[{(18)}]

80 14 0
                                    

Boş depoda volta atarken telefona ulaşılamadığını söyleyen telesekreterin sesiyle telefonu sinirle masaya bıraktı.

~~~

Felix, ormanın ortasındaki kocaman eve ilerleyen Jeongin'in dikkatinin dağıldığını düşünerek yavaşça diğer tarafa doğru koşar adımlarla yürümeye başladı.

Bir süre sonra izini kaybettirdiğini düşündü ve kocaman bir gülümsemeyle gerçekten koşarak ormandan çıkış yolu aradı.

Bir süre ormanda gezindikten sonra hiçbir yere varmadığını farketti ve vücudunun korkuyla kaplandığını hissetti.

Gördüğü ilk ağacın dibine oturup sakinleşmeyi bekledi.

Hava kararmaya yakındı ve geceyi bu koca ormanda tek başına geçireceği düşüncesi nefesinin daralmasına yol açtı.

Elini göğsüne bastırıp hızlıca atan kalbini sakinleştirmeyi diledi.

Omzunda hissettiği baskıyla arkasına baktığında Jeongin'i görmesiyle hızlıca ayağa kalktı.

"Seni daha önce buldum ama biraz korkmanı istedim açıkçası. Benden kaçamayacağını söylemiştim, bak şuan tutmuyorum seni gidebilirsin. Eğer bu koca ormanda yolunu bulabileceğini düşü-"

Jeongin'in sözü Felix'in ona sarılıp göz yaşlarını akıtmaya başlamasıyla kesilmişti.

Önce ne yapacağını bilemeyip kollarını yukarı doğru kaldırdı fakat Felix'e temas ettirmedi.

Felix'in hızlı hızlı atan kalbini göğsünün birkaç santim altında, hıçkırıklar eşliğinde akıttığı gözyaşlarının ıslaklığını omzunda ve böğürtlen kokan şampuanının kokusunu burnunun ucunda hissedebiliyordu.

Kollarını yavaşça Felix'in sırtına çıkardı.

"Benden korkmuyor musun?"

"Korkuyorum."

"Korktuğun her insana sarılır mısın?"

Felix yavaşça kendini geri çekti ve Jeongin'le göz teması kurdu.

"En kötü öldürürsün beni."

"Ölmekten de mi korkmuyorsun?"

"Sen öldürsen de öldürmesen de öleceğim zaten, sadece beklediğim gibi abim yanımda olmayacak."

"Kanser misin?"

"Kötü huylu tümör."

Jeongin elini yavaşça uzatıp Felix'in saçlarına yerleştirdi.

Yavaşça gezdirdikten sonra elini çektiğinde elinde kalan saç tutamları onu ürküttü.

Bir adım daha yaklaştı ve bu sefer parmaklarını kaşlarında gezdirdi.

Yavaş yavaş düşen birkaç tel kaşı gördü ve elini hızlıca geri çekti.

"İsmin ne?"

"Sana hastanede söylemiştim."

"Onun gerçek ismin olduğunu düşünmüyorum."

"İsmim bu, Jeongin."

"Sana güvenmiyorum."

"Başka şansın yok."

Jeongin ormanda ilerlerken Felix gerçekten de başka şansı olmadığını iliklerine kadar hissedip sessizce onu takip etmeye başladı.

Sonunda yarım saat önce gördüğü kocaman evi tekrardan gördüğünde Jeongin yol boyunca havaya atıp yakaladığı anahtarlarla kapıyı açtı ve içeri girdi.

Fate and Price[]HyunMin, BangInho, Skz, BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin