Yazar
Oda da hala Naruto'nun sözleri yankılanıyordu. " Bu burada bitmedi" Naruto'nun iyiliği için kalkıştıkları bu plan belki de en kötüsüne yol açmıştı. Odanın ortasında kumdan bir piramit ve etrafı kara mühürlerle çevreli... Mühürün dışından ses gelmediği gibi içinden de bir kıpırtı hissedilmiyordu. Eğer plan başarılı gitseydi şimdi hepsi yürüyerek sorgu odasına iniyor olacaklardı. Ancak hayat bu; işler her zaman planlandığı gibi gitmiyor, hele ki bir ninja iseniz her zaman aksaklıklar ve beklenmedik olaylar olur. Şimdi söz ettiğimiz kişi Uzumaki Naruto her zaman beklenmedik hareketler yapması ile tanınır.
Metanetini ilk toplayan kişi her zaman ki gibi Tsunade olmuştu.
" Gaara, Naruto'yu aşağı indirmemiz gerek hazırlan." Gaara ise başını sallamakla yetindi.
Sasuke olduğu yerde duruyordu. Daha biraz önceye kadar Naruto'nun kin güttüğüne sevinirken şimdi umutları tekrar parçalanıyordu. Zaten bundan sonra olabilecek şeyler hakkında bir fikri yokken şimdi daha da çıkmaza düşüyordu. Kendisi gibi gördüğü Gaara'yı bu kadar çabuk silebilen Naruto, ya Sasuke'yi de bir anda aklından ve kalbinden çıkarır mıydı? Ne kadar Naruto'nun haberi olmadan ona verdiği ve en önemlisi kendine verdiği sözleri tutabilecek miydi?
Gaara'nın ,ufaktan hallice olan piramidi havaya kaldırması ile endişelerinden soyutlandı Sasuke. Tsunade önden Gaara arkasından yavaş yavaş merdivenleri iniyorlardı. Sasuke ise her adımını attığında içinde çığlıklar kopuyordu. Naruto'yu o mühürden çıkardıktan sonra olacak şeyler içini ürpertiyor,daha doğrusu ne olacağını bilmemek onu korkutuyordu. Aşağı kata indikçe soğuk, ürpertici, kırmızı bir ışık gözükmeye başladı. Tsunade ,özel metal bir kapıyı açıp içeri girdi ve diğerlerinin girmesini bekledi. Herkes içeri girdikten sonra arkadan kapıyı kapattı ve duyulamayacak bir şekilde kapıyı mühürledi. İçeride altı kişilik bir anbu ekibi vardı. Piramidi odanın ortasına bıraktıktan sonra anbu ekibi odanın içinde bir mühür başlattılar. Hiçbir ninjutsuyu veya sesi geçirmiyordu. En azından işlerin çığırından çıkması durumunda bu seviyede bir mühürün Naruto'yu durdurmaya yeteceği kanaatine varmışlardı.
Anbu ekibinden biri Tsunade'ye kafa salladı. Bu mühürün tamamlandığını işaretiydi, artık sıra Gaara'ya gelmişti. Gaara derin bir nefes alıp ellerini piramide uzattı ve kara yazılar dağılmaya başladı. Kum taneleri yavaş yavaş yere düşüyordu. Sasuke için izlemesi ıstırap gibiydi. Her geçen salisede kalbi daha hızlı atıyordu, daha fazla dayanamadı ve gözlerini kapadı. Görmek istemiyordu, hazır değildi. Sadece kendi kalp atışlarını duyacak kadar sessizdi ortalık. Neler oluyor? Fark etmeden bayılmış mıydı? Ve gözlerini merakla açtı. Karşısında beklediği manzara yoktu, daha doğrusu senaryolarının hiçbirinde bu yoktu.
Naruto yerde sakince yatıyordu. Ölü gibi değildi, sanki uyuyor gibi... İşin garip kısmı ise bedeninden turuncu ve kırmızı karışımı çakra yukarıya süzülüyordu. Tsunade ve Gaara pür dikkat bu çakrayı takip ediyorlardı. Çakra en sonunda küçük bir küre haline gelip havasa süzülmeye başladı. Rengi ; saf, dumansız bir ateş gibiydi. Bir kaç küçük parçacık etrafa yayılıyor sonra yok oluyordu. İnsanda yaklaşma isteği uyandırsa da bir korku kaplıyordu sonunda. Bu saf nefret miydi? yoksa " yaşam" denen şeyin kendisi miydi?
Gaara her ihtimale karşı çölün kumlarını hazır tutuyordu. Tsunade de mental olarak her şeye hazır gibiydi. Aralarında tek zayıf halka Sasuke gibiydi. Yavaş adımlarla diğerlerinin yanına gidiyordu, elini bu göz alıcı oluşuma doğru uzatırken Tsunade onu durdurdu. Sasuke ise şekeri elinden alınmış bir çocuk gibi hayal kırıklığına uğrayıp elini indirdi. Adım seslerinden sonra oluşan sessizlik derin, soğuk bir ses tarafından bozuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Mavi
FanficŞimdi karşımda hiç tanımadığım biri vardı. Her daim sırıtan, mavi gözlerinin içi parlayan Naruto neredeydi? Bu tanımadığım insan kimdi? Gözleri sanki hiçbir şeye odaklanmamış gibi donuk ve oldukça koyuydu. Suratı bir çok duygunun esiri altında kaldı...