28 - FISTIKLI BAKLAVA

263 38 85
                                    

Sadece suçsuz yere hapis yattığı için değil, artık kimseye yalan söylemek zorunda olmadığı için de Aylin çok rahatlamıştı. Güzel kız, gazetecilerin hücumundan korunmak için eski meslektaşıyla birlikte  hastanenin bulaşıkhane kapısından çıktı. Yine Audrey Hepburn gözlüklerini takıp, bir taksi çağırdı ve havaalanına gideceğini söyledi. Telefonunu önce polisler almış; daha sonra da teyzesi eve götürmüştü. O yüzden çok istemesine rağmen yolda teyzesiyle konuşamadı. "İki saate yanındayım nasılsa" diye avunuyor ve Gökhan'ın ne düşündüğünü çok merak ediyordu. İçinden;

"Kesin şimdi pişmanlıktan kıvranıyordur ama pis kokulu ve bitleneceğim diye korkudan öldüğüm taş gibi ranzada herkes uyurken yastığıma akıttığım gözyaşlarımın hesabını keseceğim." 

diye geçirip; kendi kendine gülümsedi.  Hostesler çay, kahve servisi yapar; bir anne ağlayan bebeğini emzikle susturmaya uğraşır, yanındaki koltukta oturan kadın gazete okurken, yuvarlak pencereden bulutlara bakarak tatlı bir intikam planı yaptı. Uçak yolculuğundan sonra tekrar bir taksiye binip doğru yazlığa gitti. Site güvenliğine gazeteci girmesi yasak olduğundan rahatça arabadan indiğinde, çardakta oturan Sevim, Hümeyra ve Şengül sanki  hiç kızdan şüphe etmemiş gibi yanına koştular. Teyzesi, aracın ve kadınların sesini duyup bahçeye çıkınca "Ah! Bal bademim gelmiş! Çok şükür!" diyerek osteoporozlu kalçasının müsaade ettiği kadarıyla koşturarak yeğeniyle kucaklaştı.  

"Ah! Teyziş! Nasıl özlemişim!"

"Ya ben? Ya ben?"

Sevim Hanım:

"Ay! Canım  Ayşeciğim! Gözünüz aydın! Ama ben biliyordum suçsuz olduğunu" derken; Hümeyra ve Şengül;

"Biz de, biz de."

diye eklediler. Aylin;

"Ne demezsiniz? O yüzden bir kez bile ziyaretime gelmediniz! Bu arada Ayşe değil Aylin." deyince, üçü de mahcup oldular. Sevim:

"Ayş,  Aylinciğim, biliyorum kabahatimi; affet bizi ne olur güzel kızım.  Gökhan nasıl sevinecek kim bilir? " diye özür diledi.

"Hııı...bir kez bile gelmedi o da ziyaretime. Değil mi teyziş?"

Teyzesi başını salladı. 

"Ya....ya...yaa....hayırsızzz! "

Şengül:

"Ah, Ah, işte valla beşer şaşar canımcım....yani bir insanın gençleşmesine ve perilere inanmak kolay mı? " derken, Hümeyra da;

"Valla hepimiz çok mahcubuz sana karşı canım."  diye onu tastikledi.

Üçü de gerçekten üzgün görünüyorlardı. Aylin gülümsedi ve

"Biliyorum, biliyorum ben de olsam bana inanmazdım." dedi. Sevim Hanım:

"Yani affetin mi bizi güzel Ayşeciğim  aman işte... Aylinciğim? Yine dost muyuz? " diye sordu.

"Affettim tabii ki...ama şimdi bir sıcak duş alayım, kendime geleyim."

"Tabii...tabii güzel kızım..görüşürüz...tekrar çok geçmiş olsun."

Teyze, yeğen içeri girdiler.  Aylin, banyoya girmeden önce Yumak ve yavrularına baktı. Anne kedi, kızı görünce bacaklarına sürünüp, miyavlayarak özlediğini belirtti.

"Oy, oy, oy çen anne mi oldun Yumak?  Ne tatlılar bunlar! Yedi cüceler !" 

diyen kız,  hemen üst kata çıktı; üstündekileri kirli sepetine atıp, sıcak suyu açıp duşa girdi. O, banyo keyfini yaparken, teyzesi kapıyı tıkladı: 

GÜZEL KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin