Yazar
Jiraiya köyden ayrıldığından beri dinlenmeden kendini araştırmaya vermişti. Biricik öğrencisi için elinden geleni yapıyordu. Naruto'yu kendi torunu gibi görüyordu. Sadece kısa süreliğine Konoha'da bulunmuş, Naruto'yu bilinçsiz şekilde Tsunade'nin emniyetine emanet etmişti. Tsunade'nin Naruto için en iyisini yapacağını biliyordu. Ancak Araştırma yaparken her zaman kullandığı kimliğine büründüğü için hiçbir şeyden haberdar değildi. Sarhoş bir adam gibi oradan oraya gezip bilgi edinmeye çalışıyordu. Savaş durumu da hala sadece ninja köyleri arasında bir bilgi olduğundan diğer köyler, turistik yerler hiçbir şey bilmiyordu. Naruto'nun o dönene kadar ölmemesini umarak her ücra köşeyi dolaşıyordu. Bilmiyordu ki; Naruto belki de hem onun hem de diğer insanların ölümünün sorumlusu olabilirdi. Tsunade'nin işi başından o kadar aşkındı ki Jiraiya'ya haber dahi verememişti. Ama Kakashi'yi Girdap köyüne yolladığında Jiraiya ile özel olarak iletişim kurduğu bir haberci kuş gönderdi. Jiraiya belirli bir yerde sabit olarak durmadığı için normal kuşlar ona gidemiyordu. Bu yüzden özel olarak Jiraiya'ya adapte bir kuş eğittiler. Kuş ile yolladığı notta şunlar yazıyordu:
"Girdap Köyüne git ve Kakashi ile buluş."
Her ne kadar Kakashi'ye tek başına gitmesini söylese de içi rahat etmiyordu. Jiraiya'ya her türlü güveniyordu ve bu görevde yardımı olacağına inanıyordu. Jiraiya, Tsunade'nin notunu aldığı sırada bilindik kaynaklardaki araştırmasını bitirmiş, yeraltı bilgilerine girişmişti. Ninja karaborsası pek çok yararlı bilgiyi taşıyordu. Ödemeyi ister parayla ister eş değer başka bir bilgi ile yapabilirdiniz. İşine yarayan hiçbir şey bulamadığı için burayı da listesinden sildi. Kuşunun sesini duyup açık bir alana ilerledi. Karaborsanın yakınında mektuplarını okuma niyetinde değildi. Yeterince uzaklaşınca ıslık ile kuşu çağırdı. Haberci kuş koluna konup ayağını ona doğru uzattı. Jiraiya hemen bacağında bağlı olan notu alıp okudu.
"Neler oluyor?" Kendi kendine fikirler üretmeye başladı. Tsunade'nin aşmak istemeyeceği belli başlı sınırlar olduğunu biliyordu. Bu sınırlardan sadece iki tanesi şu anki konuları ile örtüşüyordu. Ve Tsunade o sınırlardan birini aştı. Girdap Köyüne gitmelerine karar verildiği anda o sınır aşılmıştı. Aslında Jiraiya Tsunade'nin sınırlarını umursamıyordu. İkisinin etik anlayışı birbirinden farklıydı. Bu konuda Jiraiya daha esnekti. Ancak Tsunade'nin bu kararı vermesinin ardındaki sebebi merak ediyordu. Bu bir bakıma politik bir karardı ve Tsunade politikada yer aldığı için doğrudan onu etkileyecekti. Yine de oraya gitmesini istemişti. Sorunları Jiraiya'nın sandığından daha büyük olduğunu gösteriyordu. Nasıl olsa Kakashi ile buluştuğunda düzgün bilgi alırım düşüncesi ile yola koyuldu. Ama aklında başka bir fikir vardı.
"Madem sınır çoktan aşıldı, o zaman bende diğerinin aşabilirim." Jiraiya kurbağalar ile çok daha hızlı ilerleyebiliyordu. Kakashi'nin oraya varması çok daha uzun sürüyordu. Bu yüzden diğer sınırı kırmak için yönünü değiştirdi. Elinde kullanabileceği uzunca bir süre vardı. Tsunade için kırılmaması gereken diğer sınır Orochimaru'ydu. Onunla bir bağ kurmak, onu araştırmak, işbirliği yapmak veya onun deneylerinden yararlanmaları tamamen etik dışıydı onun için. Üçüncü Hokage'nin katili eski takım arkadaşları ve kaçak bir suçlu olan Orochimaru'ydu. Aslında pek çok kişi için Orochimaru'nun çalışmaları ve deneyleri etik dışıydı. Ama elinde ciddi miktarda bilgi olduğu gerçeğini değiştirmiyordu bu. Jiraiya'nın hedefi de Orochimaru'nun eskiden kullandığı sığınaklar, alanlar ve deney yerleriydi. Orochimaru'nun kendisi ile buluşmaya niyeti yoktu. Sadece onun arkasında bıraktıklarından bilgi edinmeye çalışacaktı. Bildiği bir kaç sığınağa doğru yol almaya başladı.
...
Kakashi takımının ana üsse gelmesinin ertesi günü iletişim takımı da vardılar. Yamanak Klanı hemen onlara verilen odaya yerleşmeye başladı. İstihbarat için gerekli malzemeleri ve alanları ayarlamak için dinlenmeden yola koyuldular. İno babasının yanından ayrılıp Shikamaru'nun yanına gitti. İno onun yanına gittiğinde Naruto ve Sasuke'nin yanında durma sırası Shikamaru'daydı. Mühür odasında karşılaştıklarında birbirlerine uzunca sarıldılar. Hayatlarının bir pamuk ipliğine bağlı olması onları daha da duygusal yapıyordu. Birbirleri ile geçirebilecekleri her fırsatı değerlendirmek istiyorlardı. İno bir süre bariyerin içindeki arkadaşlarına baktı. Ruhen ve fiziken bitmiş görünüyorlardı. Günlerdir doğru düzgün beslenmemiş, dinlenmemişlerdi. Konuşma kararı aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Mavi
FanfictionŞimdi karşımda hiç tanımadığım biri vardı. Her daim sırıtan, mavi gözlerinin içi parlayan Naruto neredeydi? Bu tanımadığım insan kimdi? Gözleri sanki hiçbir şeye odaklanmamış gibi donuk ve oldukça koyuydu. Suratı bir çok duygunun esiri altında kaldı...