19 - YANLIŞ KADINA BULAŞTIN

322 47 132
                                    

Aylin, teyzesini korkutmak istemiyor ama ondan bir şey saklamaya da gönlü razı gelmiyordu. Sevdiklerinden gizli saklı iş yapmayı sevmezdi. Kağıtta yazılanları kadıncağızı korkutmamaya özen göstererek okudu. Aysel, iki eliyle dizlerine vurup, kafasını sola sağa sallarken:

"Eyvah, eyvah...kızım gel karakola gidelim her şeyi anlatalım."

dedi.

"Ne diyeceğiz ki teyziş? Ben aslında emekli Profesör Doktor Aylin Alptekin'im ve 60 yaşındayım ama bir gecede periler ya da spiritüel varlıklar paranormal bir olayla beni 25 yaşıma döndürdüler mi? Kim inanır bana? Tıpkı komşu hanımlar gibi 'doktora ne yaptın?' demeye başlarlar."

" Ama parayı vermezsek zaten polise gidecek!"

" Panik yapma teyziş, bak ne diyeceğim: Bu notu yazsa yazsa, Gökhan'ın kankası Mehmet var ya;  işte onun tuttuğu özel dedektif yazmıştır."

"Niye ki?"

" Düşünsene, kimse başıma gelenleri bilmiyor. Bilemez de ama dedektif araştırma yaparken benim 60 yaşımdaki resmimi görmüş ve sonra bir şekilde senden haberi olunca aynı kişi olmadığını öğrenmiş olmalı.

"Sen dedektif tuttuklarını öğrenince, İnstagram'ını, Facebook'unu kapatmıştın."

"Evet ama hastanenin internet sitesinde eski başhekim olarak fotoğrafım hâlâ duruyor. "

"Hmmm....iyi ama madem sırrımızı öğrendi, verelim parayı kurtulalım. Benim evi satarız."

" Ah, teyzişim bizi rahat bırakır mı sanıyorsun? Artık sürekli para ister."

"O da doğru. E, ne yapacağız?"

Aylin kendi kendine gülümsedi:

" Ona bir oyun oynayacağız."

"Biz mi?"

"Evet, biz. Hiç korkma teyziş. Sen hayatımda gördüğüm en cesur kadınlardan birisin. İlkokuldayken izci, lisedeyken okçuluk şampiyonu."

"Doğru söylüyorsun kurabiyem. Okumu attım mı kıçından vururum o Mike Hammer bozuntusunu ama işe yarar mı?"

" Aha,ha,ha! Yaparsın teyziş ama benim aklımda daha iyisi var. Bu çakma Scherlock Holmes'la  nöroloji biliminin sayesinde baş edeceğim."

"A, nasıl? "

"Anlatacağım önce sana ve kendime  meyve suyu getireyim.  Ben gelene kadar iki ters, bir düz devam et sen. Merak etme savaşları akıllılar kazanır."

"Hay çok yaşa lokumum. O ağızda dağılan üzümlü  kurabiyelerden de getir."

Az sonra teyze-yeğen karşılıklı şeftali suyu içip, kurabiye yerken, planı konuşuyorlardı:

" Nörolog olduğumda psikiyatrist arkadaşlarla sohbet ederdik bazen. Mesela bir deri bir kemik kalmış bir ergen kız - zavallı anorexiadan muzdaripti -  aynada kendisini 100 kilo gibi görüyordu. Algıları ona oyun oynuyordu yani. İşte nörolojinin önemini o zaman daha iyi anladım. Her şey beyinde bitiyordu. Algılar...imaj....gözün gördüğünü beynimiz nasıl algılarsa öyle oluyordu."

" Zavallı kızcağız."

"Ya, aynen öyle teyziş hatta siyasetçiler, reklamcılar bunu hep kullanıyorlar. Mesela bir siyasetçi bir suça mı bulaştı? Mahkemeye mi çıkacak? Mutlaka beyaz giyiniyor. Masumiyetin, saflığın, dürüstlüğün, lekesizliğin simgesi beyaz çünkü. Yargıcın ve vatandaşların algısıyla oynamaya çalışıyor."

GÜZEL KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin