46.Bölüm

2K 119 14
                                    

Uçağın camından Londra'ya bir göz attım. Bu şehrin sokaklarında neler yapmıştım ama bir çoğunu hatırlamıyorum. Omzumda uyuyan Zayn'e baktım. Saçları alnına düşmüştü ve dudakları dışarı doğru sarkmıştı. Kusursuz kirpikleri elmacık kemiklerine dokunuyordu. Saçlarına ufak bir öpücük kondurdum. 

Lavabodan gelen bir bayan gözüme takıldı. Anne kucağına koyduğu bebeğine bakıp gülümsedi ve yerine doğru ilerledi. İşte o zaman doktorun dedikleri aklıma geldi.

" Krizlerin çok şiddetli oluyormuş. Bu yüzden de antidepresanları en yüksek dozuna çıkarıcaz. Ve bunun sonucunda hormonel bozukluklar olucak Allison. Yumurtalıklarında kistler oluşabilir ve tedaviden sonra hiç çocuk sahibi olamayabilirsin

"Oranları ne?" 

" %50 - %50" 

Gözlerim tekrardan dolmuştu. Uçağın camından dışarı bakıp derin bir nefes aldım. Zayn'e bu konuyu nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyordum. Yine de bu tatili ona zehir etmeye hiç niyetim yoktu. Bu haber Londra'ya dönüşümüzü bekleyebilirdi.


Zayn omzumda biraz kıpırdandıktan sonra uyandı. Kafasını kaldırıp gerindi. Hızla gözümdeki yaşları sildim ve ona dönüp gülümsedim.


"Uyumuşum"


"Evet, sıra bende" Diyerek ellerimi beline doladım ve kaslı göğsüne kafamı koyup yattım. Vücudunun sarsılmasından anlaşılıyordu ki gülüyordu. Başımdan öptü.

Benimle ilgili bir sürü hayali vardı. Ama ben aptal bir karar verip kendimi tehlikeye atmış, aylarca onlardan uzak bir eziyet çekmiştim. Ve şimdi onun hayallerini yıkacak bir sorunla karşı karşıyaydım. Bunu ona yaşatmaya hakkım yok.

——————————————————————————————————————————————————

Güneş gözlüklerimi gözüme indirdim. Büyük bir havaalanındaydık. Sonunda Türkiye'ye varmıştık. Zayn'de güneş gözlüğünü takıp elimden tuttu ve bavulları almaya, içeri doğru yürüdük.

"Keşke siyah giymeseydin aşkım" Dedi üstüme bakarak.

"Haklısın ama bu kadar sıcak olucağını tahmin etmemiştim, sevgilim" Güldü. Gülünce çok tatlı oluyordu. Harry ve Miranda'da bize yetişip yanımıza geldiler. Bavullarımızı alıp havaalanının çıkışına ilerledik.

"Ee nereye gidicez şimdi?" Dedim Zayn'e.

"Dışarda arabamız var önce otele gidelim eşyaları yerleştirelim bir duş alıp dinlenelim akşama planlarımız var" Kaşlarımı çatıp Miranda'ya baktım. Ellerini kaldırıp konuştu.

"Bende bilmiyorum bakma öyle" Miranda'nın yanında ki Harry'e baktım.

"Hiç bakma öyle, sikseler söylemem"

"Gıcıklar" Diye tısladım. Zayn kahkaha atıp eğildi ve yanağımdan öptü. Kıkırdadım. Sonunda arabaya gelmiştik. Ben öne sürücü koltuğunun yanına, Miranda arkaya Harry'nin yanına oturmuştu. Zayn'de bavulları yükleyip sürücü koltuğuna oturdu ve yol gösterici robotu başlattı. Yolculuk kısa sürmüştü. Otele hemen gelmiştik. Vale gelip arabanın anahtarını aldı. Diğer kişiler ise valizlerimizi çıkarttı. Hep beraber asansöre bindik.

"Bir dakika biz aynı odada mı kalıcaz?" Dedi şaşkınca Miranda. Harry kahkaha atıp sapık bakışlarından birini yolladı Miranda'ya.

"Evet bebeğim"

"Tanrı beni korusun" Dedi Miranda, derin bir nefes vererek. Bende kendimi tutamayıp onların bu haline kahkaha attım.

"Sen ne gülüyosun sende Zayn ile kalıcaksın koru kendini" Zayn bu sözü duyduktan sonra belimden tutup kendine çekti.

"Benim değil mi istediğimi yaparım" Dedikten sonra boynumu öptü. Kıkırdadım.

"Ah ah, bak Harry biraz ders al Zayn'den. Ne kadar romantik çocuk" Harry gözlerini kocaman açtı.

"Kızım ben sana 'benim değil mi' desem 'ben bir eşya değilim Harry öküzleşme' diyorsun" Gülmemek için dudağımı ısırdım. Bunların atışmaları cidden komik oluyordu.

"Olsun sen yinede de!" Harry derin bir nefes aldı. Sabrını zorluyordu Miranda. Ama yinede onu sevmekten vazgeçmiyordu. Sanırım Miranda'nın da farkı buydu. Harry'nin en hassas olduğu konularda üstüne gidebiliyordu rahatlıkla.

"Dudağını ısırmaktan vazgeç kendimi zor tutuyorum" Diye kulağıma fısıldadı Zayn. Kıkırdayarak dudağımı serbest bıraktım. Sonunda asansör kapıları açılmıştı. Zayn tekrar elimi tuttu ve odaya doğru çekiştirdi. Odaya girdiğimiz gibi kapıyı kapatıp sırtımı kapıya yasladı ve öpmeye başladı. Sanırım onu asansörde baya bir zorlamışım.

Bacaklarımı beline sarıp ellerimle saçlarını çekiştirmeye başladım. Alt dudağımı emmeye başlamıştı. Hafif bir ısırık bıraktı. İnledim. Aynısını bende ona yaptım.

Kapının sesini duyduk. Utançla bacaklarımı belinden çektim ve yere bastım.

"Sikicem böyle işi" Diyerek kapıya ilerledi Zayn. Kıkırdayarak yatağa oturdum. Bavullarımız gelmişti. Zayn bavulları taşıyan çocuğa bahşişini verirken ben hemen valizimi açıp banyo için gerekli olan şeyleri aldım. Onları zaten üste koymuştum uçaktan inince hemen banyo yaparım diye.

"Nerede kalmıştık?" Bileğimden tutup ayağa kaldırdı ve vücudumu sertçe vücuduyla birleştirdi. Parmak ucunda yükselip dudaklarına ufak bir öpücük kondurup geri çekildim.

"Sen dinlen hayatım ben banyoya giriyorum" Dedikten sonra bavulumun üstünden havlumu ve temiz kıyafetlerimi alıp koşarak banyoya girdim.

"Buna gösterip vermemek denir!" Kahkaha attım ve soyunmaya başladım. Suyu ayarlayıp altına girdim.


Eveet! Allison'un sırrını öğrendiniz. Çıcıkları olmıycak. Ay kıyamam ya, junior Zayn'leri göremiyceniz. Yazık sizeee eziqler sjsjsksj

ÖNEMLİ!

Yeni bir hikayeye başladım adı Wanton. Önceki sayfalara bakarsanız burdada bir oylama yapmıştım. Oylama sonucuna göre Serenay Sarıkaya'nın yanına eşlik edicek One Direction üyesi Niall oldu. Yani bir Niall Horan Fan Fic. Bad Boy-Bad Girl tarzı bir hikaye. Bakarsanız sevinirim. Linkini yoruma bırakıyorum.

2.ÖNEMLİ HABER!

Hikayeye tanıtım videosu yaptım! Tabiki biraz geç oldu ama üşengeçliğimi zar zor atıp bir şeyler yaptım. Onuda Multi Amca'ya bırakıyorum onada bir göz atın ponçikler.

Sizi seviyom hadi byü :*

Çete || TanışmaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang