30.Bölüm

3.9K 175 42
                                    

Klaus gittikten sonra bende kalkıp üzerimi değiştirdim. Genelde mor ve siyah giyiniyordum. Yine klasiğimi bozmayıp siyah mini elbiseyi üzerime geçirdim. Kumaşa tezat düşen deri ceketimi ve botlarımıda giyindim. Bacağıma geçirdiğim bandın içine silahı yerleştirdim ve elbisemi tekrar aşağı indirip kapanmasını sağladım. Siyah ağırlıklı makyaj yapıp aşağı indim. Botlarımın parkede çıkarttığı ses ile sadistçe gülümsedim. 

Otoparka inip arabalara göz gezdirdim. Hımm... Yeni gelen Aston Martin Db9 gözüme çarptı. Siyah ve mat. 

Ben arabaya yaklaştıkça sensörlü floresan lambalar yanıyordu. Sonunda arabanın yanına gelince elimi yüzeyinde gezdirdim. 

"Sonunda seni buldum" Yavaşça arkamı dönüp siyaha bürünmüş silüete baktım. 

"Ne istiyorsun Zayn?" Bana yaklaşmak için adım atıcakken elimi kaldırıp onu durdurdum. 

"Sadece konuşmak istiyorum Allison, sadece konuşmak" Gözlerine baktım. Bir kaç saniye o elalardaki fırtına ile yüzleştim ama ardından kendimi toparladım. 

"Hayır, konuşmak istiyorum! Ve konuşucaz!" Kenardaki anahtarlıklardan yanımdaki arabanın anahtarlarını alıp yanıma geldi. Kolumdan tutup arabanın diğer tarafına geçirdi ve kapıyı açıp beni içeri ittirdi. 

"Bunu ödiyceksin" Diye tısladığımda çapraz gülüşünü suratına yerleştirdi. 

"Eminim ödetirsin, hayatım" O kapımı kapatıp önden dolaşırken bağırdım. 

"Bana hayatım deme lanet olasıca!" Kendi kapısını açıp içeri girdikten sonra nefes verip arabayı çalıştırdı. Kolumu camın oraya koyup dışarı baktım. Araba kısa süre sonra Londra'nın tepelerinden birinde durdu. Önümüzdeki boş, yeşillik araziye baktım. 

"Ne dersen haklısın Allison. Sana bu şekilde yaklaşmam doğru değildi. Ama işin ucunda sen olunca görevi kabul ettim. Sana hayranım ben Allison. Yaptığın her iş, her hareket, hepsini ezbere biliyorum. Ve bu sana olan bağımın sadece %25'lik kısmı. Ben sana aşığım. Biliyorum inanmıycaksın ama sen benim nefe-"

"Yeter" Hala ona bakmıyordum. Boş boş araziye bakmaya devam ettim. 

"Lütfen, Klaus gidiceğini söyledi. Son kez konuşayım bari bölme" Sıkıntıyla nefesimi verdim. 

"Devam et" 

"Amanda bize ulaştığında çok düşündüm. Sonucunun nereye varıcağını çok düşündüm ama Amanda benim sana olan hayranlığımdan yararlandı. Seni etkilemek için beni seçiceğini söylediğinde zaten bütün dünya benim olmuştu. Seni tanıdığını, neleri sevdiğini bildiğini söyledi. Böylece seni hem tanıycaktım hemde seninle birlikte olucaktım! Bu benim için ne demek inan bilmiyorsun. Bu zamana kadar görevi hiç düşünmedim. Seninle birlikte olmama görev yardımcı olsada sana olan hislerim, sözlerim, bakışlarım gerçekti... Sen benim yalan dünyamdaki tek gerçeğimdin" Sonlara doğru sesi titremişti. Kafamı çevirip ona baktım. Gözleri dolmuş bana bakıyordu. 

"Gidiceksin değil mi?" Gözlerimi kapatıp kafamı salladım. 

"Yaşadığım şeyler kolay değil Zayn. Yaptığınız görevi öğrenmem, üstüne Amanda'nın yaşıyor olması. Ben daha sizin kazığınızı yedirememişken o kadını görmek....Yıllar önce 'anne gel' diye ağlayan ben, şimdi anneme koşup sarılamıyorum bile. Yıllardır 'bir gün aşık olursam o kişiyi bırakmıycam' diyen ben, şimdi aşık olduğum adamı bırakmak zorundayım. Gitmek kolay mı sanıyorsun? Ben giderken sadece seni değil; Geçmişimi, Tad'i, çocukluğumu, en saf duygularımı ve hayallerimi bırakıyorum. Umarım ben yokken başka birini bulursun Zayn. Biz bittik " Bu sözümden sonra arabanın kapısını açıp dışarı çıktı. Derin bir nefes alıp gelen göz yaşlarımı geri gönderdim. Şu anda koşup ona sarılasım varken bunu yapamamak çok koyuyordu.

Çete || TanışmaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang