Hayat arkadaşının ölümüyle yalnız başına bir hayat sürmeye başlamış olan Baji; karanlık, sessiz ve havasız kalan Kazutora'nın odasında günleri devirmekten başka bir şey yapmıyordu. Hali içler acısıydı.
Açlıktan ölmemesi için arkadaşları, özelikle Mitsuya, ona her gün yemek getiriyorlardı. Sadece o da değil. Kedisi Dora'nın da aksatılan bakımını yapıyorlardı ve bazen evi bile temizlemek zorunda kaldıkları oluyordu.
Acısının kırk beşinci gününe telefonunun çalmasıyla başladı. Çağrıya cevap vermemeyi düşünmüştü ama karşı taraf ona ulaşma konusunda ısrarcı görünüyordu. Ekrana bakmadan telefonu açıp kulağına götürdü. "Hı?"
"Baji-kun, sen neredesin?" Arayan kişi patronuydu ve sesi ciddi geliyordu. Baji'den bir süre ses çıkmayınca, ekledi. "Bir aylık yıllık iznini kullandın tamam ama on beş gündür hangi cehennemdesin?" Baji yine sessiz kaldı. "Kovuldun!"
Baji telefonu kapattı, tekrar komodinin üzerine koydu. "Bana ne amına koyayım!"
İşsiz olmayı şimdilik umursamıyordu ama yakında faturalarını ödemesi, kira vermesi ve karnını doyurması gerekecekti. Ayrıca kedisinin de masrafları vardı. Bugüne kadar bu harcamaları hiç tek başına düşünmesi gerekmemişti.
Ağlarken uyuyakaldı. Dora da onun uzun saçlarının üzerine kıvrılıp yattı. Baba-kız, Kazutora'nın odasını işgal etmişlerdi.
Tekrar uyandığında tuvalete gitmek için yatakta oturur pozisyon aldı, Dora'nın tüylerini okşayıp ayağa kalktı. Cep telefonunun bildirim ışığı tüm odayı aydınlattığı için neler olduğunu merak ederek telefonunu eline aldı.
Kurucular ve Birinci Bölük sohbet gruplarında mesajlaşılmıştı. Mikey bu gece herkesi tapınakta bekliyordu. Dediğine göre Kazutora için bir anma gecesi düzenlenecekti.
Baji ofladı, tuvalete gidip geldikten sonra hemen Mikey'yi aradı. "Alo! Ee-şey bu akşam tapınağa ben de gelmek zorunda mıyım? Canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Zaten yeterince üzgün olmam yetmiyormuş gibi bir de bu sabah işimi kaybettim."
Telefonun diğer ucundaki Mikey sırtını duvara yaslayarak ayakta durmaya çalıştı. Arkadaşının haline çok üzülüyordu. "Seni görmek isterdim. Aynı şekilde Birinci Bölük de seni başında görmek isterdi. Gelmen için yapabileceğim bir şey var mı?"
"Hayır." Baji'nin sesi arkadaşından daha baskın çıkmıştı. "Gelmeyeceğim. Beni bu akşam unutun, yok bilin."
Mikey üstelemedi ve çağrı sonlandırıldı. Baji ise telefonunu bir köşeye fırlattığı gibi üzerini değiştirdi, üzerine montunu geçirdi ve sadece motorunun anahtarını alarak sağanak yağışa rağmen dışarı çıktı. Mezarlığa gidiyordu.
Kendini Hanemiya ailesinin mezarlığında bulduğunda gözyaşları yağmura karıştı. Geçen günlere rağmen iyileşmek yerine daha da kötüleşiyordu. Soğuk mezar taşına dokunduğunda elleri üşüdü.
"Nasılsın, Tora?" Islak olmasına rağmen yere oturdu, elini mezar taşının sunağına koydu. "Yağmur seni rahatsız ediyor mu? Karanlık çökünce yalnız kalmaktan korkuyor musun? Ailenin yanındasın. Korkmamalısın." Başını ince, uzun taşa yasladı. "Seni o kadar özledim ki! Acını yaşamaktansa ölmeyi tercih ederdim. Neden bu kadar erken gittin ki?.."
Baji hala sevgilisinin mezarı başında ona konuşurken, Toman üyeleri tapınakta bir araya geliyorlardı. Hava kararmıştı ve herkes işinden çıkıp geldiği için bazıları hala iş kıyafetlerini giymektelerdi.
Mitsuya kendi bölüğünü sıraya soktuktan sonra başıboş Birinci Bölük'ün de icabına baktı. Böylece Mikey ile Draken gelene kadar düzgün bir görüntü sağlandı.
Mikey en önde yürüyerek çetesinin karşısına çıktı. Draken ise her zaman olduğu gibi bir adım arkasındaydı. Onların ardından Pah-chin ile Peh-yan da basamakların üzerine çıktılar. Pah-chin, Toman bayrağını taşırken, Peh-yan da elinde Kazutora'nın büyük, çerçeveli bir fotoğrafını tutuyordu.
"Bugün hepimiz burada Kazutora'nın anma gecesi sebebiyle bir araya geldik." diye başladı Mikey. "Onun kaybı sadece kaptan yardımcısı olduğu Birinci Bölük için değil, bütün Toman için sarsıcı oldu. Bu gece onun gecesi. Kazutora hakkında konuşmak isteyen herkesi dinleyeceğiz. Kalabalık sebebiyle bazılarınızın konuşmaya fırsat bulamadığını biliyorum. Bu gece bolca vaktimiz var. Bölük kaptanlarıyla başlayabiliriz."
Draken hafifçe ona eğilerek "Mikey," dedi. "Lider olarak ilk sen konuşsan daha iyi olmaz mı?"
"Ben de konuşacağım, Ken-chin." dedi Mikey nazikçe. Konuşma yapması için yerini Mitsuya'ya verdi. "Ama en son. Söylemem gereken çok önemli bir şey var. Kazutora'nın vasiyetini açıklamak için en uygun an. Ona özel bir gece ve herkes bir arada."
Herkes Kazutora hakkında güzel şeyler söyledi, bazıları onunla yaşadıkları anıları anlattı. Yer yer gözler doldu, kimi zaman acı acı güldüler. Böylece geride Mikey dışında konuşacak kimse kalmadı.
Son konuşmacı, Mikey, yeniden öne çıktı. "Bu gece hepinizin sözlerinizle Kazutora'nın ruhuna dokunduğunuza eminim. Gittiği yerde yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bizi izliyor olduğundan eminim. Geriye yapacak tek bir şey kaldı. Vasiyetini açıklayarak onu huzura erdirmek."
Üyeler arasında bir tartışma baş gösterecek gibi oldu ama Mikey elini kaldırarak hepsini susturdu. "Kazutora hastanede son nefesini verirken şans eseri, ya da şansızlık mı desem bilmiyorum, yanında ben vardım ve son sözlerini bana söyledi. Acı içindeyken bile aklında sevdikleri vardı. Bu yüzden söylediklerini gözardı edemem."
Mikey kalabalığı süzdü. Göz ucuyla Birinci Bölük'e baktı. Baji yoktu ama devam etmesi gerekiyordu. "Baji'yi bize emanet etti. Elbette o bunu söylemese de Baji'yi yüzüstü bırakacak halimiz yoktu."
Konuşması esnasında Mikey, Takemichi'nin yanında dikilen Chifuyu'nun yeşil gözlerini yakaladı. "Kazutora'nın vasiyeti doğrultusunda bu andan itibaren Birinci Bölük kaptan yardımcısı Chifuyu Matsuno'dur. Öne çık, Chifuyu."
Aldığı haber karşısında donakalan Chifuyu etrafına bakındı. Sanki Toman'da ondan başka Chifuyu Matsuno vardı! Takemichi'nin onu iteklemesiyle kendini Mikey'nin yanında buldu bir anda. "Be-ben ne diyeceğimi bilmiyorum."
"Bir şey söylemene gerek yok." dedi Mikey, yapıcı bir tavırla. "Baji'ye sahip çık yeter. Bu andan itibaren Birinci Bölük ve Baji'den sorumlusun. İkisinden birine bir şey olursa ifadeni alırız."
Chifuyu iyice gerildi, selam verirken kasılıyordu. "Liderim, kararlarınızı sorgulamak istemem ama bu çok ani olmadı mı? Baji-san bu durumdan haberdar mı? Belki Kazutora-san'ın yerini almamı istemeyecektir."
"Kazutora'nın isteğini değerlendirdim ve bir sorun göremedim. On yılı aşkın bir süredir Toman üyesisin. Ayrıca Baji'nin arkadaşısın. Kaptan yardımcılığı için en uygun kişisin. Kazutora da benden bunu yapmamı isterken tüm seçenekleri değerlendirmiş ve seni seçmiş olmalı. Eminim ki Kazutora sadece Birinci Bölük'ü değil, Baji'yi de emanet edebilmek için seni seçti. Yeni görevinde başarılar dilerim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tora no Fuyu 卍 Bajifuyu + Bajitora
FanfictionBaji genç yaşta bulduğu aşkını trajik bir şekilde kaybettikten sonra tekrar denemeye korkar olmuştu. Chifuyu'nun bu kırgın çocuğu iyileştirmesi zaman alacak gibi görünüyordu. BAŞLANGIÇ TARİHİ: 02.02.2022 FİNAL TARİHİ: 03.05.2022