39.Bölüm

2.4K 154 21
                                    

Müzik İle Okuyun

Hayat, insalar için bir sınavdır. Ben bu sınavda yenilmek üzereyim. 0 Alıcam. 0'dan başlayıp 0'la biticez. Saf iken hayata gelicez, kirli bir varlık olarak geri dönücez. Madem dönücez, neden geliriz bu hayata? 

Neden savaşırız? Kötü şeyler yaparız? Biri bana mantıklı bir açıklama yapsın, lütfen. Gidiceksek neden geliyoruz? Neden seviyoruz birini? Neden ayrılıyoruz? Neden, sorusu aklımdaki soruların başlangıcı olmuştur her zaman. İnsan oğlu her zaman bir neden arar. Oysaki bu dünya bir mantık vericek kadar değerli değildir.

-Harry Styles- 

"Poşete doldur hepsini hadi!!" Niall'ın dediğini yapıp telaşla bütün tüpleri poşete doldurdum. Niall'ın işareti ile koşarak dışarı çıktım. Sıçmıştık. Tam anlamı ile sıçmıştık. Kapıdan çıkarken Klaus'un geldiğini gördüm ve durdurmaya çalıştım. 

"Klaus! Delirdin mi sen? Adamlar geliyor gidelim" 

"Hayır Harry! Allison'a kullandıkları ilaçı onlara enjekte edersem o anı unuturlar, siz gidin. Ben başımın çaresine bakarım" Kafamı aşağı yukarı sallayıp koşmaya devam ettim. Arkama son bir kez bakıp buraya bir daha gelmemek üzere dışarı çıktım. 

-Allison Fleck- [Sonunda İstediğiniz Anlatım Geldi Sanırım :Dd] 

Siyah arabanın içinde herkes bana bakıyordu. Bu rahatsız edici bir durum. Yanımdaki orta yaşlarda olan adam elimi tuttu. Geri çektim. 

"Alliso-"

"Yanlış, ben Rose Sanclear" Dediğimde adamdaki şaşkınlığı fark ettim. Hala karnım ağrıyordu. İnlereyek ellerimi karnıma bastırdım. 

"Onun karşımda olduğuna inanamıyorum" Diye bir ses duydum. Kafamı kaldırıp bunu söyleyen kişiye baktım. Kahverengi saçlı, mavi gözlü bir erkekti. 

"Perrie... Nolur beni hastaneye götür" Diye inledim. Perrie gülümsedikten sonra kafasını salladı. 

"Pekala tatlım" 

*****************************************************************************************

"Sen sigara içerdin" Kafamı çevirip yanımda oturan esmer çocuğa baktım. 

"Anlamadım?" Dedim kaşlarımı garip bir şekle sokup. Güldüğünde vücudu sarsıldı. 

"Herşeyi unutmuş olamazsın" Bunu söylediğinde beynimdeki karanlık yer aktif oldu. Her ne kadar, ailemle tanışsamda, okulumu görsemde kimseye güvenemiyordum. Beynimin yarısından çoğu karanlık bir perdeyle örtülmüş gibiydi. Kendimi eksik hissediyordum. Ajan Kristen'ın söylediğinde göre 2 erkek kardeşim vardı. Üniversite son sınıftaydım ve derslerim bir doktor adayı için oldukça iyiydi. Ailem çok huzurlu bir aileydi. Yinede buna güvenemiyordum. Dediğim gibi eksiktim. 

Ama karşımdaki kişiyede güvenemezdim. Beni ordan çıkarma şekilleri pekte iyi değildi. Perrie, güvenilir birisiydi. Orda olduğum süre boyunca Ajan Kristen'ın aksine bana farklı şeyler anlatmıştı. Bu insanları anlatmıştı. 

"Ben... Imm şey. Üzgünüm" Diyerek kafamı eğdim. Ne diyceğimide bilemiyordum. Tekrar güldüğünü duydum. 

"Sinir bozucu olmaya başlıyorsunuz" 

"Bana resmiyetli konuşma, ismim Zayn" Dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı aşağı yukarı salladım. 

"Pekala Zayn. Eski hayatımdan bahseder misin? Mesela sen benim neyim oluyordun? Abim mi?" Kahkaha attı, tam cevap vericekken içeri Perrie ve diğerleri girdi. Perrie Zayn'in yanına gelip kollarını arkadan omuzlarına doladı ve yanağından öptü. Ben onlara gülümseyerek bakarken, bunu sadece benim yaptığımı fark ettim. Diğer herkes Perrie'ye tiksindirici bir bakış atıyordu. Ne var bunda? Kız sevgilisini öptü. 

 "Allison..." Elimi tuttu biri. Kafamı çevirdiğimde bu kişinin arabadaki orta yaşlı adam olduğunu fark ettim. 

"Efendim demeyi isterdim, ama üzgünüm benim adım Rose. Bakın belkide beni biriyle karıştırıyorsunuzdur? Aradığınız kişinin ben olduğumu pek sanmıyorum" Diyerek suratımı buruşturdum. Kıvırcık saçlı çocuk kahkaha attı ve konuştu. 

"Aradığımız kişi sensin kaçık kadın. Bir an önce eski anılarını hatırlasan iyi olur çünkü o totonu biraz pataklamam gerekicek" Bu lafından sonra kaşlarımı çatıp suratına baktım. 

"Harry... Seni daha hatırlamıyo bile bu kelimeler pek uygun değil dostum" Diye konuştu sarışın mavi gözlü çocuk. Demek kıvırcık saçlının adı Harry'di. 

"Pekala, madem aradığınız kişiyim. Siz kimsiniz?" 

"Bunları konuşucak çok zamanımız var kızım... Sen dinlenmene bak" Dedi gülümseyerek. 

"Bari adınızı söyleyin. Lakap takmak zorda" Hepsi gülerek isimlerini söylediler. İsimler bir şey ifade eder diye düşünmüştüm ama olmamıştı. Yine bir şey hatırlayamamıştım ve o karanlıkta kaybolmaya başlamıştım artık....

Evet söylediğim gibi bölüm geldii! Uzun değil biliyorum. Şu anda okuldan yeni gelmiş biri olarak bunu yazdığım için kendimi kutluyorum -,- Neyse;

15 YORUM OLMAZSA BÖLÜM YOK. 

Çete || TanışmaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang