Merhaba. Elimden geldiğince çok bölüm yazmaya çalışıyorum. Çünkü başka ne zaman fırsatım olur bilemiyorum. Bölümü beğendiyseniz yorum bırakıp oy atmayı unutmayın.
Yazar
Güneş doğduğunda odanın içinde sessizlik ve ağır bir gerginlik hakimdi. Sakura gece hissettiği çakra hareketlenmesi ile uyanmış, etrafına bakınmıştı. Kakashi de bu hareketlenme ile uyanmış olmalıydı ki göz göze geldiler. Biraz ileride Naruto uyuyordu, çakrası neredeyse sönmek üzereydi ve pek çok duygu barındırıyordu. Sakura'nın , onun uyanık olup olmadığını algılaması zor olmuştu. Gözlerini Sasukeye çevirdi . Kan ter içinde kalmış, kaşlarını çatmıştı. Kabus görüyor olmalıydı. Hissettiği çakra hareketlenmesi ondan geliyordu. Sakura onu bu hale getirecek kadar kötü olan rüyayı merak etti.
Kakashi de aynı düşünceler içerisindeydi. Önce karşısında garip halde olan ikiliye sonra kendisine soran gözlerle bakan Sakuraya baktı. Naruto ve Sasuke'nin aralarında hararetli bir tartışma geçtiğini ve söyledikleri sözlerin birbirlerine zarar vermiş olabileceğini düşündü. Sakuraya dönüp tebessüm etti . Sasukeyi sakinleştirmek için yerinden kalacağı sırada Naruto arkasını dönmüş Sasukeye bakıyordu. Naruto, Sakura ve Kakashiyi fark etmemişti bile. Elini Sasukenin alnına koydu. Elinde hafif bir çakra belirdikten sonra Sasuke çattığı kaşlarını gevşetti, vücudu rahatladı. Uzun soluklar alıp vererek uykusuna döndü. Naruto ise bir süre daha Sasukeye baktıktan sonra arkasını dönüp eski pozisyonuna yerleşti.
Kakashi ve Sakura şaşkınlıkla önce Narutoya sonra birbirlerine baktılar. Çakra aktarımı medikal ninjutsu sınıfına girer ve çok dikkatli bir çakra kontrolü gerekir. Naruto her zaman çakrasını kontrol etmede kötü olmuşken onun medikal ninjutsu yapması şaşkınlık yaratmıştı. Kakashi ona bunu öğretenin Sakura olduğunu düşündü ancak Sakura da en az onun kadar şaşkın bakıyordu. Bu düşünceden sıyrılıp uykusuna geri döndü. Aklındaki sorunun cevabını şimdi alamayacaktı ne de olsa. Sakura da yastığına geri uzanırken düşündü. O aptal Naruto ne zaman böyle şeyleri öğrenmişti. Öğrenmek istiyorsa neden kendisinden yardım istememişti. Zihnini allak bullak eden fikirlerle uykuya geri döndü.
Kuşların cıvıldaması iyice artınca Naruto zorla kapattığı gözlerini açma ihtiyacı hissetti. Kakashi çoktan uyanmış, kafasını camdan dışarı çıkartarak her zamanki kitabını okuyordu. Naruto yavaşça doğrulup diğerlerine baktı. Hala uyuyorlardı ancak uyanmaları an meselesi gibi duruyordu. Ayaklanıp Kakashi'nin yanına gitti, pencereden dışarı sabah manzarasını seyretti. Güneş yüzünün sol tarafını ısıtıyordu. Yaz gelmek üzere diye düşündü Naruto. Kakashi sabah güneşiyle bütünleşmiş öğrencisine pür dikkat bakıyordu. Dilinin ucunda beliren pek çok soru vardı ancak sormaması gerekiyormuş gibi hissetti. Kitabını kapatıp önünde uzanan yeşil ağaçlara bakmaya başladı . Naruto kendisine dönüp.
"Diğerleri uyanana kadar dışarı çıkıp dolaşacağım, bu güzel havayı kaçıramam." dedi sırıtarak. Kakashi Naruto'nun ruh halinin iyi olduğunu anlamış onaylamak için kafasını sallamakla yetinmişti. Naruto bel çantasını alarak sessizce dışarı çıktı. Dün gece gittiği yeri beğenmişti. Sakin adımlar ile ilerleyip ağacın altında kalan gölgeye oturdu. Sigarasını üflerken hafiften ısınan havaya küfrederek mırıldandı.
"Kısa kollu giymem gerekecek." düşeceği durumdan hiç mutlu değildi. Ancak yazın uzun kollu giyse bile üşüyeceğini düşünüyordu. Yanına yaklaşan siyah kediyi fark edip tebessüm etti. Bir nedenden ötürü ona Sasukeyi hatırlatıyordu. Kedinin kulaklarının arkasını kaşırken sigarası artık sönmek üzereydi. Gözünün önünde Sasuke'nin saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdığı hayali canlanınca gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı. Naruto yaşadığı şeyleri anlamıyor, ne yapacağını bilmiyordu. Ancak karnında hissettiği burkulmalardan hiç şikayetçi değildi. Yaşadığını hissettiriyordu ona. Naruto kucağına kediyi alarak arkadaşlarına doğru yürümeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Mavi
FanfictionŞimdi karşımda hiç tanımadığım biri vardı. Her daim sırıtan, mavi gözlerinin içi parlayan Naruto neredeydi? Bu tanımadığım insan kimdi? Gözleri sanki hiçbir şeye odaklanmamış gibi donuk ve oldukça koyuydu. Suratı bir çok duygunun esiri altında kaldı...