Büyü +18

3.Bölüm |Sarhoş..|

3.Bölüm..

Aralarından birini öpmeliydim ama hiçbiri ihtimal dahilinde bile değildi. Ben hepsini arkadaştan daha ileri olarak görmüyordum.

Çaresizce en son çare olan Robert'a yönelmiştim. Bana gülen gözlerle bakarken bunu beklediğini belli ediyordu.

Arkamdan gelen ayak seslerini duymamla Dylan'ın geldiğini anlayarak arkama döndüm. Sevgilimi görünce 32 diş gülümseyerek ayağa kalktım ve boynuna atladım.

"Tam zamanında geldin sevgilim."

Sözümü bitirir bitirmez dudaklarına yapışmam bir olmuştu. Dylan neye uğradığını şaşırmıştı. Ufak bir şaşkınlığın sonrasında karşılık verdi.

Herkesin bize baktığını hatırlayıp geriye çekildim. Onlara doğru döndüğümde sırıtarak bakıyorlardı. Robert hâriç.

Hepsine göz gezdirerek konuştum.

"Ben görevimi yaptım. Ee kim çeviriyor şimdi?"

Dylan bana bakarak soru yöneltti.

"Buse ne oluyor burada ne görevi bu?"

"Aşkım Doğruluk mu Cesaret mi oynuyorduk da, birini öpmem gerekiyordu. Tam zamanında geldin :)"

Dylan ciddi surat ifadesiyle bana bakarken ben ona şirin suratla bakıyordum.

Emma yerinden kalkarak Dylan'a yer verdi.

Onu durdurarak kalkmasını engelledim.

"Rahatsız olma canım, bize bir minder yeter."

Dylan minderin üzerine oturup bana da önünde yer açtı.

Sevgilimin önüne oturarak sırtımı göğsüne yasladım. Kollarını belime sararak ellerimizi birbirine kenetledi.

Oyun devam ederken Robert'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Bu bakışları beni korkutsa da aldırış etmedim.

Bakışları o kadar sertti ki adeta kırmızı gören boğa gibiydi..

Ona bakmamak için çaba sarfederken canım arkadaşım Emma imdadıma yetişip konuştu.

"Hadi oyuna devam edelim. Dylan sen çevir istersen."

Emma'nın sevgilimi nereden tanıdığını merak ederken zaten kulağının dibinde olan kafamı ona doğru çevirip kısık sesle konuştum.

"Sevgilim siz Emma'yla tanışıyor musunuz?"

O da benim kulağıma eğilip aynı ses tonuyla konuştu.

"Evet güzelim. Eskiden aynı sınıftaydık."

Cevabımı aldıktan sonra Dylan'ın kucağından biraz geriye çekildim. Şişeyi çevirdikten sonra tekrar eski hâlime geldim.

Şişe Robert ve Emma'nın arasında durdu.

"Düştün elime Robert."

Robert sorunun sorulmasını bile beklemeden cevap verdi.

"Cesaret."

"Hmm düşünmem lâzım.."

Emma elini çenesine koyarak düşündü. Aklına gelen şeyle Robert'a baktı ve konuştu.