Chan gülümsedi ve işe gitmek için hastane odasından ayrıldı.
~~~
Felix'i uyandıran şey kolundan çıkarılan serum oldu.
Hemşire ona gülümsediğinde o da elinden geldiğince içten bir gülümseme sunmaya çalıştı karşısındaki kadına.
Hemşireler gittiğinde bir süre uyumaya çalıştı fakat içinde garip bir korku vardı.
Tam olarak neyden korktuğunu bilmiyordu fakat içindeki huzursuzluk o kadar fazlaydı ki bir süreliğine nefes alamadığını sandı.
Uzandığı yatakta doğruldu ve ayaklarını yandan sarkıttı.
Psikoloğunun dediği gibi derin ama hızlı olmayan nefesler alarak kendini sakinleştirmeye çalıştı.
Kapısının açılma sesini duyduğunda kafasını oraya çevirdi.
Kendi yaşlarında, aynı onun gibi hastane önlüğü giyen çocuğu gördüğünde kaşları çatıldı.
Hala nefes nefese olmasından kaynaklı çocuk kapıyı kapatıp endişeyle yanına geldi.
"İyi misin?"
"Sen kimsin?"
"Sadece benimle birlikte bahçeye çıkacak birini arıyordum ama bu önemli değil şuan. Hemşireyi çağırmamı ister misin?"
"Hayır sakın! Sadece küçük bir panik atak, sakinleştirici yapmalarını istemiyorum. Beraber bahçeye çıkabiliriz, hava almam gerek."
Karşısındaki çocuk gülümsedi ve beraber kalkıp odadan çıktılar.
İlk katta oldukları için ayakları merdivene yöneldiğinde yanındaki çocuk konuştu.
"Sen de mi tek kaldın?"
"Aslında yanımda abim var ama işe gitti sadece. Felix ben."
"Jeongin bende."
Bahçeye çıktıklarında arka bahçeye oturmaya karar verdiler çünkü orada pek insan olmazdı ve daha sessizdi.
Boş bahçede buldukları banka oturdular ve Felix gülümsedi.
"Teşekkür ederim, sen gelmeseydin panik atağımı belli etmeden hayatta aşağı inemezdim."
"Önemli değil, asıl beni yalnız bırakmayıp benimle bahçeye çıktığın için ben teşekkür ederim. Odada tüm gün tek başıma o kadar çok sıkılıyorum ki anlatamam. Annem ve babam sadece geceleri geliyorlar yanıma. O zaman da ben uyumuş oluyorum."
"Sıkıldığın zaman benim odama gelebilirsin, ben hep yalnız değilim ama abim de çok tatlı ve eğlenceli bir insandır."
"Teşekkürler."
"Aslında Felix, senden bir şey isteyebilir miyim?"
Felix beklemediği soruyla şaşırdı fakat bozuntuya vermedi.
"Tabii, ne oldu?"
"Benimle gelir misin?"
Felix kaşlarını çatıp ayağa kalktığında Jeongin'de gülümseyip ayağa kalktı.
Felix bir şeylerin ters gittiğini sezdi ve geriye doğru gitmeye başladı.
O geriye gittikçe gülümseyen çocuk ona daha çok yaklaşıyordu.
"Nereye? Gelmek istemiyorum sanırım, odama döneceğim."
Geri geriye giderken bir bedene çarpıp arkasını döndü.
Ondan biraz kısa boylu fakat fazlasıyla yapılı adamı görüp tekrar Jeongin'e döndü.
"Peek a boo."
(Ce ee!)Felix, bağırmak için ağzını tam açacaktı ki burnu ve ağzını kapatan mendille birlikte gözleri yavaşça kapanmaya başladı.
~~~
240223~366
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fate and Price[]HyunMin, BangInho, Skz, BxB
FanfictionANGST DEĞİL!!! Başkomiser Bang Chan ve Yardımcısı Seungmin, Ünlü Mafya Babası Lee Hyung Sik'in Oğlu Lee Min Ho ve Suç Ortağı Hwang Hyun Jin'in peşine düştü. Ama bu suçların altında çok başka gerçekler yatıyor... Bang Christopher Chan + Lee Min Ho Hw...