Normal olay örgüsüne göre bu bölüm final olacaktı; mevzu nerelere geldi xdkbtcfvgbh
-----------------Takemichi ile Chifuyu çaresizce birbirlerine bakıyorlardı. İkisi de bir an için Haitani kardeşlerle pazarlık etmeyi düşünmüşlerdi ama bunun onlara zarar vereceğini bildiklerinden susup, sakince beklediler.
"Patron," dedi Haitani kardeşlerin adamlarından biri. Sesindeki ifadeye bakılacak olursa, kardeşlerden fazlasıyla çekiniyordu. "Mikey-kun çağrımıza cevap vermiyor. Draken-kun'a ulaşmayı da deneyelim mi?"
"Hayır!" Ran sinirle bağırdıktan sonra astlarını azarladı. "Ne sikim yerseniz yiyin, isterseniz evine gidin, bana Mikey'yi bulun. Hemen!" Rindou gülünce ona döndü ve bir posta da kardeşine kaydı. "Ne var amına koyayım!"
"Mikey aşağı Mikey yukarı. Dünden beri iyice manyak oldun be ağabey!" Çocuk esnedikten sonra Takemichi ile Chifuyu'ya işaret etti. "Mükemmel bir planım var. Minato-Shibuya sınırına kadar bu iki dingile eşlik edelim. Onlar semtlerine dönerken biz de artık eve gidip uyuyalım. Yoldayken Mikey'ye e-posta yazarsın."
"Patron, Mikey-kun'dan hala cevap yok. Draken-kun'u denememizi istemediğinizden emin misiniz?" Hem astları hem de kardeşi, Ran'ı o kadar köşeye sıkıştırmışlardı ki çocuk en sonunda dayanamayarak Draken teklifini kabul etti ama ondan da cevap gelmiyordu.
"Hey, siz ikiniz! Hanagaki ve Matsuno." Rindou, ağabeyi delirmeden ipleri eline aldı. "Birinci Bölük mü demiştiniz?" Astlarına baktı. "Mikey-kun ile Draken-kun'u boş verin, onlar da gece boyunca uyanıklardı. Baji-kun'u ya da Kazutora-kun'u arayın. Onları bölük kaptanlarına teslim edebiliriz."
"Baji-san açmayabilir." dedi Chifuyu usulca. "Dün akşamüstü Baji-san ve Kazutora-kun dahil birkaç kişi kafayı bulmuştu. Onlar da hala uyuyor olabilirler." Haitaniler tarafından rehin alındığı için keyfi iyice kaçmıştı. Buradan kurtulamayacağını düşünüyordu.
Sorunlar zincirinin sonunda Ran, Toman'dan bir kişiye ulaşmayı başardı. "Agam n'aber!" Ulaştığı kişi Toman'ın Beşinci Bölük kaptanı ve onun da eski arkadaşı Mucho'ydu. "Bu sabah bizimkiler semtte Toman'dan iki bebe yakalamışlar... Birinci Bölük üyeleri... Matsuno ve Hanagaki... Ben nereden bileyim Baji'nin arkadaşı olan mı! Neyse, onları Mikey'ye teslim etmek istiyordum ama kendisine ulaşamıyoruz... Draken de yok... Baji de... Senin ananın amı... Tamam, bekliyorum... Lan telefonu kapatıp zıbarma, ağzına sıçarım."
Böylece terk edilmiş binada bekleyiş başladı. Ran ile Rindou uyumak istiyorlardı, Takemichi ile Chifuyu da acıkmışlardı. Tüm ihtiyaçları yavaş yavaş düşerken Toman'dan birilerinin onlara ulaşmasını beklediler.
Sessizce oturdular. Takemichi ile Chifuyu sırf başlarına bir iş gelmesin diye nefes alırken bile minimum ses çıkarmaya çalışıyorlardı. Rindou ise ağabeyinin yanına oturarak bilgisayarının ekranına baktı. "Mikey'ye e-posta mı yazıyorsun? Şey de: Güller kırmızı, menekşeler mavi; bir kerecik anamızı sikmesen ne olur yani!"
Ran kolunu kardeşine sarılacakmış gibi kaldırdı ama aniden boğazına dolayarak onu boğmaya başladı. "Mizahşör günündesin, Rin ama inan bana Mikey değil." Telefonu çalınca kardeşini bırakarak çağrıya cevap verdi. "Konuş!"
"Agalar," hoparlördeki ses Mucho'ya aitti. "Mikey ile Draken ortalıkta yoklar. Olağanüstü hal durumunda olduğumuzdan, Mikey-sama'nın bize verdiği yetkiye dayanarak Beşinci Bölük olarak Birinci Bölük üyeleri Takemichi Hanagaki ve Chifuyu Matsuno'yu Minato sınırından almaya geliyoruz. Yarım saat sonra görüşürüz!"
Takemichi basit bir teslim töreni olur zannetmişti ama Minato-Shibuya sınırında her iki tarafın da konvoyları karşı karşıya geldi. Hem Haitani kardeşlerin tarafından hem de Toman'dan karşı tarafa silah doğrultan üyeler vardı.
Ran, Takemichi'yi Rindou da Chifuyu'yu tuttuğu gibi uzun, siyah araçtan indirdi. Birkaç adım ötede Mucho onları beklemekteydi, Sanzu kaptanının yanında değildi. Kardeşler sınırı geçmeden kaçakları teslim etti. "Sınırımızda yakaladığımız iki Toman üyesini size sağ salim teslim ediyoruz. Gerisi size kalmış."
Kardeşler teslim töreninden sonra arabalarına binip uzaklaşmaya yeltenmişlerdi ki Mucho "Ran! Rindou!" diye seslenerek onları durdurdu. "Sahiden sizinle mi savaşacağız? Bu 'soğuk savaş' da neyin nesi?"
"Mikey hamlelerimi yanlış okuyor." Ran, Mucho'nun arkasında kalan semte baktı. "Shibuya'da gözüm yok. Minato'yu tamamen ele geçirdiğimiz için Mikey bizi tehdit olarak görüyor o kadar. Soğuk savaş ve tüm bu gerginlik de bunun yüzünden. Yakında anlaşmaya varacağız."
O gün Takemichi ile Chifuyu şanslılardı çünkü Haitani kardeşlerin iyi ya da ellerinin kollarının bağlı olduğu güne denk gelmişlerdi ama aynı zamanda şanssızlardı çünkü Mucho'nun tam bir terörist olduğu güne denk gelmişlerdi.
Shibuya sınırına girdikleri anda özgür olamayacaklarını biliyorlardı. Bir posta da Mucho tarafından sorguya çekildiler. Beşinci Bölük kaptanı onları bağladığı gibi avazı çıktığı kadar bağırdı. "Ne yarrak yemeye Minato'ya gittiniz lan amcıklar!"
İkili sessiz kaldı çünkü buna verebilecek bir cevapları yoktu. Disiplin bölüğü kaptanının karşısında tir tir titremek dışında hiçbir şey yapamıyorlardı. Mucho tekrar bağırdı. "Cevap versenize be! Soğuk savaşta olduğumuzu bilmiyor musunuz? Düşman sınırlarında ne işiniz vardı? Ajan mısınız lan siz?"
"Abarttın amına koyayım!" Sanzu yeni uyandığı için sorguya da yeni dahil oluyordu. "Gören de Haitaniler'i bir kaşık suda boğmak istiyorsun sanır. Onlar senin de arkadaşın, benim de ve hatta Mikey'nin de. Ortada friendly fire söz konusu. Çözülecek bir şey ama evet, bu bebeler biraz çomak sokmuşlar." Bu sefer o sorguladı. "Ne bok yediniz abi Minato'da? Evet, uyuduğum yerde her şeyi duydum. Mucho sanki halka sesleniş yapıyor."
Sessizlik sürdü. Takemichi ile Chifuyu ağızlarını açamıyorlardı. Sanzu ikisinin sandalyeleri arasında dizlerinin üzerine oturdu, bir elini Takemichi'nin diğerini Chifuyu'nun dizine koydu. "Mikey bunu sorgulayacak ve Mikey bizim kadar sabırlı değil. Ayrıca neler olduğunu öğrenirsek, Mikey ağzınıza sıçarken ortamı yumuşatabiliriz."
Mucho kahkaha attı. "Evet, Mikey sizi lime lime ederken gülün diye espri yaparız ya da sakinleştirici olsun diye klasik müzik açarız... Sanzu taşak mı geçiyorsun? Bunlar ya Haitaniler'in ya bizim ya da Mikey'nin elinde geberecekler. Tabii konuşmazlarsa."
Konuşmadılar. Tüm tehditlere rağmen Takemichi ile Chifuyu ağızlarını açmadılar bile. Derken olaylar büyüdü ve tüm kurucular ve bölük kaptanlarıyla kaptan yardımcıları Beşinci Bölük karargahında bir araya geldi.
Mikey öne çıktığında nefesler tutuldu. O ise önce Baji'ye sonra da sorumsuz kankalara baktı. "Baji'yle Kazutora'nın itibarını zedelediniz, Mucho'yu zora soktunuz, Haitani kardeşlerin sınırlarına girdiniz, soğuk savaşın anlaşmalarını tehlikeye attınız. Eğer Ran ile Rindou sizin yüzünüzden üzerimize çıkmaya çalışırsa harbi harbi savaş çıkar biliyorsunuz, değil mi?"
"Dün gece sekiz saat toplantı yaptıktan sonra anlaşmaların maddeleri üzerinde hemfikir olmayı başardık." diye ekledi Draken. "Sınır ihlali yapmanız hiç iyi olmadı. Bunun için neden böyle sorumsuz davrandığınızı bilmek istiyoruz."
Chifuyu bir Takemichi'ye bir de utanarak Baji'ye baktıktan sonra "Özür dileriz." dedi. "Gerekirse Haitani kardeşlerden de ihmalkarlığımız yüzünden özür dileriz ama bunu mecbur olduğumuz için yaptık." İtiraf etti. "Kulağa absürt gelecek biliyorum ama Takemichi gelecekten geliyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tora no Fuyu 卍 Bajifuyu + Bajitora
FanfictionBaji genç yaşta bulduğu aşkını trajik bir şekilde kaybettikten sonra tekrar denemeye korkar olmuştu. Chifuyu'nun bu kırgın çocuğu iyileştirmesi zaman alacak gibi görünüyordu. BAŞLANGIÇ TARİHİ: 02.02.2022 FİNAL TARİHİ: 03.05.2022