Fate and Price[]HyunMin, BangInho, Skz, BxB

[{(30})]

'Taehyun ve Beomgyu tutuklandı, sabah yedi buçukta ifadelerini almak üzere karakolda hazır olun. Profesyonelliğinizi bir kenara bırakıp gelecekseniz hiç gelmeyin.'

~~~

Seungmin ve Hueningkai sorgu odasına girerken Chan, sorguyu izlemek adına izleme odasına girdi.

Beomgyu ve Taehyun yan yana oturuyorlardı ve bir elleri masaya kelepçeliydi.

"Buna gerçekten gerek var mı?"

Dedi Taehyun ellerindeki kelepçeyi işaret ederek.

"Ne zaman başladınız Hyungsik için çalışmaya?"

Hueningkai, Taehyun'un sorusunu görmezden geldiğinde Taehyun göz devirdi ve Beomgyu, Hueningkai'nin sorusunu cevaplamaya başladı.

"Üç sene önce tutuklandığında ben narkotikte çalışıyordum. Taehyun ile bu davada tanıştık zaten, onun sayesinde asayişe geçtiğimde geçen sene yıllık iznimizde çıktığımız tekne turunda gördük onu. Uluslararası sularda olduğumuz için tutuklama yetkimiz yoktu. Bir haftalık tekne turunun son üç gününde esir aldılar bizi. Eğer onlarla çalışmazsak ya beni, ya da Taehyun'u öldüreceklerini söylediler. İkimizi beraber öldüremezlerdi çünkü deli gibi acı çekmemizi istiyorlardı. Bir süre yaptıkları işlerin üstünü örttük ama bu kadar büyük bir dosyanın tekrar açılacağını düşünmedik. Bizimle biraz uğraşırlar, sonra da rahat bırakırlar diye düşündük ama olmadı."

"Hueningkai sizi raporları Minho'ya sızdırırken görmüştü. Sızdırdığınız raporlar neyle ilgiliydi?"

Seungmin'e cevap verdi Taehyun.

"Yavaş yavaş, fark ettirmeden dosyalarında darp, madde kullanımı gibi küçük suçlar dışında diğer suçları sistemden silmemizi istiyorlardı uzun zaman aralıklarıyla. Hueningkai beni görünce de..."

Seungmin, Taehyun'un sözünü kesti.

"Seni görünce korktun ve o gelip seni şikayet etmeden önce sen suçu ona atmaya çalıştın."

Taehyun ve Beomgyu'nun bakışları çelik masayla buluşurken Hueningkai'nin kaşları çatıldı.

"Ne-ne demek..."

Hueningkai'nin bakışları odadaki diğer üçlüde gezinirken Seungmin kırdığı potu farkedip dudağını ısırdı.

Hueningkai aynalı camın ardındaki Chan'ı görürmüşçesine önce cama sonra ise odadaki kameraya baktı.

Chan anlamışçasına sistemden kameraları devre dışı bıraktı ve arkasına yaslandı.

Hueningkai hızlıca Taehyun'u yakasından tutup kaldırdı ve yüzüne sert bir yumruk geçirdi.

Taehyun bir eli kelepçe ile masaya bağlı olduğundan sandalyeyle birlikte yere devrilse de dizlerinin üstüne düştü.

Beomgyu ona erişmeye çalıştığında bileğindeki kelepçe onu geride tuttu.

"Bana bak, senden büyük olduğumuzu unutma! Bize buraya gelen herhangi bir suçlu gibi davranamazsınız!"

Beomgyu'nun sözleri Hueningkai'yi çileden çıkarmıştı.

"Ben abim olarak gördüğüm insanların orospu çocuğu olduğu gerçeğini kabullenmek istemediğim için mesleğime saygısızlık etmeyi düşündüm! Buraya gelen herhangi bir suçludan farkınız var mı sanıyorsunuz?"

Taehyun ayağa kalktı ve sakin bir ses tonuyla konuştu.

"Bak Kai, haklısın ve özür dilerim. Ama ben Beomgyu'nun ölümünü göze alamazdım, yapamazdım anla!"