Fate and Price[]HyunMin, BangInho, Skz, BxB

[{(5)}]

Masadan kalkan Hyuka'yla birlikte ikilinin gözleri tekrar birbirini buldu.

"Kafam allak bullak. Hiçbirşey sorma Seungmin."

~~~

İkili sorgu raporunu müdüre verdikten sonra çalışmak için Chan'ın odasına geçtiler.

Chan biten bazı soruşturmaların imzalarını atarken Seungmin bazı kağıt işleriyle ilgileniyordu.

Bir anda karakola 13 kişilik kavga eden bir grup getirildiğinde Chan, çok fazla işi olduğu ve bunları bugün bitirmesi gerektiği için Seungmin'i gönderdi.

Seungmin kişileri nezarethaneye aldığında büyük bir karmaşa çıktı.

Gençler çıkmak için bas bas bağırıyor, küfürler saydırıyorlardı.

Seungmin, nezarethaneye bakan üniformalı polisten jobu alıp nezarethanenin demirlerine vurdu kalabalığı susturmak için.

Tek vuruşta hiç bir işe yaramadı ve üst üste sertçe vurduğunda kalabalık yavaşça kesildi.

"Sizi burda uzun süre tutmayacağız, sorgularınızı alacağım daha sonra şikayetçi olmazsanız çıkıp gideceksiniz."

Kalabalıktan ses çıkmadı.

"Anlaşıldı mı?"

'Evet' sesleri çıkarken Seungmin'in gözü nezarethanenin en köşesine oturup kafasını tavana çevirmiş, gözleri kapalı duran gri saçlı yakışıklı çocuğa takıldı.

Saçının boyası yavaş yavaş akmaya başlamıştı ve gözaltları feci durumdaydı.

Madde kullanmış olabileceğini düşündü Seungmin.

Teker teker herkesin sorgusunu aldı Seungmin.

Kavganın çıkış sebebi barda düşüp kırılan bir bardağın camının birinin ayağına batmasıymış.

Seungmin derin bir nefes aldı ve son kişinin sorgusunu almak üzere sorgu odasına çağırdı.

Üniformalı polisler genci sorgu odasına aldıktan birkaç dakika sonra Seungmin içeri girip gencin karşısına oturdu ve masadaki dosyayı açıp inceledi.

Gördüğü isim ile gözleri kısa süreliğine karşısındaki gencin siyah gözlerine takıldı.

O saniyelik göz temasında gencin yüzünde bir gülümseme belirdi.

"Hwang Hyun Jin ha?"

"Tam kendisi efendim."

"Çok yakışıklısın aslında, neden yapıyorsun bunu kendine? Gençliğine, güzelliğine niye kıyıyorsun?"

"Yakışıklı mıyım gerçekten?"

Seungmin göz devirince genç kıkırdadı.

"Kavga nasıl başladı?"

"Bilmiyorum."

Aldığı cevapla kaşları çatıldı.

"Ne demek bilmiyorum?"

"Bok gibi bir gün geçiriyordum -gerçi her günüm bok gibi geçiyor- baktım iki grup genç kavgaya karıştı bende atıldım birini yumrukladım işte."

Seungmin ayağa kalkıp sorgu odasından çıktı ve nezharete döndü.

"Az önce sorguya alınan çocuğu tanıyanınız var mı?"

Tüm gençler kafasını hayır anlamında salladı.

"O adam barın sahibi değil mi?"

"Bende öyle biliyorum."