Büyü +18

24.Bölüm|Vuslat..|

24.Bölüm..

Elimi üzerinden çekip kendimi yanına attım. O bana bakıp konuşurken ben tavana bakıyordum.

"Dylan ben çok özür dilerim.."

Bir anda ona dönüp parmağımı ağzına dayadım.

"Sus, özür dilemen gereken bir durum yok. Hazır değilsin, farkındayım. Beklerim.. Sen hazır olana kadar beklerim."

"Bana 1 saat verebilir misin? Kendimi hazırlamam için?"

"1 saat beklerim yetmezse 1 gün beklerim, 1 hafta beklerim, 1 ay beklerim, yine hazır değilsen 1 yıl beklerim. Sakın üzme kendini, sen ne zaman istersen o zaman olacak."

"Teşekkür ederim erkeğim."

Bana gülümseyerek yaklaştı. Üzerime gelip dudağıma öpücük bıraktı ve yanımdan kalktı.

Ben de yerimden kalkıp dışarıya çıktım. Ayın denize vuran yakamozunu seyrediyordum. Odaya girip sigara paketimi ve çakmağımı alıp yeniden dışarıya çıktım.

Sigaramı yakıp dudaklarımın arasına koydum, derin bir nefes çekip onu da derdime ortak ettim.

Aslında bu dert değildi, bu olsa olsa mutlu bir bekleyiş olurdu. Onun bana hazır olduğu zamanı bekleyecektim, ne vardı ki bunda çocuk oyuncağı..

Demesi kolaydı, onu her gördüğümde içimde kopan firtınada boğuluyordum. Tenim onun tenine değmek için yalvarıyordu. Midemde sayısız kelebek uçuşurken, göz bebeklerim harelerimi örtecek kadar büyürken yapmam gereken şey ona dokunmak değil beklemekti.

Buse yanıma geldiğinde dalmış olduğum uzaklardan çıkıp ona döndüm. Kolumu boynuna sarıp kendime çektim ve saçlarını önce koklayıp sonra öptüm.

O da bana kollarını sardığında yüzüme baktı.

"Dylan.."

"Efendim birtanem?"

"Hani dedin ya seni bir yıl beklerim diye. Gerçekten bekler misin?"

"Bir yıl ne ki gülüm, iste bir asır bekleyeyim."

"Ama zor değil mi?"

"Zor, beklemek cehennemdir ama beklerim seni.."

"Peki sen bu cehennemde yanıyor musun?"

"Yanıyorum.."

"Acımıyor mu?"

"Çok acıyor ama sorun değil, nasıl yandığım değil ne için yandığım önemli. Ben senin için yanıyorum."

"Ben buna değer miyim?"

"Sen her şeye değersin, seninle ağlamayı başkasıyla gülmeye değişmem.. Ne kadar dersen beklerim, yanarım kül olurum yine beklerim.."

Buse ağzıma götürdüğüm sigarayı elimden alıp denize fırlattı. Elini boynuma koyup parmak uçlarına yükseldi.

"Üzgünüm ama bekleyemeyeceksin.."

Dudaklarını dudaklarıma bastırarak nefes dahi almadan öpüyordu. Ona karşılık vermekte zorlanıyordum. Dudaklarımızı kısa süre için ayırdığımızda birkaç adım ötemizde olan yatağa doğru ilerledik.

Kendim yatağa düşerken onu da çektim, üzerime düşen bedenini yanıma yatırıp üzerine eğildim.

Dudaklarımız birleştiğinde bedenimi bedenine bastırıp bir elimi göğsünde diğer elimi belinde gezdirdim.

Öpüşmemizi bölüp dudaklarımı boynuna doğru ilerlettim. Her zerresini öpmek istiyordum.

Üzerinde doğrulup göğüsü ve dudaklarımın arasındaki ince örtüyü çıkarmak için iplerini çözdüm. Üzerinden çıkarıp açıkta kalan göğüslerinin birini elimle yoğururken diğerinin ucunu ağzıma alıp dilimle oynuyordum.