Nolanda'nın gözü 300 yıldan bu yana "Üstün Elflik" makamındaydı. Yoluna çıkabilecek olanları kimse fark etmeden elemişti. Şimdi tek rakibi Lilibel'di. Son günlerde epey sempati kazanan ufaklığı gözden düşürecek şeyler yapmalıydı. Beklediği fırsat cumartesi günü geldi.
O gün Aylin'in sipariş ettiği derin dondurucu gelecekti. Güzel kız, sevdiğiyle el ele dolaşmak, gün batımını seyretmek varken, mutfakta karnıyarık yapmak, soğan doğramak istemiyordu. Dolabın içini dondurulmuş sebze, patates kızartması, börek, pizza, şnitzel, dondurmayla doldurup rahat ederim diyordu. Yalnız bir sorun vardı: Evde hiç nakit yoktu ve ağır şeyi taşıyacak olan elemanları bahşişsiz göndermeyi içi el vermiyordu. Hemen sitedeki bankamatiğe gitti. Sıra vardı ve Nazan da en sondaydı. Güzel kızı görünce yine tırnaklarını kemirmeye başladı. Aylin, Nazan'ın arkasına geçti ve çantasından kartını çıkarttı.
Tam o anda Nolanda, Aylin'in yanına geldi. "Görünmezlik modu"ndaydı. Bir Western kasabasında, siyahlar giymiş, çıngıraklı yılan derisinden çizmeli, mahmuzları şıngırdayan ve az sonra silahının gümüş kabzasına davranacak kovboy gibi gözünü kısmış, kaşlarını çatmıştı. Sinsirella Elf, dudaklarını büzerek, güzel kadının elindeki banka kartına öyle bir üfledi ki, kart kızın elinden düştü ve uçarak Nazan'ın sandaletinin üstüne kondu. Nazan, refleks olarak eğilip kartı aldı. Birkaç saniyelik zaman dilimi, kartın üstündeki "AYLİN ALPTEKİN" ismini okumasına yetmişti. Aylin, "Ben alayım kartımı, çok teşekkürler." deyince kartı kıza uzattı. On beş dakika sonra Nazan evin yolunu tutarken; aniden yanında pembe bandanasını sivri kulaklarını kapatacak şekilde takmış bir kız belirdi. Daha önce hiç görmediği bu incecik, uzun boylu, mavi gözlü kızın pat diye nereden çıktığını düşünürken, Nolanda lafa girdi:
"Merhaba."
"Merhaba? "
"Şey, az önce bankamatik kuyruğunda kartını düşüren genç kadını tanıyor musun? "
"Evet. Niye ki? "
"Peki kartın üstündeki isim sana da tuhaf gelmedi mi? "
"Şey, bilmem ki? "
Nazan içinden "Demek bu kız da bankamatik kuyruğundaymış nasıl oldu da görmedim? " diye geçirirken, Nolanda kendi sorusuna bir soruyla yanıt verdi:
"Sen olsan yardımcına banka kartını verir misin? "
"Eee, belki çok güveniyordur."
"Bu kadar saftirik olma canım. Düşünsene: Bir ay oldu; Ayşe denen kız, doktorun villasında kalıyor, lüks cipine biniyor, banka kartıyla alışveriş yapıyor ama doktor ortalarda yok."
" Kaplıcadaymış."
Nolanda göz kırptı:
"Ne malum? Kim görmüş? Hem kaplıcada bir ay kalınmaz ki, yaşlıların kalbine dokunur. Ya bu kız doktora bir şey yaptıysa? "
dedi ve aniden yanında belirdiği gibi, ışık hızıyla ortadan kayboldu.
Nazan "A? Nereye kayboldu? " derken, genç kızın beynine şüphe tohumlarını başarıyla ekmişti. Tombiş kız, koşa koşa çardağa doğru gitti. Hanımlar her zamanki gibi koyu sohbetteydiler:
"Sevimciğim kurşunlama olayından sonra ne oldu peki ?"
" Eski metres sen misin evimi kurşunlatan diye git tetikçi tut !"
"Aaaaaaa! Öldürdü mü adamı? "
" Yok ama öç almak için adamın bacaklarını sıktır! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL KATİL
Mystery / ThrillerBir dilek dilerken dikkatli ol; çünkü gerçekleşebilir. Kapak tasarımı: @writerladyy