Fate and Price[]HyunMin, BangInho, Skz, BxB

[{(26)}]

O gün; on altı yıllık eğitim hayatlarında onlara güven ve mutluluğu öğretmeyen öğretmenlerine lanet okudular ve birbirlerinin öğretmenleri oldular.

~~~

"Taktın mı kulaklığını?"

"Taktım."

Chan, karanlığın arasından Minho'nun titreyen ellerini zorla seçip sıkıca tuttu.

"Korkma, en küçük bir aksiyonda içeriye girmeye hazır bir şekilde bekleyeceğiz."

Minho, arabanın içinde onları izleyen Seungmin'e baktı ve derin bir nefes alıp bakışlarını tekrar Chan'a doğrulttu.

"Chan lütfen vazgeçelim, vardır başka bir yolu."

Chan kafasını yavaşça sağa-sola salladı.

"Üzgünüm, yapmak zorundasın."

Minho'nun gözleri dolmaya başlarken Chan, karşısındaki bedenin yüzünü avuçları arasına aldı.

"Ben burdayım, Minho. Seni korumak için burdayım. En ufak bir aksilikte yanında olacağım, duydun mu?"

Minho, kafasını yavaşça aşağı-yukarı salladı.

Chan, ellerini yavaşça Minho'nun yanaklarından indirdi ve Minho eve doğru ilerlemeye başladı.

Chan arabaya binip sürücü koltuğuna oturdu ve kafasını arkasına yaslayıp gözlerini kapattı.

"Tanrım, lütfen bir şey olmasın..."

Seungmin kucağındaki bilgisayarla kıkırdayarak ona baktığında Chan ona döndü.

"Ne?"

Seungmin omuz silkti.

"Hiiç."

Chan tek kaşını kaldırdığında ellerini havaya kaldırıp teslim olurmuşasına omuzlarını silkti.

"Demedim hiçbir şey."

Minho kapıyı açıp içeri girdiğinde ona hoşgeldiniz diyip ceketini alan hizmetçiye gülümseyip odasına doğru ilerledi.

"Minho."

Odasının kapısına varmadan babasının ona seslendiğini duyunca büyükçe yutkundu ve arkasını döndü.

"Efendim baba."

"Gel bakayım buraya, bilgisayar beni deli ediyor. Bu kadar izbandut gibi koskoca adamlar da bir işe yaramıyor!"

Yanındaki iki korumaya ithafen söylediği lafa karşı Minho titreyen bakışlarıyla babasının peşinden ilerledi.

Hyungsik bilgisayar masasının önündeki sandalyeye oturup eski bilgisayarın kasasına birkaç kez vurdu.

Bilgisayarın ekranı kapalıydı ve açılmıyordu.

Minho, fişlerin takılı olmadığını gördüğünde kıkırdadı.

"Baba fişler takılı değil ki."

Fişleri prize yerleştirip açılan monitöre baktı fakat ekrana gelen yazılım ekranıyla birlikte kaşları çatıldı.

Ekranı incelediğinde vücudundaki tüm kanın donduğunu hissetti.

"Baba sen buna naptın?"

"Ne bağırıyorsun lan? Düzgün konuş benimle!"

"Baba format atıyorsun bilgisayara!"

"Ne yapıyormuşum?"

"Format atıyorsun baba, bilgisayardaki her şey gidiyor şuan!"