"Ne zaman çıkacağız Jeongin?"
"Bilmiyorum ama söz veriyorum en yakın zamanda."
~~~
Karakoldan çıkıp kendimi resmen arabama attım.
Montumu çıkarıp gözlerimi kapattım ve bir süre derin bir nefes aldım.
Hyunjin'i en son görmemin ve Felix'in kaçırılmasının üzerinden yaklaşık bir hafta geçmişti.
Zaman kavramım kalmamıştı artık.
Sabahlara kadar planlar yapıyorduk ve bunları gece yapıp sabah yine karakolda bulunmamız gerekiyordu ki Taehyun ve Beomgyu hiçbir şeyden şüphelenmesin.
Telefonumun zil sesiyle gözlerimi açtım ve Bilinmeyen Numara yazısıyla karşılaştığımda iç çektim.
Hyunjin'i son gördüğüm günden beri hep aynı şey yaşanıyordu.
Gizli bir numaradan aranıyordum, açtığımda hiçkimse tek laf etmiyordu ve ben kapatmadan da kapatmıyordu telefonu.
Hyunjin olduğundan oldukça emindim.
Son iki gündür aramamıştı, boğazımı temizleyip telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.
"Tekrardan merhaba."
Cevap almayacağımı bile bile konuştuğumda derin nefes aldım.
"Bu artık sıkmaya başladı haberin olsun."
Tekrar cevap alamayınca kafamı direksiyona yaslayıp gözlerimi kapattım.
Bir anlığına zifiri sessizlik arasından sokak gürültüleri geldiğinde refleks olarak kafamı kaldırdım.
Biraz ileride binanın arkasından kulağında telefon beni izleyen Hyunjin'i gördüğümde ağzım açık kaldı.
Camlarım film kaplı olduğu için ona baktığımı görememişti.
Telefonu kapatıp aceleyle montumu bile almadan arabadan indim ve kilit tuşuna bastım.
Beni gördüğü anda hızla koşmaya başlayan Hyunjin'i gördüğümde peşinden koşmaya başladım.
Yaklaşık birkaç sokak boyunca aramızda az da sayılmayan bir mesafe ile koştuk.
Bir sokaktan daha saptığında aynı sokaktan döndüm ve onu göremeyince afalladım.
Ellerimi dizlerime koyup nefeslerimi düzenlemeye çalışırken etrafa baktım ve gördüğüm normalden daha büyük havalandırma penceresine bakıp kaşlarımı çattım.
Pencereyi açıp içeriye baktığımda zifiri karanlık dışında hiçbir şey göremedim.
Pencereden ayaklarımı sarkıtıp zar zor içeriye girdikten sonra bu kadar derin bir yere düşeceğimi beklemiyordum.
Hiçbir şey göremesem de bulunduğum ortamın büyük ve boş bir alan olduğunu düştüğümde çıkan gürültünün yankılanmasından anladım.
Beton zeminden temkinli bir şekilde kalktığımda gözlerim karanlığa alışmaya başlıyor gibiydi.
Kolumdan tutulup çekildiğimde kim olduğunu göremediğim kişiye bir tekme savurdum.
Ön tarafımdan da beceriksizce savrulan bir yumruğu omzumda hissettiğimde kolu tutup çevirdim ve arkamdan bana doğru yaklaşan diğer adamın ayak seslerini duyduğum anda arkama bir tekme daha savurdum.
Önümdeki adamın boğazına doğru bir yumruk savurduğumda tökezleyerek ve öksürerek geriye doğru adımladı.
Gözüm karanlığa alışırken adamların geriye çekildiğini gördüm ve Hyunjin biraz ileriden bize doğru adımladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fate and Price[]HyunMin, BangInho, Skz, BxB
FanficANGST DEĞİL!!! Başkomiser Bang Chan ve Yardımcısı Seungmin, Ünlü Mafya Babası Lee Hyung Sik'in Oğlu Lee Min Ho ve Suç Ortağı Hwang Hyun Jin'in peşine düştü. Ama bu suçların altında çok başka gerçekler yatıyor... Bang Christopher Chan + Lee Min Ho Hw...