Tora no Fuyu 卍 Bajifuyu + Bajitora

10:Baji no Risachi

Sözde bahar ayları gelmiş olabilirdi ama sıkıcı ve kasvetli kış aylarının etkisi hala hem Tokyo şehrinin hem de Baji'nin üzerinde sürüyordu. Chifuyu onu dürttü. "Uyuma, Baji-san! Müşterileri kaçıracaksın." İçtenlikle gülümsedi.

Başını kaldıran Baji dükkanda bir göz gezdirip, esnedi. "Bugün niye zaman geçmiyor ya!" Bilgisayarın sağ alt köşesinden saate baktı. Daha sadece birkaç dakika önce öğle saatleri başlamıştı. "Hem zaman geçmiyor hem de acıktım. Bu ne biçim bir gün!" 

Bir kedi kafesine kuru mama doldurmakta olan Chifuyu başını çevirip ona baktı. "Ben de acıkmaya başladım." Kafesi tekrar kilitleyerek Baji'nin yanına oturdu. "Genelde bu saatlerde dükkana kimse uğramaz. Bir değişiklik yapıp, Kawatalar'ın dükkanında ramen mi yesek? Öğle tatilini orada geçiririz, sonra da işe döneriz. Hem kafamız dağılır." 

Bu teklif üzerine Baji, Chifuyu'dan hızlı hazırlanarak kapının önünde dikildi. Yemek yiyeceği için de heyecanlanmaya başlamıştı. Daha şimdiden rameni hayal ediyordu ki o sırada Chifuyu daha kapıyı kilitliyordu.

Motorlarına atladıkları gibi arkadaşlarının ramen dükkanının yolunu tuttular. Boş mekana girdikleri anda Nahoya, Smiley, yüzünde kocaman gülümsemesiyle ikiliyi karşıladı. "Hoş geldiniz, agalar!" Souya da başını hafifçe eğerek selamını verdi. Her zamanki gibi aşırı gergin ve sanki her an birini dövebilirmiş gibi görünüyordu.

"Kanka, bana her zamankinden ateşleyin ama bu sefer acısı az olsun!" dedi Baji, bir bar taburesine oturarak. "Bugün hiç yeni deneyimlere açık bir ruh halinde değilim." Chifuyu'ya bakıp sırıttı. "Kaç saattir Fuyu'yu da darlıyorum."

Smiley aldığı siparişi geri zekalıya açıklar gibi kardeşine söyledikten sonra Chifuyu'nun da siparişini aldı ve nazikçe ekledi. "Bu kadar mı? Yani, gelecek başka kimse var mı yoksa sadece ikiniz misiniz?" Hala sipariş almaya hazır bir halde duruyordu. 

"Sadece kimiz varız işte!" dedi Baji, sanki her zaman sadece Chifuyu ile yemeğe çıkarmış gibi. "Başka kimse yok. Neden sordun ki?"

Şeftali saçlı çocuk omuz silkti. "Abi, burası sabahtan beri full çekiyor ama sadece bizimkiler geliyor. İlk Pah ile Peh geldiler, ardından Hakkai buradaydı, Takemichi uğradı bir ara ama akşam arkadaşlarıyla geleceğini haber verip gitti. Sizden biraz önce de Mikey, Draken ve Mitsuya geldiler."

"Çok gariplerdi." diyerek araya girdi Angry. Bir yandan Baji'nin siparişini hazırlıyordu. "Yemek için geldiler ya da akşam için falan yer ayırtacaklar sandık ama nasıl olduğumuzu ve hasta hissedip hissetmediğimizi sorup gittiler. Kıçlarını sandalyeye değdirmediler bile."

"He!" diyerek tasdik etti Smiley, ikizini. "Muhabbet etmek için de kalmadılar. Sonra Mikey'yi bir sorun mu var diye aradım ama telefona cevap vermedi. Aynı şekilde Draken ile Mitsuya da... Neyse, bir sorun varsa elbet öğreniriz." 

Diğerleri bunun üzerine fazla kafa yormamış olsalar da nedense Baji bu konuya kafayı takmıştı ve Mikey, Draken, Mitsuya üçlüsünün derdinin ne olduğunu öğrenmek istiyordu. Bir sorun varsa da yoksa da bilmeliydi çünkü Mikey'nin bir süredir onun arkasından iş çeviriyor olmasına sinirleniyordu.

Öğle yemeğinden sonra "Chifuyu," dedi. "Beni bugün izinli say. Pek iyi hissetmiyorum ve çalışmaya halim yok." Patronunun bunu kabul etmeyeceğini düşünmüştü ama Chifuyu'nun kendisine zaafı olması sebebiyle izin alabildi. Böylece erkenden eve giderek bazı görüşmeler yapabildi.

Önce Toman kurucularının ağzını aramayı düşünmüştü ama onlar Mikey'nin gizli ajanları olabilirlerdi ve Baji, Mikey hakkında araştırma yaptığını hemen belli etmek istemiyordu. Bunun için bir süre düşündü. Mikey, Draken, Mitsuya ve Pah-chin ile konuşamazdı. Birinci Bölük de şimdilik konuşulmaması gerekenler listesindeydi çünkü bölükteki herkes Chifuyu'yla aşırı samimiydi.