29 - VUSLAT

254 38 84
                                    

İçinde Deli Aşık, İnatçı Sevgili'nin başrol oyuncusunun olduğu siyah cip, yazlık siteye doğru yol alıyor ve sevilen aktör "Ya beni affetmezse?  Ya beni  terk eder sonra da başkasına aşık olursa? Onu başkasının yanında görmeye nasıl dayanırım?  " diye içi içini yediğinden dikkatini yola vermiyordu;  kıvrımlı yolda virajı dönerken " O gece siyahı, ipek saçları başka bir erkek okşarsa? Ya öp...öpe..." derken, beyaz bir Doblo ile kafa kafaya geldi. Ani frenle tekerlekler kulakları tırmalayarak gıcırdadı.  Gökhan, pencereden başını uzattı:

" Kusura bakma dayı. Sevdiğim kız ya beni affetmezse , ya kavuşamazsam diye kafayı yedim: çok özür diliyorum."

dedi. Önce çok öfkelenen kavruk yüzlü, beyaz bıyıklı, elli yaşlarındaki adam yumuşadı:

" Tamam aslanım, affeder inşallah, ne demişler? Vuslatı özel kılan hasrettir, hasreti güzel yapan vuslat ihtimalidir.  Haydi uğurlar olsun."

diye cevap verdi sonra ikisi de yollarına devam ettiler.  Gökhan içinden "Vay canına dayı da filozof çıktı" diyordu. 

O sırada Aylin, yeterince dinlendiğine karar verip, ıslak saçlarını gevşek bir topuz yaptı; menekşe gözlerine yakışan sırtı çapraz askılı, leylak rengi uzun bir elbise giyip aşağı indi.  Teyzesi sofrayı hazırlamış peçeteleri yerleştiriyor; Yumak da bebişlerini emziriyordu. Güzel kız, yaşlı kadına seslendi:

" Teyziş, açlıktan öldüm. Koğuşta sabah kahvaltı etmiştim onunla duruyorum. Mmm! Karnıyarık, pilav, oh! Eline sağlık. Ama bu kadar şeyi bu kadar kısa sürede nasıl yaptın?  Cevizli kek? Ispanaklı börek? "

" Şimdi lokumum; televizyonda haberi duyar duymaz mutfağa girdim, içimden bir ses her şeyin yolunda gideceğini ve aslanlar gibi alnı açık evine döneceğini söylüyordu. Buzdolabında patlıcan vardı hemen karnıyarık yaptım, pilav zaten beş dakikalık iş. Kek, börek de her zamanki gibi..."

" Çardak hanımları ay pardon CIA ajanlarından .."

"Ahahahahaha! Aynen öyle pamuk şekerim. O retina mı ne şeysinden geçtiğini duyar duymaz ellerinde börekler, kekler kapıma dayandılar. Bir özürler, bir özürler. İyi oldu ama ben tek başıma bu kadar şey yapamazdım."

"Mmm....iyi olmuş....iyi. Böyle lezzetli kek, börek yapan ajan zor bulunur."

"Ahahahaha, valla öyle kızım."

"Ohhhh.....teyzişşş! Çok mutluyum. Kimseye yalan söylememize gerek kalmadı. "

"Aynen kurabiyem. Üstümden sanki dev gibi bir kaya kalktı. E, şimdi Gökhan'ı affedecek misin balbademim? Eminim şimdi kahrolmuştur."

" 60 yaşımdan sonra aşkı bulmuşken affetmemek gibi bir lüksüm olmaz teyziş ama onun için tatlı bir intikam planladım. Çok eğleneceğiz."

"Hahaay! Çok yaşa güzel kızım. Yine saman adamlar yapmayacağız ya?"

"Yok, yok. Bu sefer öyle bir şey değil. Bak anlatayım:"

Aylin, bir yandan planını anlattı, bir yandan zil çalan midesini susturdu. Teyzesi, dinledikçe 

"Hahahayy! Ay zavallı damaaat!" diye gülüyordu.  Yemekten sonra Canan'ı aradı. Kadıncağız çok mahcuptu ama Aylin onu teselli etti. 

" Elceğizinle dekore ettiğin villa seni bekliyor Canan'ım. İlk fırsatta bekliyorum, havalar soğumadan gel."

dedi. O da söz verdi. 

"Geleceğim canım, seninle bol bol selfi de çektireceğim İnstagram'da perilerin gençleştirdiği güzel arkadaşım diye hava atacağım. Yanına da seninle 40 yıl önce çekilmiş resimlerimizi koyacağım."

Bir süre daha konuşup, birbirlerine öpücükler gönderdikten sonra güzel doktor, telefonu kapattı. Aynı anda Gökhan da taze kırmızı güllerden oluşan buketini almış, süt dökmüş kedi gibi kapıda paspasın üstünde duruyor; eli zile bir gidiyor; bir geliyordu. Sonunda cesaretini topladı ve kuş sesli düğmeye bastı. Aylin de bunu bekliyordu. Kapıyı açtı ve sevdiği adam değil de kargo elemanı  gelmiş gibi;

"Buyurun, kime bakmıştınız?"

diye sordu.

Gökhan'ın başından o an kaynar sular döküldü:

"Ayşe....n'olurrr aff....."

Kız, sözünü kesti:

"Ayşe diye birisi yok bu evde yanlış geldiniz, ben Aylin."

"Ay! Ay! Aylin!...sabaha kadar kapında yatarım n'olur...."

Birden güzel kız kahkahayla gülmeye başladı. Sonra da

"Tamam, tamam, gel aşkım, şaka yaptım. Kapımda yatmana gerek yok." dedi. Nasılsa intikamını daha sonra alacaktı. Sonrasında çiçekleri suya koyması için teyzesine veren kız, el ele Gökhan'la kumsala indi. En sevdikleri yer olan ahşap iskeleye oturdular.

Aylin, "Sanırım sana bir açıklama yapmam gerekiyor" diyerek emeklilik partisinden başlayarak tüm hikayeyi sevdiği adama anlattı. Gökhan, hayranlıkla karışık şaşkınlıkla bu olağanüstü spiritüel tecrübeyi ve Ebe ninenin hikayesini dinledi. 

" Anladım canım, o zaman o kaplumbağayı alıp emniyetli bir yere götürmeseydin, ezip geçseydin..."

Cümlesini kız tamamladı:

" Tüm bunlar olmazdı. Sen kapıya gelip 'Niye benim satın alacağım villayı aldın ha?" diye hesap soracaktın, ben de sana çok kızacaktım. Sonra da birbirimizi her gördüğümüzde, ağzımızı yüzümüzü büzüp soğuk davranacaktık. Muhtemelen sen 'Ay! Sinir oluyorum şu kocakarıya' filan  diyecektin.  "

Gökhan gerçek payı olan bu sözlere gülmeden edemedi.

"Sanırım öyle yapardık; hayvanları sevelim, koruyalım diye boşuna demiyorlar. İyi kalpli biri olmanın ödülünü vermişler sana hayatım."

" Galiba öyle. O yüzden mecburen Ayşe oldum."

" Ayşe - Aylin ikisine de aşığım. "

O akşam  Mehmet'in annesi Sevim, çardak hanımları yani Hümeyra ve Şengül hep birlikte Gökhanlara gittiler. Akşamki parti için bahçeye yuvarlak, beyaz, sarı, turuncu Japon fenerleri astılar, deniz börülceleri, yaprak sarmalar, Rus salatası, peynirli börek, çikolatalı pasta yaparken, beyler de bahçede ızgarada yaptılar, kokular kedileri de çekti tabii, Yumak ve diğer kedileri unutmadılar. Eda, müzik setine abisinin ve Aylin'in seveceğini düşündüğü romantik aşk şarkıları koyarak DJ görevi yaptı. Yenilir, içilirken Aylin, büyülü ormanı çok merak eden çardak hanımlarına hikayeyi bir kez daha anlattı, "Oooo! ", "Aaaa!" diyerek dinlediler.  Sonra güzel kız, Eda'nın kulağına bir şeyler fısıldadı. Eda, gülmekten katılıyordu. Müstakbel yengesi alçak sesle ekledi:

"Sen, baban, teyzem ve bir de Canan bilecek. Başka kimse bilmeyecek. Babana sen anlatacaksın ama dikkat et annen duymasın sakın. Yoksa planımız mahvolur."

Küçük kız da yavaşça:

"Merak etme ablacığım, hi, hi, hi. Zavallı abim." dedi. 

GÜZEL KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin