11.BÖLÜM

50 8 12
                                    

- Kibritten Ev -

   Aşk nedir diye hiç sormadım kendime

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   Aşk nedir diye hiç sormadım kendime. Çünkü cevabını bilmek için önce aşık olmak gerekiyordu. Çünkü aşk herkese göre değişiyordu değil mi? Birisi için bir çiçeğe olan aşkını tarif ediyordu, birisi için uzak birine özlemi tarif ediyordu. Ama benim için henüz hiçbir şeyi tarif etmiyordu. Belki de o gün ilk defa bir şeyleri tarif etmeye başlamıştı... İlk defa aşkı kaçırmak istemeyeceğimiz anlar olarak o zaman tanımlamıştım.

   Egemen'in bana yaklaşan yüzü, en son gördüğüm görüntü olmuştu. Ve en son duyduğum ses ise şuan kulaklarımı dolduran sesti. İçimde beliren iki tane yan vardı. Birisi bu anın asla kaçmasını istemiyordu fakat birisi daha zamanı olmadığını söylüyordu ve hayat zaten tarafını seçmişti bile. Ve benim bir yanımı mutsuzluğa mahkum etmişti...

"Kim var orada?" Şükrü Amcanın kulağıma çalınan o sesi bu anı mahveden şeydi. Egemen'den hızla uzaklaşıp bahçe kapısına dönmemi sağlayan o ses giderek bize yaklaşıyordu. Ben ise nefesimi tutmuş ne yapacağımı düşünüyordum. Aslına bakarsan o hiçbir şey görmedi. O zaman içimde ki bu heyecanın sebebi ne? Bu kadar salak olduğunu bilmiyordum.

"Be-" Konuşmaya başladığımda sesim çatallaşmış ve yarıda kesmemi sağlamıştı. Egemen'in gözleri bir süre bana dönmüş ve yüzüne bir sırıtış yerleşmişti. Ona bakmayı kesip boğazımı temizledim ve öyle konuştum. "Benim Şükrü Amca. Çisem..." Son söylediğim sebepsizce üzgün bir ses tonu ile çıkmıştı ve bunların her biri Egemen'i daha çok eğlendirmekten başka bir şeye yaramıyordu.

"Kızım ne işin var bu karanlıkta burada?" Şükrü Amca bahçe kapısını açmış ve dışarı çıkmıştı. Gözleri bir beni bir Egemen'i süzerken ben konuşmaya çalışıyordum.

"Egemen ile laflıyorduk. Bende içeri girecektim tam." Şükrü Amca başını sallamış ve kapıyı benim için ardına kadar açmıştı. Fakat Şükrü Amcanın gözleri Egemen'e hiç iyi bakmıyordu. Ben yavaş yavaş içeri girerken Egemen bana,

"Görüşürüz Çisem." deyip elini sallamıştı ve aynı şekilde bende ona karşılık verip içeri girmiştim. Şükrü Amca ile beraber eve doğru yürürken içimde bir korku vardı. Ya bizi o halde gördüyse? Umarım görmemiştir yoksa bundan bütün ev halkının haberi olur. Lütfen sus...

"E nasıl geçti Çisem?" İlk başta neyi kastettiğini anlamayarak yüzüne avel avel baktığımda oda bu halime şaşırmıştı. Çok geçmeden partiyi kastettiğini anladığımda ise yüz ifademi düzeltip konuşmaya başlamıştım.

"Güzel geçti. Baya eğlendik." Şükrü Amca memnun olmuş bir ifade ile başını sallayıp gülümsedikten sonra bir soru daha yöneltti.

"Egemen'di değil mi yanında ki?" Başımı hızla 'evet' anlamında salladım. Şükrü Amcanın yüzü giderek düştüğünde ise benim düşüncelerim yeniden beynime akın etmeye başlamıştı. Gördüğüne emin olmaya başlıyorum. Bayılırsam birisi beni tutabilir mi?

Çınar AğacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin