FİNAL

419 50 40
                                    

El sıkışmasının ardından Takemichi gözünü açıp kapadığı gibi kendini bambaşka bir mekanda ve bambaşka giysilerin içinde buldu. Zamanda sıçramayı başardıysa Chifuyu iyi olmalıydı.

Aynaya baktı. Takım elbise giymişti, ceketinin göğüs cebinde bembeyaz bir çiçek capcanlı duruyordu. Teninden ferah bir losyonun kokusunu alabiliyordu. Böyle giyindiğine göre önemli bir şeyler olmalıydı. Umarım kötü bir şey değildir, diye geçirdi aklından.

Kendini erkekler tuvaletinden hızla dışarı attığında, tam karşıda bulunan kadınlar tuvaletinden aynı hızla çıkan genç bir kadına çarptı ve düşmemek için birbirlerini tuttular. "Senju," dedi Takemichi heyecanla. "Dönebildin mi?"

"Evet!" Senju elini şiş karnına koydu. "Sanırım herkes bizi erkenden öğrenince Mikey ile hemen evlenip hamile kalmışım. Tabii başka biriyle de evlenmiş olabilirim. Nasıl bir geleceğim var henüz bilmiyorum. Sen neler keşfettin?"

"Oha!" diyerek heyecanını gizleyemedi Takemichi "Ben daha yeni geldim buraya. Hiçbir şey hakkında hiçbir fikrim yok desem doğru olur. Burası neresi tam olarak? Sanki bir şeyler tanıdık geliyor ama..."

"Haitani kardeşlerin otelinin farklı bir kısmı. O yüzden tanıdık geliyor." diye yanıtladı Senju. "Düğün, etkinlik vesaire şeylerinin yapıldığı kısım. Geçmişte Rindou-Kazutora-Haru mükemmel üçlüsüyle burada bir, iki tur atmıştım." Kıkırdadı. "Kafaları güzeldi ve bana tuvaletin yerini tarif etmeye çalışıyorlardı."

"Tuvalet dışında her yere gitmiş olabilirsin." Takemichi de onunla birlikte güldü. "İkimiz de burada olduğumuza ve şık giyindiğimize göre önemli bir şey olmalı. En iyisi gidip diğerlerini bulmaya çalışalım. Neler olduğunu onlar bize anlatırlar zaten."

"Dur ya!" Senju telefonunu çıkardıktan sonra rehberinde Rindou'nun telefon numarasını buldu. "Rindou onii-chan, kafan güzel mi?.. Tamam, o zaman telefonu ayık birine verir misin?.. Ran-kun, merhaba! Takemichi ile ben geri döndük de nerede olduğumuzu tam olarak bilmiyoruz. Biri gelip bizi alabilir mi?.. Tuvaletten çıktık, sanırım salonların oradayız... Sağ ol! Bekliyoruz."

Beş dakikadan kısa bir süre içinde Ran; Takemichi ile Senju'nun yanına geldi. "Takemichi, iki numaralı damat da tam seni soruyordu. Meğer geri dönmüşsün de mal gibi kalmışsın burada. Benimle gelin."

"Damat iki mi?" Takemichi'nin kafası karışır gibi oldu. Aslında onun kim olduğunu tahmin edebiliyordu ama emin olmak istediği için tabiri caizse salağa yattı.

"Matsuno işte!" Ran, zaman yolcularını kalabalık bir salona soktu. "Tabii bu geceden sonra Matsuno-Baji olacak ama neyse!" Onlarla bir süre daha yürüdü ve onları kulise benzer bir yere getirdi. "Takemichi, sen Chifuyu'nun sağdıcısın. Senju, sen de Mikey ile evlisin ve erkek bir bebek bekliyorsunuz ama Mikey şu an Baji'nin yanında olduğu için damat birin odasına girebilirsin."

"Sağ ol, Ran-kun!" Takemichi büyük kardeşin yanından ayrıldıktan sonra damat ikinin odasına daldı ve en yakın arkadaşının boynuna sıkıca sarıldı. "İnanamıyorum! Herkes yaşıyor ve sen Baji-kun ile evleniyorsun! Hepimiz adına çok mutluyum." Takemichi tabii ki yine zırlıyordu.

"Sus be!" Chifuyu öyle bir bağırmıştı ki Takemichi'nin gözyaşları götüne kaçtı. "Zaten ağlamamak için kendimi zor tutuyorum, bir de gelmiş, sarılıp güzel şeyler söylüyorsun falan." İç geçirdi. "Çok heyecanlıyım, Takemichi. Acaba hiç düğün yapmasa mıydık? Baji'yle beraber yaşıyorum zaten."

"Düğün yapmanıza şaşırdım ama bence hiç sorun değil. Bu akşam çok güzel olacak ve senin Baji-kun ile birlikteliğini kutlayacağız... Bu arada, merak ettiğim bir şey daha var. Kazutora-kun'un Baji-kun ile arası nasıl ve ilişkisi var mı?"

"Kazutora, Baji'nin sağdıcı. Bunca yıl arkadaş olarak kaldılar. Kazutora'nın bir ilişkisi yok ama Baji onun Sanzu-kun ve Rindou-kun ile üçlü yaptığına inanıyor."

Onlar kahkahalarla gülerken ve sohbete dalmışlarken, törenin başladığı haberi geldi. Tabii ki yasalar gereği resmi nikah kıyamıyorlardı ve nikahlarını kıyacak resmi bir muhatapları yoktu ama Mikey, çetenin lideri olarak orada bulunuyordu.

"Sen," dedi Mikey, kendinden beklenmeyecek bir ciddiyetle. "Chifuyu Matsuno. İyi günde, kötü günde; hastalıkta ve sağlıkta bu adamı eşin olarak kabul ediyor musun?"

Chifuyu yeşil gözlerini Baji'nin gözlerinden ayıramıyordu bir türlü. Yıllar geçmişti belki ama ona hala ilk günkü gibi aşıktı. İçi erirken "Evet!" yanıtını verdi ve alkışların eşliğinde kocaman gülümsedi.

Onun ardından Baji'nin sırasıydı. Mikey aynı soruyu ona da yöneltirken, o da Chifuyu'nun yüzünün her köşesini inceliyordu. O birlikte yaşlanmak istediği adamdı. Bu nedenle "Evet!" yanıtından sonra Mikey'nin komutunu beklemeden kocasının dudaklarına yapıştı.

Kiraz çiçeği yaprakları havada uçuşurken ve tüm konuklar çifti alkışlarken, onlar etraflarında olup biteni fark etmeden birbirlerine kapılmışlardı. Artık tam anlamıyla her şey yolundaydı.

-SON-

Tora no Fuyu 卍 Bajifuyu + BajitoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin