20 - BENİMLE EVLENİR MİSİN?

316 48 103
                                    

Açgözlü dedektifi de bertaraf edince, Aylin'in aklına bu işlerle uğraşırken sessize aldığı cep telefonu geldi.  Mesaj kutusunda hepsi Gökhan'dan gelen onlarca cevapsız arama, bir o kadar da mesaj vardı. Teyzesine döndü:

"Hii! Biz saman adam yapmakla uğraşırken, aşkım yememiş, içmemiş mesaj atmış, aramış."

"Ayy! Zavallı damat! Hemen ara lokumum."

"Damat diyorsun ama evlenebilecek miyiz acaba? Ya her şeyi anlatınca bana inanmazsa?"

"Her şey olacağına varır akide şekerim, sen üzülme. Gün doğmadan neler doğar."

"Tamam teyziş, telefonum bozulmuştu diyeyim başka çare yok. Of, yine yalan...en sevmediğim şey."

"E, buna beyaz yalan denir pamuk şekerim. Nişana az kaldı sonra her şeyi anlatacaksın zaten." 

"Haklısın galiba. Umarım söyleyeceğim son yalan olur."

diyen Aylin, Gökhan'ı aradı. Nihayet  "aşkım" diye kaydettiği Ayşe'si arıyordu. Çocuğun yüzündeki sevinci, sesindeki paniği duymalıydınız sevgili okur. Aralarında şöyle konuşmalar geçti:

" Çok şükür, ödüm koptu, genç güzel kız... kaçırdılar sandım. Nerelerdeydin bir tanem? "

"Ha,ha,ha canım yaaa...yok artık! Burası çok güvenlikli bir site merak etme. Şey, telefonum bozuldu da anca yaptırdım."

"Haa....hay Allah. Gözümde tütüyorsun, insanın karnında kelebekler nasıl uçuşurmuş, sevdiğini nasıl merak edermiş şimdi anladım. Yönetmen çağırıyor aşkım. Bal dudaklarından binlerce kez öpüyorum. "

Bu da hallolmuştu. Teyzesi örgüsüne başladı; Aylin de, hem olanların stresini atmak, hem de saçlarının arasına giren samanlardan kurtulmak için banyonun yolunu tuttu. İçinden, güzel banyosu için Canan'a tekrar teşekkür ederek,  yuvarlak küvete sıcak su doldurdu,  yasemin, gül esansı kokan buharlarda derin bir nefes verdi.  Bir dilek dilemişti sonuçlarına katlanacaktı. "Acaba böyle olacağını bilsem yine de diler miydim?" diye düşündü.  Belki kimse perilere inanmayacak ve yıllarca hapis yatacaktı ama böyle güzel bir aşkı yaşamak için her şeye değerdi. Kafasını suyun içine daldırdı. 

*** 

O esnada İstanbul, Üsküdar'da özel dedektifin üç oda, salon evinde, karı koca ağız kavgası yapıyordu. Saçları yeşil bigudilerle sarılı kadın sordu:

" Nerede para? Hangi zengin olacaktık? "

" Yahu kadın! Dua et kafam  yerinde; canımı zor kurtardım."

" Yalancı! Parayı aldın da karılarla yemek için gizli hesap mı açtın yoksa? " 

" Yahu bunlar teröristmiş, hem de en kafa kesicisinden diyorum anlasana kadın!"

" Hıh! Bir şantaj yapmasını bile beceremiyorsun! Bir de özel dedektif olacaksın! Pöh!"

***

Ertesi sabah  Gökhan, kuyumcuya giderek ortası Aylin'in gözleri gibi safir, kenarları 71 Karat pırlanta bir  yüzük aldı. Tabii gözünde gözlük olsa da gazetecilere  yakalandı. Gül kurusu minik kadife kutuyu ikide bir çıkartıp bakıyordu. Tahta iskelede gün batımını izlerken kaç çocukları olacağını bile konuşmuşlardı ama şöyle diz çöküp resmen evlenme teklif etmemişti.  Şimdi sıra ondaydı. Bu arada  annesi, babası, küçük kardeşi, yardımcıları ve köpekleri Tarçın da bir gün sonra yazlığa geliyordu.  Özellikle annesi müstakbel geliniyle sonunda tanışacağı için çok heyecanlıydı. 

GÜZEL KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin