Tora no Fuyu 卍 Bajifuyu + Bajitora

12:Baji no Mochi

Chifuyu, Kazutora hakkında, Takemichi ise Assassins çetesi hakkında araştırma yaparken henüz bilmedikleri bir gerçek vardı. Mikey, Draken ve Mitsuya da benzer bir araştırma sürdürüyorlardı. Takemichi'nin yol olması daha kolay görünürken, Chifuyu ne yapacağını bilmiyordu. Kazutora hakkında ne öğrenmesi gerekiyordu? Bunu nasıl kullanabilirdi? 

"Şu kalabalığa da bak!" Baji, Chifuyu ile Hanami'ye gelmeyi kabul etmişti ama insanlardan rahatsızlık duyuyordu. "Daha sessiz bir yere mi gitsek? Artık insan kalabalığı beni fazlasıyla yoruyor."

"Olur." diye yanıtladı Chifuyu. "Rahatsız olduysan gidebiliriz, Baji-san... Ama nereye gideceğiz? Muhtemelen her yer işgal edilmiştir." Ağırlığını koymaya çalıştı. "Henüz eve gitmek istemiyorum. Daha çok erken ve mal mal tek başıma takılmak da istemiyorum. Bir şeyler yapalım. Hanami'de eve tıkılamayız." 

"Ee- şey- tamam. Burada dikilmeyelim de ne yaparsak yapalım o zaman." Baji tüm bedeniyle Chifuyu'ya döndü. "Aklında bir şey var mı? Bu arada, kimonon çok şirinmiş. Su yeşili, gözlerinle uyumlu olmuş." 

"Teşekkür ederim!" Chifuyu aldığı iltifatın onu heyecanlandırmasına izin vermeden nefesini kontrol altına aldı. "Bir önerim var ama çok da emin değilim." Aklına bir anlığına görevi geldiği için böyle demişti. "İstersen önce mezarlık ziyareti yapabiliriz. Sonra da gidip bir şeyler yeriz."

"Mezarlık mı? Kazutora'nın mezarı mı?" Chifuyu, Baji'nin sert bir tepki vermesini bekleyerek başını salladı ama Baji'nin tepkisi "Olur." oldu. "Aslında ben de bir süredir onu ziyaret edemiyordum. Bana kızgın olmalı. Gitsek çok iyi olur." Çocuğun omzuna hafifçe vurdu. "İyi düşündün ha, Fuyu!" 

Birlikte Kazutora'nın mezarının başında dikildiklerinde Chifuyu çok gergindi. Hem varlığıyla Kazutora'yı huzursuz ettiğini düşünüyordu hem de Baji'nin her an delice bir şey yapmasından korkuyordu. Göz ucuyla ona baktı. "Seni gördüğüne sevinmiş olmalı." 

"Bilmiyorum." Baji yere oturdu, omuzları düştü. "Bence genel anlamda huzursuz, mutsuz, rahatsız ve öfkeli olmalı. Muhtemelen benden bazı beklentileri var ama ben bu beklentileri karşılama konusunda yetersizim. Özür dilerim, Tora!"

"Onun senden tek beklentisi senin mutlu olman, Baji-san. Bunun için de bence yetersiz değilsin. Elinden geldiğince çabalıyorsun ve büyük yol kat ettin. Kötü düşünüp, moralini bozma."

"Nasıl moralimi bozmayayım? O kadar ani kaybettim ki onu; hayattayken faydam dokunmadı, bari ölümüne sebep olanların ağzına sıçayım istiyorum." Baji anlatmaya başladı. "Kimse ne olduğunu anlamadı. Önce birden bire bayıldı. Doktorlar düşük tansiyona bağladı. Sonra sürekli yorgun hissettiğini söyledi durdu. En son burnu kanarken yine bayıldı ve birkaç gün uyanamadı. Uyanınca da hastanede kalmaya devam etti ve öldü. Kazutora'nın eceliyle gitmediğini tahmin ediyordum zaten ama Mikey'nin şüpheli davranışları beni araştırma yapmaya teşvik ediyor." 

"Mikey mi?" Chifuyu bir ipucu yakaladığını tahmin ederek konuyu eşmeye karar verdi. "Mikey ne yapıyor ki? Seni şüphelendirecek ne yapmış olabilir? Adam bütün gün yiyor, içiyor ve uyuyor. Yani, Draken öyle dalga geçiyordu ama Mikey inkar etmiyor." 

"Bir: Götü yere yakın olandan korkacaksın. İki: Sessiz insandan korkacaksın. Mikey bu iki kriteri de bayağı bayağı karşılıyor. Kazutora'nın ölümüyle ilgili bir araştırma yaptığını kabul etti ama dediğine göre, hiçbir şey bulmamış. Çocuk mu kandırıyor yahu! Bir şeyler bulduğunu ve bunları benimle paylaşmadığını biliyorum. Şimdilik sadece bekliyorum. Fırtına öncesi sessizlik diyebilirsin buna." 

Chifuyu gerim gerim gerildi. Kendisi de Takemichi ile gizli bir araştırma yürütüyordu. Baji ondan da şüphelenirse canına okunacağını biliyordu. Sonuçta kendisi Mikey değildi. Öte yandan kendine yeni bir hedef bulmuştu. Mikey'nin araştırması. Onunla konuşmalı ve neler bulduğunu öğrenmeliydi.