Çete || Tanışma

17.Bölüm

"Aşırı kasılma nedeniyle bedeni kendisini resetlemiş. Sakinleştirici iğne yaptım. On beş dakika içerisinde uyanır ancak halsiz hissederse sorun etmeyin iğne etkisini gösteriyor demektir"

"Pekala iyi günler" Liam doktoru geçirirken ben yatakta yatan Allison'un elini bırakmadan ona bakıyordum. Şarap rengindeki kırmızı dolgun dudakları her erkeğin dikkatini çekebilicek bir etkiye sahipti. Hele o hazırcevaplılığı beni delirten özelliklerinin olduğu listenin başındaydı. Evet böyle bir liste var.

Çocuklar odayı teker teker terk ederken Allison kıpırdanmaya başladı. Avcumun içindeki eline baktım. Dövmeleri çok güzel duruyordu ince, uzun parmaklarında. Avcumda olan elinin aksine sağ eli alçıya alınmıştı. Malum duvarı çatlatmıştı ama kendi elida hamura dönmüştü.

Göz kapakları titriyerek aralandığında gözleri odada gezindi. Ardından beni ve elini tuttuğum elimi fark etti. Birşey yapmıyor oluşu halsizlikten mi kaynaklanıyor bilmiyorum.

"Zayn"

"Efendim"

"Yine kendimi kaybettim değil mi?"

"Biraz" Güldüğünü gördüm.

"Kendimi tanıyorum Malik" Gözleri benimkilerle buluştuğunda kalbim artık çalışmayı bıraktığını beynime iletmişti. -Yazarınız gece gece yeni bölüm telaşına girdiğinden böyle saçma cümleler kurmaya başladı mazur görün-

"Ve senide tanıyorum" Dediğinde güldüm.

"Belki evet belki hayır"

"Belirsizlikleri sevmem" Birden ciddileşmişti. Ah bu ani ruh değişimleri bana keçileri kaçırtıcak.

"Bende sevmem, bu yüzden hayatımı etkileyen bu belirsizliği düzeltmen gerek güzelim" Hafifçe sırıtarak söyledim.

"Neymiş hayatını etkileyen belirsizlik?"

"Sen" -Yazarınız burda sen yerine 'you' yazıyordu hayırlısı-

"Komikleşme Malik" dedi alayla. Sol elini yeni fark etmişti anlaşılan.

"Bu sikimde ne böyle" Kıkırdayarak konuştuğum.

"Biz ona toplumca alçı diyoruz ama dilinde olur" Gözlerini kısarak bana baktı.

"Kes sesini Malik! Elimi alçıya alırken bana sordunuz mu?"

"Valla canım seni uyandırmayı denedik ama cık tepki vermedin"

"Hay sikicem ya"

"Ee hadi" dedim mızıkçı çocuklar gibi. Bakışlarını bana çevirdiğinde elimin içindeki elini geri çekti.

"Ne yapabilirim amına koduğumun belirsizliği için?" Ah, küfür etmesinin bile tahrik edici olduğunu bilmiyor sanırım.

"Hayatımda belirli bir yerde durman gerek"

"Zayn... bak ben odun biriyim tamam mı? lafı kısa kesicem. Hoş çocuksun tamam karizmatiksin, yakışıklı ve centilmensin. Ama bunlar aramızdaki engelleri kaldırmıyor. Bulunduğumuz duruma bak. Sevdiğim adamın gözünün içine bakıp 'Seviyorum lan seni salak' diyemiyorum. Neden? çünkü bugüne kadar kimse beni kırmasın, üzmesin diye bir sürü düşmanıma karşı kendi çevreme bir duvar ördüm. Tamam o duvarlar çok güçlü oldu kimseyi içeri almadı ama ben asıl düşmanımı içerde sakladım. Kendimi. Ben kendime düşman birisiyken seninle nasıl olurum?" O kadar şey söylemesine rağmen aklımda kalan tek şey 'Sevdiğim adam' kelimeleri olmuştu.

"Yani beni seviyorsun?"

"Mal mısın abi sen?"

"H-Hayır! Allison ben seninle herşeye varım tamam mı? Düşmanlarına beraber karşı gelebiliriz. Bu yük çok ağır ve sen bunların hepsini kendin taşıyorsun. Fakat bu yanlış. Tek tabancalıkta bir yere kadar. Bundan sonra hayatında ben varım Allison ne kadar inkar etsende sen benimsin işte o kadar"