Tora no Fuyu 卍 Bajifuyu + Bajitora

29:Fuyu no Yakusoku

"Bu andan itibaren hep birlikte çalışmalıyız." Mikey aldığı haberlerden sonra herkesi etrafına toplamıştı. "Suikastçılara merhamet edemeyiz. Tabii aklınıza onları öldürmeden durdurabileceğimiz bir fikir gelirse paylaşabilirsiniz."

Haitani kardeşler ona imalı bir bakış atınca, Mikey güldü. "İlla ki yok edelim diyorsunuz yani." gözleri iyice kısıldı. "Tamam o halde. Yine de seçeneklerimiz her daim açıktır."

"Tamam, öldüreceğimiz kısmı anladım." Senju lider havasından bir türlü çıkamıyordu. "Şimdi, önemli olan bunu nasıl yapacağımız. Birisi çıkıp, bu lanet üçlüyü alnının çatından da vurabilir ama tabii ki kusursuz cinayet her zaman daha iyidir. Bize ceza aldırmadan hatta mümkünse polisle bile uğraştırmadan onlardan kurtulmalıyız."

"O çocuklarla hiçbir alakamız yok şimdilik." dedi Kazutora ve diğerlerine baktı. "Yani, ben öyle biliyorum. Değil mi? Bu da demek oluyor ki ansızın ölürlerse kesinlikle şüpheli durumuna düşmeyeceğiz. Aynı çetelerde olduğumuzdan aynı ortamlara girdiğimiz için kısa bir sorguya çekiliriz bir ihtimal... Ama elbet sorunlu oldukları birileri vardır. Suç üstümüze kalmayacaktır."

"Ben yaparım!" Rindou bir an parlayınca herkes ona döndü. "Şimdilik gelecekte yaşadıklarımı hayal bile edemiyorum ama görünen o ki intikam almak benim hakkım. Ağabeyim ve yakın arkadaşlarımı kaybetmişim. Tabii biz hariç kimsenin böyle bir intikamdan haberi olmayacağı için başımı derde sokmadan kurtulabilirim."

卍 卍 卍

Chifuyu'nun dudakları Baji'nin dudaklarına temas ediyordu. Tutkuyla sevgilisinin bakır gözlerine baktıktan sonra sırıttı. "Gelecek için heyecanlıyım. Umarım Rindou-kun başarılı olur."

Baji elinin tersiyle sevgilisinin yüzünü okşadı. "Balım... Bu planı üç çete yaptı ve Rindou Haitani görüntüsünün aksine soğukkanlı bir katil... Sana bir şey diyebilir miyim?"

"Tabii!" Chifuyu gözlerini bir anlığına bile Baji'nin gözlerinden ayıramıyordu. "Bana bir şey söylemek için izin almana gerek yok ki. Ben seni her zaman dinlerim."

"Evlenelim, Fuyu." Baji'nin isteği Chifuyu'nun ağzını açık bırakınca esmer çocuk ifadesini değiştirdi. "Yani gelecekte evlenelim. Senju ile Takemichi'nin sıçrama yapacakları gün bizim düğün günümüz olsun. Bundan kaç sene sonrası olduğu umurumda değil. Seninle evlenmek istiyorum. Japonya'da hemcins evlilik yasal olmayabilir de, kendi aramızda bir düğün yaparız. Önemli olan bu birlikteliği kendi aramızda kutlamak."

"Söz veriyorum." Chifuyu ellerini Baji'nin ensesine doladı. "Senju ile Takemichi'nin gidecekleri o gelecek gününde seninle evleneceğim."

卍 卍 卍

Gel zaman git zaman geleceğin suikastçılarına yapılacak suikastın planı kesinleşti. Herkes hazırdı, en çok da Rindou. Geleceğin intikamını şimdiden alma zamanıydı.

Denizin ortasındaki bir yata yaklaştıktan sonra Rindou orada üç suikastçıyla buluştu ve onlarla masaya oturdu. "Üçünüze de geldiğiniz için teşekkür ederim." Masanın üzerine üç kağıt ve üç tükenmez kalem koydu. "Bunları dolduracaksınız."

"Nedir bu boş kağıtlar, patron?" Kugyo'nun kafası karışmıştı. Patronunun onun varlığından bile haberdar olup olmadığını bilemezken şimdi kağıt doldurması bekleniyordu.

Rindou iç geçirdi. "Güzel soru, Kugyo. Bu gördükleriniz sizin intihar mektuplarınız. Birazdan burada hayatınıza son vereceğim. Tabii ki suçun üstüme kalmasını istemiyorum. Bu yüzden siz kağıt üstünde intihar edeceksiniz.

Direniş gösterecek gibi olduklarında Rindou silahını çekerek onlara doğrulttu. "Zaten öleceğin için sana silah doğrultmam seni korkutmuyor olabilir ama uyumlu olmazsan, sen öldükten sonra ailendeki herkese eziyet ederim. Sadece ailen değil, sevdiğin herkese acı çektiririm."

Rindou baskıyla mektupları yazdıktan sonra Mikey de yata teşrif etti ve Rindou mektupları okurken bir sorun çıkmasın diye müttefiğinin başında bekledi.

Son olarak Kazutora yata üç tabanca getirdi ve suikastçıların önüne koydu. "Yaptıklarınızı bildikten sonra tetiği çekmek harika olurdu ama bunun bir intihar gibi görünmesi gerekiyor... Sıkın kafalarınıza! Hemen!"

Geleceğin en büyük sorunundan bu şekilde kurtulmayı başardılar ve kimse intiharın aksi bir şey düşünmedi. Suikastçılar sözde intihar etmişlerdi. Kazanan üçlü ittifak olmuştu ve bu paylaşımları sebebiyle artık bağları hiç olmadığı kadar güçlüydü.

Kimsenin ceza almayacağı kesinleştikten ve dosya intihar vakası olması sebebiyle kapandıktan sonra herkes 'geçmişte' son bir toplantı için bir araya geldi.

"Vay be!" Senju acı acı tebessüm ediyordu. "Ne ilginç günler geçirdik ama! Sizinle işbirlikçi olmak benim için bir keyifti. Daha iyi bir gelecekte görüşmek üzere." Elini Rindou'ya uzattı. "Beni hayalimdeki geleceğe taşı."

Onunla birlikte Takemichi de Chifuyu'nun karşısına geçti. Baji, Chifuyu'nun alnını öptükten sonra bir adım geri çekildi. Artık ekibin ortasında sadece zaman yolcuları ve tetikleyiciler duruyordu.

Takemichi etrafına bakındı ve günlerce birlikte çalıştığı insanlara içtenlikle tebessüm etti. "Birlikte daha iyi bir geleceğe!" Onunla birlikte şampanya kadehleri kaldırıldı ve geri sayıldı. "Üç, iki bir!"

Aynı anda Senju, Rindou'nun, Takemichi de Chifuyu'nun elini sıktı.