25 - HERKES ŞOKTA

279 44 154
                                    

O andan itibaren haberi getiren genç memur ile odadaki diğer polis memuru kadınlar ve erkekler arasında şöyle diyaloglar geçti:

"Nasıl olur ya? O zaman peri hikayesi gerçek mi? " 

"Dahası var. Evin ve komşu villaların güvenlik kameraları incelendi. Yaşlı doktor akşam geç saatte evine geliyor."

"Eee?"

"Arabadan iniyor,  valizlerini içeri taşıyor, kapısını kapatıyor. Sonra bir daha çıktığı yok!"

"Kız çok akıllı. Görüntüleri silmiştir."

" Silinme, bozulma yok! Kaldı ki, komşu villaların kameralarına da bakıldı.

"Aa!"

"Yetmedi; Ayşe denen kızın değil villaya siteye bile girişi yok!"

"Oha!"

"Hokus  pokus! Abra Kadabra! Kız aniden ertesi sabah kapıda beliriyor! Kapıyı çalan da Gökhan Akın. Hani şu ünlü dizi oyuncusu."

"Çok tuhaf."

"Bu kadar da değil."

" Dahası da mı var? "

" Hacettepe Tıp'tan Ayşe Deniz diye biri mezun olmamış ! Ayşe Deniz isimli nörolog yok! "

" Kız yalancı yani. İyi de o beyin ameliyatını nasıl yaptı? Hem de bu yaşta!"

" Yahu Sherlock Holmes olsa içinden çıkamaz bu davanın."

" Lan millet, peri işi doğru mu yoksa?"

" Yok artık, deli misin oğlum? "

"E, bunların mantıklı bir açıklaması var mı?

"Valla ne bileyim? Bu kız çok zeki."

" Ol'm isterse Einstein olsun, Youtube'dan beyin ameliyatı yapmayı öğrenecek hali yok ya?"

"Offf! Bilmiyorum. "

" Ben bir şey anlamadım arkadaşlar. Kameralarda silinme yoksa, Noel Baba gibi bacadan eve girmediyse nasıl eve girdi? Sihirbaz mı bu?  Ya yaşlı doktor? Eve girmiş ama çıkmamış? E, nerede bu kadın? Buhar olup uçtu mu? "

" Bana bir şey sormayın valla."

Haber sadece karakoldakileri değil, tüm ülkeyi şoke etmişti. Böylece sosyal medyada insanlar ikiye ayrıldı: Perilere inananlar ve inanmayanlar. Bazıları da doktorun gayrimeşru ve kimsenin bilmediği bir kız kardeşi olabileceği teorisini ortaya attı. Bu, Aylin'i çok öfkelendirdi çünkü rahmetli annesinin namusuna dil uzatılmış oluyordu ki, annesinin babasına büyük bir aşkla bağlı olduğunu biliyordu. Hem, eşi doktor, kızı doktor, hamileliğini onlardan nasıl saklayacaktı?  Olacak şey değildi. Üzüldüğü tek şey bu da değildi. Gökhan bir türlü ziyarete gelmiyordu. Babası ve küçük Eda  gelip, geçmiş olsun demiş ve kendisine inandıklarını söylemişlerdi. Bu da güzel kızı çok mutlu etmişti ama sevdiği bir türlü gelmiyordu. 

Öyle olunca teyzesi de  yüzüğü Gökhan'ın annesine geri verdi ama yakışıklı oyuncuyu  göremedi,  Melahat Hanım; " Miskin miskin yatıyor, odası da miskinler tekkesi olmuş! Bira içip duruyor. " dedi.  Yüzük için ağzı; "Ay, ne acelesi vardı canımcım?" derken gözleri: "Yaşasın! Çok şükür! " diyordu ve 

"Ah! Aysel Hanımcığım, sizin için de çok üzgünüm. Sizi de kandırmış o kız.  Gerçek yeğeniniz inşallah hayattadır."

dedi. Aysel:

GÜZEL KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin