ile ilk defa karşılaşıyordum onunda işinde en az Bade kadar hassas olduğunu düşünüyordum.

ULYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin