9 - EFSANEYİ BİLEN TEK KİŞİ

436 66 191
                                    

Aylin için ilk şok en sarsıcısıydı. Ayağının altında kırık cam parçaları, şaşkınlıktan ağzı açık bir halde aynanın önünde duruyor ve düşünüyordu:

"Hayır! Hayır! Hayır! Hayal görüyorum, halüsinasyon görüyorum. Bu ben olamam.  Genç olmaya çok taktım o yüzden delirdim. Hangi tip halüsinasyon acaba? Hipnopompik ? Kinestetik? Somatik?  Beynimde ur mu var yoksa? Meningioma? Pituitary adenoma? Schwannova? Neurafibroma? Yoksa bilmeden birinin ahını mı aldım? Bi dakka, bi dakka, paranormal bir şey var belki bu evde! Hayaletli filan mı? Gidip başka bir aynada bakayım." 

diyerek merdivenlere yöneldi. Akşam "Ah, dizim" diyerek yavaş yavaş çıktığı merdiveni koşarak ve ağrısız çıktı. Banyoya gitti sonuç değişmedi, yatak odasına gitti;  tuvalet masasının önündeki açık mavi pufa oturdu ve yuvarlak aynaya baktı. Sonuç aynıydı. Ellerini saçlarında, bedeninde gezdirdi. Tırnak kontrolü yapar gibi iki elini yan yana tutup baktı:

"Hayır! Sorun aynalarda değil, beynimde! Saçlarımı uzamış, simsiyah görüyorum! Kilolarım gitmiş ! Ellerim buruş buruş, susuz ve damarlı değil! Lekeler gitmiş. Genç kız eli gibi ! "

Tam o sırada telefonu çaldı. Arayan bebekliğinden beri 'teyziş' dediği teyzesiydi. "Bodrum'a gelmiştir, uyanmıştır" diye kızdan önce davranıp aramıştı. Panik içinde telefonu açtı:

"TEYZİŞ! "

Karşı taraf sesindeki olağanüstü korkuyu ve paniği fark etti:

"Badem şekerim? "

"Teyze korkunç bir şey oldu! "

"Hi! Kaza mı yaptın yoksa ? "

"Daha kötü! Delirdim! "

"NE? Delirdin mi? "

"Evet, halüsinasyon görüyorum sabahtan beri. "

"Bismillah! Tövbe estağfurullah! Yok bebeğim niye deliresin. Ne görüyorsun söyle bakiim "

"Gençleşmişim. Böyle yirmilerimdeki gibiyim."

" Kız, dolgu, botoks  yaptırdın da benle dalga mı geçiyorsun? "

"Hayır, hayır, teyziş. Hiç sevmem bilirsin öyle şeyleri. Zaten alerjim var. Yeminle şaka yapmıyorum. Ayrıca hiçbir doktor, hiçbir botoks bir insanı bu kadar gençleştiremez. "

"Allah, Allah! Hemen yanıma gel canım. Sen gelene kadar ben de pişi yapayım seversin."

"Tamam. "

Aylin, üzerindeki eşofmanı değiştirmeden, cipe atladığı gibi yola çıkarken, Gökhanlar, menemenli  kahvaltılarını yapıp, çay içerken, hararetle ruh eşi konusunda  konuşuyor;  güzel kızın kim olabileceğiyle ilgili tahminler yürütüyorlardı:

"I- ı. Torunu olamaz emlakçının dediğine göre hiç evlenmemiş."

"Evlenmeden çocuk sahibi olmuş olabilir."

"I- ı,   dekoratör hanım vardı ya,  çocuğu yok demişti."

"Hmm. E, yeğeni filandır o halde."

Aylin'in rahmetli annesinin en küçük kız kardeşi olan Aysel, 75'inde ama dinçti. Çünkü gençliğinde okçuluk sporu yapmıştı. Elinde daima bir çift kalın şiş ve örgü, gözünde numaralı gözlükler, bir yandan örgü örer, bir yandan dizi izlerdi. Dantel örtülü büfenin üstünde ok atarken çekilmiş gençlik fotoğrafları, kazandığı kupalar ve madalyalar duruyordu. Hemen mutfağa gitti ve pişinin hamurunu yapmaya koyuldu. Eline çabuktu. Yarım saat sonra tavada cızz ,cızz pişileri kızartıyordu ki, kapı çaldı ve açtı:

GÜZEL KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin