15:Tora no Fuyu

366 45 47
                                    

İki arkadaşın eli birbirine kavuşmak için uzanmıştı ki Chifuyu birden durarak geri çekildi, titreşen telefonuna baktı. "Baji-san arıyor!"

Takemichi ee, dercesine çocuğun yüzüne bakarken Chifuyu bir kez daha zaafına yenik düştü. "Telefona cevap vermem lazım. Baji-san benimle Hanami'den beri konuşmuyor. Önemli bir şey olabilir."

Chifuyu telefonu açtı ama bir şey söyleyemeden Baji lafı ağzına tıktı. "Chifuyu, müsaitsen hemen karargaha- ay- tapınağa gelmen gerekiyor. Draken önemli bir duyuru yapacakmış. Bölük kaptanlarını ve yardımcılarını çağırdı sadece."

"Tamam, Baji-san. Geliyorum hemen." Chifuyu telefonu kapatıp, Takemichi'nin yüzüne baktı. "Draken, kaptanlarla yardımcılarını karargaha çağırmış. Önemli bir duyuru yapacakmış."

"Sahiden de önemli gibi." Takemichi saate baktı. "On birde çağırdıklarına göre ciddi bir şey olmalı. Gidecek misin? Yoksa önce tetikleyici mi olacaksın?"

"Gideceğim." diye yanıtladı Chifuyu, pijamalarını çıkarırken. "Henüz bulamadığımız bir bilgiye ulaşabilirim. Sonuçta Mikey bizden daha çok bilgi sahibi ve onun sağ kolu Draken. Toplantıdan sonra tetikleyicin olabilirim. Acelemiz yok zaten."

Aslında Chifuyu'nun oraya gitmesinin amacı bilgiye ulaşma arzusu değildi, Baji çağırdığı için gidiyordu. Baji'yi görmek için güzel bahaneydi. Ayrıca emir üstünden gelmişti ve acil bir durum haricinde gitmeme şansı yoktu. 

Tapınak basamaklarına ulaştığında, Chifuyu yukarı çıkmadan önce Baji ile karşılaştı ve kaptanı ona tüm gücüyle sarılınca kalbi gümbürdemeye başladı. Heyecandan nefesi tutulmuştu. "Özür dilerim, Fuyu!" Chifuyu neden özür aldığını anlamamıştı ama sarılmasına karşılık verdi. 

"Özür dilemene gerek yok, Baji-san. Ben sana saygısızlık ettim. Asıl ben özür dilerim. Seni üzmek ya da kızdırmak istemezdim. Sen haklıydın, gerçekten dayaklık herifin tekiyim ama yine de beni affettiğin için öyle mutlu oldum ki! Resmen içim içimi yiyo-"

Baji dudaklarını Chifuyu'nun dudaklarına kilitledi. Chifuyu'nun gözleri yerinden çıkacakmış gibi açıldı, başı dönmeye başladı. Baji ise yakaladığı dudağı emerek kafasını geri çekti ve ondan koptu. "Çok konuşuyorsun." 

Chifuyu bu sefer hiç konuşamıyordu. Baji onun yüzüne dokunup, baş parmağıyla dudaklarını okşarken bedeni kasılıyordu ve utancının altında gizlenmiş arzuları ateşini çıkarıyordu. Baji'nin dudaklarına baktığını görebiliyordu.

"Aynalı çadırı hatırlıyor musun, Fuyu?" Baji belli belirsiz tebessüm ederken dişleri hafifçe göründü. "Dudağımı ısırmıştın hani. Yüzünü ısırdığımı hesaba katarsak, bunu hak etmiş olabilirim." 

"Hatırlıyorum, evet." Chifuyu göz kaçırdı. "Amacım öyle bir şey yapmak değildi. Gerçekten kazara oldu. Seni rahatsız ettiysem üzgünüm." 

"Kafamı karıştırıyorsun, Fuyu. Değer verdiğim birisin ama sana karşı ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Sana kapılmam sence de doğru olur mu? Tora, benim güzel meleğim, bunu kıskanmaz mı?"

"Bilmiyorum, Baji-san. Senin kafan dumanlı mı? Bu arada, diğerleri neredeler? Draken gelmeyecek mi?"

"Ne Draken ne de diğerleri gelecekler." Baji iç geçirdi. "Seni buraya konuşmak için çağırdım. Senin kafan dumanlı mı sorusuna gelecek olursam, hayır. Hatta aksine, daha önce hiç kafam bu kadar yerinde değildi. Beni düşüncelere boğuyorsun." 

"Aklından neler geçiyor, Baji-san? Düşüncelerinden kurtulmana yardım edebilirim belki." 

Baji ellerini indirdi, kollarını Chifuyu'nun beline dolayarak onu parmak ucuna kaldırdı. "Seni sevmek günah mı, diye düşünüyorum. Yoksa asıl günah seni sevmemek mi olur? Kalbimde bir kaplan yatarken seni seversem, o kaplana kışı yaşatır mıyım?" 

"Kaplanın kışı." Chifuyu konuşmadan önce güçlü bir nefes aldı. "Kaplan doğayla uyumludur, hayatın akışını bilip kabullenecek kadar da akıllıdır. Baharda mutlu olduğu gibi kışın gelişini de kabullenecektir. Kış onu yok etmek istemiyor, o olmak da istemiyor. İkisinin farklı olduğunu biliyor."

Gözlerini kapatan Baji alnını Chifuyu'nun alnına yasladı. "Hanami akşamını aklımdan çıkaramıyorum. Seni de. Dudaklarım dişlerinin arasına girdiğinde heyecandan içim ısındı. Senin de kalbin panikle çarpıyordu. Sonra itiraf geldi. Kafam hiç olmadığı kadar karıştığı için sana çıkıştım. Özür dilerim!" 

Chifuyu parmak ucunda biraz daha yükselerek bedenini Baji'nin bedenine yasladı, elini yanağına koyarak "Kış da kaplan da senden tek bir şey istiyor." dedi. "Yaşa!" Onu domine ederek dudaklarını öptü. 

Baji durup düşünmedi bile. Chifuyu'ya karşılık verirken gözlerini usulca kapattı ve kendini ona bıraktı. Yaşamak istiyordu. Hayatını nasıl yaşadığını önemsemiyordu, o, kışı yaşamak istiyordu. Artık doğanın bir parçası olup, hayatın akışına uyum sağlama zamanıydı. 

Öpüştükten sonra Chifuyu başını Baji'nin göğsüne dayadı ama Baji onu ihtirasla okşarken dalga geçerek bu keyifli anın için etti. "Kalktı." 

Artık daha cesur olan Chifuyu gülerek ona takıldı. "Bakayım. Görmeden bilemeyiz tabii." Ciddileşti. "Neyse, ya gidip bir şeyler yiyelim ya da evlere dağılalım. Yıllarca beklemiş olabilirim ama ilk günden de verecek halim yok! Heyecandan karnım acıktı lan!"

Tora no Fuyu 卍 Bajifuyu + BajitoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin